mideye hafif bir sancı girmesine sebep olan durumdur. yüzüne baksanız mı bakmasanız mı bilemezsiniz, kısa süreli bir şok gelmiştir zaten beraberinde. sonra aklınıza helen in menalaus u bıraktığı gibi onun da sizi başka bir kız uğruna bıraktığı gelir.. ona bakmaya cesaret edemezsiniz. hoş baksanız da o, eski o değildir artık. kızlar kirli sakak sever anlayışıyla sakalı yüzüne veretmiş, kas yapacam diye baklavam olsun diye saatlerini gym lerde boşuna harcamış ve sonunda pek te bi b.ka benzememiş, kareli şortuyla bir cadde beyfendisidir artık o. yüzünüz gözünüz şişene kadar ağlamak istersiniz ama yapamazsınız. tabi siz geçen sürede yüz olarak güzelleşmiş, fizik olarak da adeta mankenleşmişsinizdir. derken sizi fark eder ve yanınıza gelir, havadan sudan muhabbet etmeye başlarsınız. kalbimiz bu esnada güm güm atmaktadır. tam o sırada pembe bmw siyle orlando bloom arabadan size "come on baby, lets go" diye seslenir. siz de binbir cakayla önünden geçip gidersiniz..
evet karşılaşırsınız. o sizin önünüzde yürüyordur sizi fark etmiştir ama fark etmemiş gibi hızlı hızlı yürür. tabii ne kadar fark etmemiş gibi yapsada kısa aralıklarla hafif baş çevirmesiyle geri dönüp size bakmak ister. tam o sırada telefonu çalar siz parmağında ki nişan yüzüğünü fark edersiniz. bir zamanlar beraber hayal kurup, planlar yaptığınız kişi artık başkasıdır, başkasınındır. hoş siz de artık eski siz değilsinizdir. yıllar ne çabuk geçiyor der güncel hayatınıza devam edersiniz.
gördüğünüz kişiye göre değişir. yıllar önce sizi aldatan insanı gördüyseniz yüzüne tükürün zaten o yolun yolcusudur yağmur yağıyor der geçer. yok tutkulu bir aşk yaşadığınız kişiyi gördüyseniz hayranlıkla izleyiniz.
