mahalle maçında düşüp kafanızı yardığınızı, acile koşturduğunuzu, ilk aşkınızın size pas vermemesini, daha "cool" bir elemanla çıkmasını, ailenizle yaptınız ilk büyük kavgayı, çocukluğunuzda yatakta yüzleştiğiniz o ilk gök gürültülü+şimşekli+yıldırımlı sağanak yağışlı geceyi, en yakınım diye etiketleyebileceğiniz ilk kişiden gördüğünüz hayatınızın ilk ve belki de en büyük ihanetini veyahut annenenizin öldüğü o hazin geceyi ve belki de annenizin gözlerinden dökülmeyen ancak yüreğini titrettiğini hissettiğiniz o gözyaşlarını nasıl unutamıyorsanız afedersiniz ama böyle bir şeyi unutamaz bir insan zannımca. O olay anında bir ambulans mı geçti? Ya da ambulansın sesini mi duydu? Evet, şu anda düşündüğünüz gibi her ambulans siren sesinde o bayanın tüyleri diken diken olacak ve kendisini güvende hissedeceği ilk yere gitmek isteyecektir. Ne var ki ölüm dahil "her şeye" alışılır, yarası ne denli büyük olursa olsun...