başkalarının yıllığını okumak zevkli olsa da yapılması ve uğraşılması aşırı boş ve yorucu eylem. öğrenci işkencesi bile denilebilir. zaten yazılanların %80'i bana aşırı yapmacık geliyor, bir de üzerine o kadar emek vermek de ne bileyim, tarifsiz. zaten sevgilisine methiyeler patlatıp 2 ay sonra ayrılanı mı desen, "kankaaa" diye başlayan 1 paragraf yazıp mezuniyet sonrası hiç konuşmayan mı desen, 3 yıl sonra yıllığı eline alıp açınca "ben bunu niye yazdım ki aq?" tepkisini verecek mi desen dolu dolu var.
bu olayın en güzel yanı bence fotoğraflar. fotoğraflar her şeydir. net.
özellikle lise yıllarında insana hayatı rezil eden işkence. adamdan nefret etsen bile oraya kötü hiç bir şey yazamazsın. herif yavşaktır, tanıdığım en beyfendi insanlardasın, yazarsın. kız kaşardır, namus kavramının vucut bulduğu yegane insan sensin, timsali şeyler yazılır. amk yine celallendim, kaldırsınlar lan bu yıllık olayını filan.
bir zamanlar aşkıyla yanıp tutuştuğunuz birine aradan yıllar geçtikten sonra hiçbir şey olmamış gibi, sıradan iki arkadaş gibi yazmak zorunda olunca işkenceye dönüşen eylem. bir arkadaşım değil bizzat ben. 1 saati geçti ve tek kelime yazamadım. sabahı edicem heralde.
Keşke daha önceden not alsaymışım dedirten uygulamadır. Bakıyorum , kızlar öyle şeyler yazıyorlar ki te ilk seneden aramızda bir şey olmuş hiç unutmamış. ulan diyorum ben neden hatırlamıyorum öyle şeyler. ama benim böyle olacağım ilkokulda hatıra defteri yazışımdan belliydi. (bkz: kalbin kadar temiz bir sayfa).
işkencedir. 4 yıldır yaşanılan şeyler yaşanılmıştır, yazılmamıştır. "Şimdi ne yazmalı?" diye düşündürür. Yorucu bir faaliyettir.
Şu an benim de uğraşıyor olduğum çalışmadır. Benim gibi blog, sözlük yazarı ve kitap yazarı adayıysanız "Sen yazar adamsın oluum, sen ne güzel şeyler karalarsın lan!" gibi baskıya uğrayabilirsiniz.
bazen sayfalarca yazarsınız çünkü yazdığınız kişi artık sizin canınız ciğeriniz olmuştur ve yaşanan onca şeyin hepsini sığdırmak istersiniz. ama sonra bir yerde durmanız gerektiğini düşünür ve kısalttıkça kısaltırsınız öyle de bir naneye benzemez. ama olan o kadardır.
bazen de tıkanır kalırsınız samimi olduğunuzu zannettiğiniz ama aslında yazmaya oturunca hiçbir anının olmadığını fark ettiğiniz kişiler vardır. klasik cümleleri onlara da yazarsınız.
he tabi bundan kötüsü de yıllık sıralaması vardır. *
baslikta kastedilen yillik icin yazi yazmaktir. yoksa oturup bir yilligi siz yazmiyorsunuz. yaziyorsaniz da masallah, okulda tanimadigi olmayan ogrencisinizdir.
birçok çeyrek sayfa kopartılmış kağıtları bir araya toplayıp imla ve yazım hatalarının düzenlenerek cd veya diskete konularak belirli temsilciye teslim edilip matbaadan gelmesini bekleme halinde yazılması, hatıralar bırakmasıdır.
eğer sevilen bir dost olmasını başarabilmişseniz sayfanızdaki yazılar karakter olarak minnacıklaştırılıp dosdolu bir sayfa olma yapısına sahiptir. çok güzel ve havalıdır. çünkü herkeslerin sayfalarında öyle kolay minnacık yazılar bulunmaz.
sınıf içerisindeki yaran diyaloglar, yaran futraflar, yaran lakaplar, hocalarla ilgili düşünceler, şiirler ve gelecekle ilgili düşüncelerin de yer aldığı andaçtır ayrıca.
ey gidi lise yılları lan. du açıp okuyayım şu keretayı.
şu sıralar kafamı karıştıran durumdur. kimseye yazmıyım diyom mk en iyisi bizim tayfaya yazmak ne uğraşcam lan.
+hacı yıllıkta bana da yazcan mı ?
-yok adaş kusura bakma
+neden olm yaa bak yazarsan facebookda duvarımda adını vercem
-ulan ulusa sesleniş mi yapıyon
kendi tekniğim olan, önce kişiyle ilgili anıların ve özelliklerin kısa notlar halinde yazılması ardından bütünleştirilip metine dönüştürülmesi başarılı bir işlemdir. ilgilenene.
Samimi arkadaşlarınıza zaten çok rahat yazarsınız aranızdaki esprileri falan yazsanız zaten 1 sayfa eder. Asıl zor olansa zaten 1 sayfa edecek kadar bile diyaloğunuz olmayan birine yıllık yazmaktır. Mümkünse kaçının bundan ama çok ısrar ediyorsa internetten araklayın hoşunuza giden bi yazıyı.
özellikle ilk yazılan yazılar kabus gibidir. topu topu 3 cümleyi yazana kadar akla karayı seçersiniz. bu alışma devresinden sonra zirve yaparsınız en şahane eserlerinizi verirsiniz. sonra o gazla devam edip bütün yazıları 2 günde bitirirsiniz, bir bakmışsınız ki hepsi -özellikle sonları- aynı oluvermiş. ne tesadüf *
Dünyanın sayılı zor işlerinden birisidir. Kişi yazmak için masaya oturur lakin bir anda kafasındaki herşey kuş olup uçar gider. insanın aklına bişe gelmez ama bir çok şey kafasında canlanır. Ama bu seferde kağıda dökemez... En sonunda güç bela bitirir ve derin bi nefes alır... Ama o da ne daha 30 kişi var sırada...