geri kalan hayatının heyecan fırtınası şeklinde geçeceğine delalettir. önce üvey anne ve babana bir ton trip atarsın. afralar tafralar, yemeğe inmemeler(zenginler için geçerlidir), hizmetçiye yakınlaşmalar(zenginler için geçerlidir), etrafındaki kızlar tarafından üstüne atlanmalar başlar. iki gözyaşı dökersin herkes tav olur sana. oh mis. e tabi bir yandan da öz anne babanı aramaya başlarsın, üvey annenin senden gizlediği fotoğrafları alıp eski mahallelerde araştırma yaparsın, dedektif tutarsın(zenginler için geçerlidir). sıradan hayatına renk gelmiştir artık, popülariten sınırları zorlamaktadır. sonra bir gün gerçek annenin ve babanın bulunduğu haberi gelir. kimsesizler mezarlığında yan yana yatıyorlardır. heyecan ve atraksiyondan eser kalmaz hayatında. öz anne ve babanı hiç göremeyeceğin, kokuların duyamayacağın gerçeğiyle yüzleşirsin. olgunluk katar bu sana. kızlar umurunda olmaz. üvey ebeveynlerine biraz daha yaklaşırsın affedersin onları. sonra hizmetçiyle yarım kalan işi bitirirsin(zenginler için geçerlidir). macera the end.
aslında yıllar önce öğrendiğin halde, kabullenmek istemediğin için, kendine sakladığın gerçektir bazen. ama öğrendiğin andan itibaren için içini kemirir acaba doğru mu, diye. geceleri uykunu kaçırır bu düşünceler. yıllar sonra ailen seni karşına alıp söyleyince gerçeği, bastırdığın duygular patlar, bağırarak ağlamaya başlarsın, neden söylediniz ki bunu bana diye. o zamana kadar kabulle inkar arasında gidip gelen olgu bir deyişle resmilik kazanmıştır artık. ama bünye gene de kabullenmez bu gerçeği, onun bir tek anne babası vardır, onlar da kendisini büyütenlerdir.
ne kadar acıda olsa, kimden duyduğuna ve duyuş şekline bağlı olarak gencin, o an itibariyle sergilediği hal ve hareketlerin değişeceği durumdur.
+oğlum artık büyüdün, açıklamak gerek
-neyi?
+senin baban ben değilim
- ohaa bu kadar rahatmı söylüyorsun bu ne genişlik efendim
+iyide annende, benim eşim değil
-yani evlatlığım ben
+ ............
- o zaman oğlum deme bana
+evlat bizim senelerdir çocuğumuz olmuyordu
- ee tüp bebekmiyim?
+bilmiyorum onu anneni babanı bulunca sorarsın
-hangi cami avlusunda buldunuz bari onu söyleyin
+ cami değil sinegog önünde bulduk
- allah zenginim desenizya, hadi bana eyvallah...
yillarca sizi bakip buyuten insanlari sadece sizi onlar dogurmadiği icin uzmemek gerekir. sonuc olarak gelmiş oldugunuz yaşa kadar sizin yaninizda olmuslardir. annelik ve babalik kavramlari irdelenmelidir. biyolojik bağ cok da onemli olmayacaktir en nihayetinde. hain olunmamalidir.
evlatlık alınan kişilere yapılan en büyük kötülüklerden biridir bunu o kişiden yıllarca saklamak. üstü kapatılmaya çalışılır bu konunun. ama insanın ağzının torba olmadığı malumdur, büzülmez. birgün öğreniverir kişi evlatlık olduğunu. işte o zaman dünya üzerindeki hiçbir dil, bu dillere ait hiçbir kelime o kişinin yıkıntısını anlatmaya yetemez.