yıllar sonra ilkokul arkadaşlarıyla buluşmak

entry9 galeri1
    1.
  1. zall'ın emrini hemen yerine getiriyor, "ilk entry tanım içermelidir" furyasına ben de kendimi kaptırıp tanımı yapıştırıyorum:

    sekiz sene boyunca aynı sınıfı paylaştıgın arkadaşlarınla söz verilen bi yerde - ki bu yer genellikle ilkokulunuzun önü olur - bulusmaktır.

    şöyle ki:

    karnım acıkmış, girmişim bi kebapcıya (kebapcı dedim daha bi havalı oldu, bayagı lahmacuncu lan, lahmacun yiycem) iki arkadaşımla beraber. tam sandalyaya oturucam ki bir ses:

    - vayy gökhan!

    demez mi? bi an irkildim. sonra kendimi toparlayınca bi baktım, yıllardır görmediğim iki ilkokul arkadaşım da kebapcıdaymışlar (onlar da lahmacun yiyo). "naber nasılsın?" faslı güzel ve de gayet kolay geçiyo. lakin sohbet o andan sonra tıkanıyo. nasıl tıkanmasın arkadaş? kac yıl geçmiş aradan, adam değişmiş sen değişmişsin, adamda bi ton sakal cıkmış, naber deyişi bile "nooaberr?" olmuş. yıllardır bi kelime bile muhabbetiniz olmadıgı için konusacak konu da yok. en basit konu "ee naptın okuyo musun?" olur. "evet yaa 307 puan yaptım işte. tercih yapıcam hayırlısı" dedim. 307 puan almışım ya oturma organım nedense hafiften bi havaya kalkmış. lakin "ee sen n'aptın?" sorum üzerine "inşaat mühendisliği okuyorum, 3. sınıfa geçtim" cevabını alman seni şoka ugratır. kıskanclıkla mutluluk arasındaki ince çizgide gider gelirsin. daha sonra ortamı kasmaya gerek yok. konu konuyu acar hesabı sözler agızdan yavaş yavaş dökülür. sohbet koyulasır ta ki ayrılma vakti gelene kadar. çağ teknoloji cagı diyerekten hemen msn'ler, telefonlar alınır, buluşmak üzere sözlenip dagılınır.

    hemen gittim eve, ekledim msn'i. "s.a" "a.s"lerden sonra cocuk bi anda dedi ki:

    - kanka istersen zeynep'in msn'i vereyim sana?

    burda bi antiparantez acmak isterim ki (allah'ım yıllardır bu sözcügü kullanmak istemiştim, antiparantez, antiparantez...) zeynep denen kızla okul yıllarında bile pek samimi değildim. heralde msn'ı sık kullanan kız olarak bi o var ondan arkadaşım öyle dedi. neyse birden içime bi güneş dogdu ve cevabımı kesin ve net olarak verdim:

    - ya kanka şimdi kızla yıllarca görüşmemişiz (kız diyo hibine, sanki yabancı), ne konusurum ki? sonra alırım. oke?

    cocuk da haklı oldugumu anladı heralde "haklısın reis" dedi.

    şimdi bi kac gün içinde bulusucaz. lan bu kadar hiç heyecanlanmamıştım. kim bilir kim ne kadar değişti. benim daha cenede bi iki tüy zar zor cıkıyo, sakal sanıp kesmiyoruz mal gibi, elalem kesin hacı olmuş cıkmıstır. ya kızlar? yeni yeni filizlenmeye baslayan mumuşları kalmıştı sadece aklımda onlara dair. ya şimdi? füze olmuşlar mıdır? (konu cok abazanlıga sardı, kesiyorum burda)

    ne giyinsem, ilk gördügüm an nasıl tepki versem diye içim içimi yiyor birader. bi kacı kapanmış, hatta evlenenleri de varmış? şimdi evleneni öpsem mi, sadece elini mi sıksam kararsızım? uff be b.ktan ne iştir bu arkadaş? halbuki ilkokulda böyle miydi? enseye şaplak göte parmaktık herkesle. şimdi adam kocaman olmuş, ters bi hareket ceksen, misal bulustugunuz gün "naberr lan yavusakk?" diyerekten tokadı patlatsanız ensesine agzınıza s.cacakmış gibi bakışlar atıyo, tırsmaz mı insan? tırsar tabi. o nedenle işleri kendi akışına bırakma konusunda aklım ve duygularım hemfikir. (bu kelime de güzelmiş hemfikir, hem fikir...)

    edit: şimdi baktım da 307 puanla havalanmışım, malım galiba?

    günler sonra gelen edit: pazar günü toplanıyoruz. bi arkadaşın dogum günüymüş. al işe bak! yıllarca muhabbetiniz kesilsin, sonra gel pat diye kızın dogum gününe git. bi hediye neyim alsam neyse, cepte iki kuruş yok! ama bi yandan da düşünüyorum sacmalık galiba yaptıgım. arkadaş hediyeyle kıyaslanacaksa vay ben bu dünyanın amk! gidiyorum arkadaş!

    edit3: gitmiyorum arkadaş! msn'de 5 kız toplandı, saniye elleri durmadı arkadaş. ben ki ilkokulda yapılan hızla okuma yarışmasını birincilikle bitirmiş adamım, isyan ettim resmen, okuyamadım!

