yılkı

    1.
  1. at, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü.
    1 ...
  2. 10.
  3. 9.
  4. bazen de yılkılar sahibini bulan atlardır.
    1 ...
  5. 7.
  6. yazın işe koşulan ve bu yüzden ahırda beslenen; kışın besleme derdinden kurtulmak için doğaya salınan yarı-evcil tek tırnaklıların genel adı.
    1 ...
  7. 6.
  8. ben burda bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum
    benim atım her zaman
    kim bilir kime sesleniyorum, sessizlik
    yosunlar, taşlar, o mezar yazıtlarından
    yaz gelmiş, zakkumlar acmış, elimi bile süremedim
    sürsem bile ne çıkar, ama sürmedim
    ölü bir şey kalıyor dünyadan, yapraklardan

    ben burda bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum
    benim atım her zaman

    edip cansever
    1 ...
  9. 5.
  10. evcilleştirilemediği için sahibi tarafından doğaya salıverilmiş at.
    1 ...
  11. 3.
  12. kızılırmak şarkısı.sözleri de şöyle ;

    kırık dökük bir öykü bu perden başlasam
    dört nala koşan taylar gibiydik
    asiydik sürgündük dışarda kaldık
    yanyana gelince dağlar gibiydik

    yadına ben düştüğümde
    dağlarından dicle'ye bak
    kavuştuğunda fırat'a
    yine sevdi mi

    hatırına düştüğümde
    mardin'e git midyat'a git
    hatırla nasıl sevdik
    ben unutmadım

    nasıl zordu olanlarla bir başına yüzleşmek
    kendini aramak derin sularda
    yalnızdım ve kırgın çok zor anladım
    yolları ayrılan iki nehirdik

    denizine vardığında
    sularından aşkını sor
    yollarında dağlar vardı
    varabildi mi

    hatırına düştüğümde
    mardin'e git midyat'a git
    hatırla nasıl sevdik
    ben unutmadım
    1 ...
  13. 11.
  14. özgürlüklerine düşkün olan ve koşuşturmaları görsel bir şölen oluşturan yabani atlardır.
    1 ...
  15. 4.
  16. doğada dolaşan, başıboş at.
    1 ...
  17. 8.
  18. doğada serbest dolaşan yabani at.
    yılkıdan üç türlü at gelir: bazı atlar, daha diğer atlara vurulan kırbacın sesini duyduklarında terk ederler huysuzluklarını; ruhlarıyla derileri arasında bir mesafe yoktur.bazı atlar ise, kırbacın açtığı yarayla ruhları arasında gider gelirler, yara açıldıkça ruhlarıyla derileri arasındaki mesafe kapanıverir. kan ruhlarına damlayınca teslim ederler kendilerini. bazı atlar da var ki, her kırbaçta açılır ruhlarıyla bedenleri arasındaki mesafe. sen onu kırbaçladıkça ele geçmez olur onun ruhu. öylelerinden geriye, cansız bir tay bedeni kalır. bir de seyisin hafızasında, gururu hiç öldürülemeyen bir tayın gurur kıran görüntüsü... ustalık, bu tür tayları uslandırmakta değil, ona hiç bulaşmamakta saklı. kırbaç, zaten yola gelecekler için bir bahane...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük