aslında internetten önce ki yaşamda her ev için gerekli görülen bir zıbırtıydı. bu boşluğuda dolduran gazetelerdi elbette. en güzeliydi ne virüs girer ne bişiy. kopipest bulundu mertlik bozuldu sonra.
aslında hepsi birer uyuyan tarihtir o yüzden yıllarcca durmuşlar ve yıllarca duracaklardır.içinde yazıp attığımız kim bilir kaç not vardır.onlar tabiki eskidir.ama eski olan güzeldir daha tatlıdır.
bir salon vitrininde temaşa duygusuna hitap eden güzel görünümlü ansiklopediler vardır. bir de toplum vitrinini süsleyen ansiklopedi gibi insanlar vardır. birinin mutat biçimde tozunu alırken diğerinin tozundan kaçarız. bu herşeyi bilen edamız bizi bizden, dahası her iki vitrin güzelinden uzak eylemiştir.
vaktiyle gazete kuponlarıyla alınmış ya da satın alınmış, 90'lı yıllarda vitrinlerde görülmesi yüksek, bilgi kaynaklarıydı. internet'in gelip, daha da kapsamlı bilgiyi ve alternatifi barındırmasından dolayı unutulmaya yüz tutuldu, sayfaları tozlandı. ama ansiklopedi, sözlük okuyan kesim hala mevcut. bir nevi nostaljiyi yaşamaya devam ediyorlar, ne mutlu onlara.
küçükken hepsini okuyup bitirdiğim ansiklopedilerdir. cidden ben küçükken cin ali falan okumazdım. okumayı söktükten sonra açtım ansiklopedi okudum. o yüzden afrika yerlilerinin müziklerinin 3/4 lük olduğu gibi bir kanıya sahibim. özetle gereksizdirler çoğu zaman. sadece öğretmenler dönem ödevi verdiğinde açılırdı çoğu evde. ha bir de avustralya nın başkenti canberra dır.
gazete kuponları biriktirirdi annem, belki can sıkıntısı, belki yeni bir şeyler edinme hevesi...
nelerimiz olmadı ki o kuponların sayesinde!
mutfak robotları, çatal kaşık setleri, yemek kitapları, ansiklopediler...
kullandık hepsini, eskidi bizle beraber, ansiklopediler hariç!
onlar evin baş köşesinde durdu hep, hani şu alınan ama hiç içilmeyen viskiler olurdu ya evlerimizde; işte tam onların yanında!
ödevim olduğu bir gün annem beni kütüphaneye göndermişti de yine elletmemişti o ansiklopedileri. *
dokunamazdık, yasaktı!
Babamın küfürlerine vesile olan ansiklopedilerdir. Zamanında gazeteler bu ansiklopedileri kupon ile vermeden önce babam zamanın parasıyla iyi bir meblağ bayılıp almış o ansiklopedileri. Aldıktan hemen sonraları gazetelerin ansiklopedileri kupon ile vermesi baya bir sinir krizi geçirtmiş adama. Bazen hala aramızda şu konuşma geçer:
babam: Ben kaç para verdim o ansiklopedilere. Ne için? Oğlumuz okusun, kültürlü adam olsun diye! Okumuyorsun, bari git arada tozunu al. O kadar para verdik.
ben: Sen de gazete ile alsaydın allah allah! Ben mi dedim sana git o kadar para ver diye.
babam: Al işte hayırsız evlat. zaten hanginizden hayır gördüm ki!!