    (bkz: sözlüğü günlük olarak kullanmak)
    3 ...
  2. 2.
  3. hayra alamet değildir. eğer kişinin geçmişte içinde kalan bir çocukluk aşkı ya da düşmanı varsa bunları tekrardan görüp dellenmesi olasılığı ortaya çıkar. ilkokul arkadaşı ile derhal eski günlere dönülür, hani o "bugün cuma enseni kapa" demeyi bi halt sandığımız günlere. ancak, insanlar büyümüş deve kadar olmuşlardır ve bu çocukluğa dönüş hamlesi zamanda kırılmalar yaratmaktan başka bir işe yaramaz.

    sonuç olarak olabileceklerden biri: (bkz: yıllar sonra ilkokul arkadaşıyla sevişmek)
    1 ...
  4. 3.
  5. bugün yaptığım en anlamlı şeydi.
    seneler sonra ilk kez görüştük çocukluğumda kalan anılarla.

    -senin yüzünü sulu boyayla boyamıştım ben, hatırlıyormusun?

    dedi bir arkadaşım.

    oysa ki ben unutmuştum olanları ama o unutmamıştı ve seneler sonra benden özürdiliyordu.

    hepsinin suratlarını teker teker inceledim.çocuk bakışları değişmemişti hala aynıydılar benim için. ama bir kaç çizgi belli oluyordu gülerken göz kenarlarında.

    bana hiç değişmediğimi söylediler ama ben pek ciddiye alamadım açıkçası. "evet öyle yıllar bana iyi davrandı" deyip geçiştirdim söylenenleri. eve geldiğimde ilk işim aynayla yüzleşmek oldu. gerçekten dedikleri gibi değişmemiş olabilirmiydim, keşke öyle olsa diye geçirdim içimden. keşke o küçük kız çocuğu hep kalsaydı. değişmeseydi herşey, ben bu kadar büyümeseydim olmaz mıydı...
    1 ...
  6. 4.
  7. ''naber, neler yaptın''dan sonra tıkanan muhabbetin oluşturduğu huzursuz ortam ve hayal kırıklığıyla insanı kabız eden durumdur. benden uzak meraklısına yakın olsun.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. şaşırtıcı bir tecrübedir. burnunu karıştıran, tebeşirle parmakları bembeyaz olan, boş içecek kutuları ile maç yapan insanlar büyümüş kocaman olmuştur, hem tebessüm eder hem hüzünlenirsiniz. yıllar geçmektedir.
    2 ...
  11. 7.
  12. dünyanın en gereksiz organizayonlarından biridir. herkes kendine yeni bir hayat, yeni bir ortam edinmiş. bu insanların tek bağı facebook ve oturduklarında tek bir ortak yönleri kalmadığını fark ediyorlar. zaten ilkokulda da tek ortak noktaları aynı sınıfta olmaktı.
    0 ...
  13. 8.
  14. saçmalıktır. zorla bir araya getirilmiş birbirinden yıllardır habersiz beş on kişi bir whatsapp grubunda bir araya gelir. içlerinden birkaç sümsük ısrarla yemek falan organize etmeye çalışır, kimseden ses çıkmaz. rutin olarak yemi sallayıp pusuya yatarlar ama oltanın ucu hep boştur, ne buluşma vardır ne sohbet. üzüldüm gibi sanki ya gelin sarılcam.
    5 ...
  15. 9.
  16. Ya sen benim suluğumu kırmıştın, ya ayakkabımı çıkartıp camdan aşağı atmıştın, he bir de yazılılarda araya çanta koyduğumuz günler ne güzeldi be hele kalemtraş açma bahanesiyle çöp kutusunun orada yaptığımız sohbetler tarzı konuşmaların geçmesi muhtemel buluşmadır.
    Onlar büyüseler de hala gözümüzde o sümüklü çocuklardır. O yüzden genelde ilkokul arkadaşlıkları aşka dönüşmez. Ya da ben görmedim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük