bebekliğinizi, çocukluğunuzu hatta ergenliğinizi geçirmişseniz o mahalle de, ilk ve son kez taşınmışsanız ahh ne koyar tekrar o mahalleye gidip, eskiden yaşadığınız evi görmek. her köşe başında bi tanıdıkla göz göze gelip ayaküstü sohbetler etmek.
ilk ve orta öğretiminizi tamamladığınız mahalle ilk okulunun önünden geçip "ne günlerdi bee" diyip, aradan kaç yıl geçtiğini hesap ettikten sonra yılların ne kadar hızlı geçtiğine şaşırıp kalmak. sonra istem dışı okulunuzun bahçesine doğru ilerlemiş olduğunuzu farkedip kapısına geldiğiniz de bi süre duraklayıp bu bahçe önünde oynadığınız oyunları, yaptığınız afacanlıkları hatırlamak. öğretmenlerinizi, arkadaşlarınızı anmak.
kapıdan içeri girip her koridorda yavaş yavaş yürüyüp sizden, sizin dönemizden kalma bir kaç anı yakalamaya çalışmak. ilk aşkınızla bakıştığınız o koridorda ağır adımlarla yürüyüp hem güümseyerek hemde gözleriniz dolu bir şekilde duygu karmaşası yaşamanız tarifi ne güçtür aslında...
bir zamanlar sizin için büyük önem taşıyan iyilikler yapmış öğretmenlerinizi ziyaret etmeniz, geçmişten bahsetmeniz... bir zamanlar sizinde yanınızdan gelip geçen çocuklar kadar küçük olduğunuzu düşünmeniz...
kısa bir geçmişe yolculuk sonrası mahallede ki ilk okulunuzdan çıkıp yıllarınızı geçirdiğiniz deniz kıyısında olan semtinizin caddelerin de turlamak yanınızda geçmişten elinizde kalmayı başaran tek arkadaşınızla deniz kokusunu içinize çeke çeke yalnızca susup havayı koklamak, güneşin ruhunuzun derinliklerine inip sizi ısıtmaktan çok içinizde ki ukdeleri açığa çıkarmasına izin vermek.
taşınalı, bu yerleri terkedeli uzun zaman olmuş olsa da aslında sizin için hala "yeni" olan evinize, mahallenize alışamamış olduğunuzu hatırlamak bunun yanı sıra buraları aslında ne kadar da çok özlemiş olduğunuzu bi kere daha anlamanız ne kadar da iç burkar bilir misiniz?
hatıraların canlanmasına sebeptir. arkadaşlarınızla akşama kadar top oynadığınız arsaya apartman yapıldığını, yemiş toplamak için kayarak indiğiniz yamacın doldurulduğunu, en önemlisi tanıdık tüm yüzlerin bir yerlere dağıldığını fark eder, içinizin yanmasına engel olamazsınız. bir yerde oturup eski mahallenizi seyrederken içiniz yanar.
anıları canlandırır. hangi döneminiz geçtiyse (çocukluk-gençlik-ortayaş vs.) o döneme gitmenize sebep olur. hey gidi günler hey cümlesini kurmanızı sağlar.
ve genellikle bıraktığınız gibi ulmadığınız için hayal kırıklığı yaratır.
Ağladım. Özlemimden ağladım. Dönmek istedim o mutlu tasasız günlere.
25 sene olmuş taşınalı. Çocukluğum geçeli 25 koca yıl, çeyrek asır...
Özgül pastanesi hala köşede, hala aynı tabelasıyla duruyor. Ne güzel ekler pastaları vardı. Hala güzel midir acaba?
Atilla arcan'ın kırtasiye inin karşısındaki, notalı korkuluklu evini yıkmışlar, yerine beyaz bir apartman dikmişler.
O kırtasiyeye renkli elişi kağıdı, makas, 0.5 uç almaya gelmişken, belki atilla arcan'ı görürüz diye yolu uzatıp geçerdik o evin önünden.
Önündeki süs havuzunda kırmızı balıkları olan binanın havuzuna toprak koyup küçük ağaçlar dikmişler. Bayat Ekmek atardık o kırmızı balıklara parka giderken.
Sarı binanın Giriş katındaki kütüphane hala açıktır herhalde. O zaman tuhaf gelmiyordu da, evin giriş katında kütüphanenin işi ne?
Özledim, ağladım. Dönmek istedim o tasasız mutlu günlere.