içimi ister istemez bir huzursuzluk kapladı yalan yok. 15 günün ardından o işyerine nasıl adapte olacağımdan emin değilim. insanoğlu nelere adapte olmamış, buna da elbet olacaktır. ama işte yarın işe gitmek çok büyük bir eziyet haline gelecek.
geçen yaz aylarında da kullanmayarak 5 senedir es geçtiğim şeydir. belki 6 oldu tam emin değilim..
biz olmasak aç kalırsınız namkör ipneler. siz plajlarda fiyil fiyil fingirdeyip mayoluları bikinilileri keserken biz burada çalışmaya üretmeye devam ediyoruz. bir de bizi beğenmezsiniz hala.
yaklaşık 25 dakika önce imzamı atıp 15 günlük aldığım izindir.
yani evet şuan her şey fıstık ama, daha izne başlamadan iznin bittiği, ve ardından işe başladığım günü düşünmeye başladım bile. bakın gerçekten 15 günün ardından işe başlamaktansa ve o eziyeti çekmektense, s*ktiğimin 15 gününü hiç kullanmasam daha iyi.
e ama bir yandan da ihtiyacım vardı. yapacak bir şey yok, mentalime iyi gelecek ve kendime daha fazla zaman ayırabileceğim. bu sene geçen seneden çok farklı, bunu hissedebiliyorum. hayat bu, insanı nereye götüreceği belli olmuyor her ne kadar ipler sizin elinizde olsa da.
eh o zaman size günaydın, bana da hayırlı olsun! her artı oy, izin günümü bir adet arttırarak iş başı günümü uzaklaştıracak.
Cuma'dan başladı benimki. Kış günü izin veriyorlar. Sebebi, 21 Aralık'ta girdiğim içinmiş. Tıpkı geçen yıl da olduğu gibi yine Ocak'ta izne çıktım. Tamamını bitirecekmişim. Yazın girsem; yazın çıkarmışım. Bu gibi saçma şeylerin önümüze konduğu iş yeri, kurumsal geçinen bir yer. Ben de "madem öyle, bir sonraki maaşımdan 14 günlük paramı isterim" diyerek yasal talepte bulundum. Pazartesi bu sebepten yollayamadılar ve Perşembe'den para yatırıp Cuma günü izne yolladılar. Yönetici benim isteğim yüzünden idari birime sevk etti ve oradaki herif yazılı talebimin sebebini sordu. Yasal hakkım olduğunu söyledim. Bunun üzerine hoparlörü açıp yöneticiyi aradı ve yönetici olacak karaktersiz kestane "onun ağzını burnunu kırarım" diye abuk sabuk konuştu. Telefonu kapatınca "bu adam yönetici işte" diye serzenişte bulundum. Şimdi evde pinekliyorum. O ağzına Yonan ötüresice herif gibi ve daha beter pek çoğu var Türkiye'de. Yazık gerçekten.
"Koca yıl it gibi çalışıp bana para kazandırdın ve 14 gün dinlenmeyi hak ettin ama telefonun açık olsun ki bir durum olursa ulaşayım sana iznini zehir edeyim." izni. 2 haftalığına azad ettim seni ey köle ama sevinme, döndüğünde birikmiş işler sana gülümseyecek.
senelik izin en az 20 gün ve birleşik olur.
senelik izinde iş için tel. bile açılmaz.
senelik izinde iş için pc açılmaz.
senelik izinde seni arayıp kusura bakama çok kısa bişey sorucam denmez.
senelik izinde uzaktan bile olsa 10 dk. bile çalışılmaz...
Önümüzdeki hafta alıyorum. Hatta aldım. Tatile gidecek bir bütçe ayarlayamadığım için evdeyim. Akşamdan ne kadar uyku hapı varsa içip yatıcam geç uyanmak için.
şu sıralar hiç tadı tuzu olmayan eylem. dayanamayıp 10 gün kullandım. şu an ne yapacağımı bilmiyorum belki 1 hafta köye gidip az kafa dinlerim. başka mantıklı bir şey gelmiyor aklıma bu lanet pandemiden dolayı.
ülkemiz şartlarında çalışanın ortalama 15 gün izni var.
uzun süre aynı iş yerinde çalışanların daha fazla, ayrıntılarını araştırırsanız öğrenirsiniz.
bu konuda asıl detay, senelik izin saf izin olmuyor, 15 günü üst üste blok olarak kullanabilen çok az,
hesapta kanuni olarak ilk izin 10 günden az olamaz.
ama bunu gel bizim sonradan görme patron yoda sio miyo herne toprağımsa ona anlat.
çalışanın senede 15 gün izninde bile iş ve para gözü ile bakıyor iş veren yada gözü veren yetkili.
15 gün izin yapabilen kaç kişi var...
izinde sürekli ara sor tetikle insanın beynini boşaltmasına bile izin vermiyorlar.
izindesin, sürekli maile bak, aman arayan olmuş muyu takip et.
bu memlekette çalışanın herşeyine olduğu gibi iznine de rahat yok.
sio miyo ve o üç harfliler izinde olunca, millet tikinde değil, en üst seviye bile olsan, patron arıyor soruyor ya...
bu konuda muzdarip milyonlar var...
avrupa şartlarında izinleri araştırın , oha diyeceksiniz...
koca koca sendikalar ne halt yapar, hangi işçiye ne kazandırdılar, koca hiç...
özellikle özel sektörde patronların verirken canlarının gittiği sanki lütufmuş gibi gördükleri izin. ulan *mcık o izni sen bedava mı veriyorsun. bir sene sana para kazandıracağız diye götümüz çıkıyor yeri geliyor senin gibi çapsız birinden fırça yiyoruz tabii ki kullanacağız.