uzun yolculuklarda dikkatimi çeker hep yıldızlar. yolculuklarda mı güzelleşir yoksa ben mi farkına o zaman varırım bu yıldızların bilemiyorum. ama yinede güzeldir.
bir zeytin ağacının altından yapıldığında sonu filozofluğa kadar uzanacak olan eylemdir. tıpkı aristo gibi. cidden zeytin ağacının altından izlemek yıldızları farklı bir his katar insan ruhuna.
Dün gece sabah karşı 4.30 sularında rahatsızlandım. 1 gün hiçbir şey yemeden dolorex ağrı kesiciden 2 tane almıştım. Tabi bu kafaya vurdu benim. Bende bu sıcakta daha fazla dayanamadım ve kendimi dışarı attım. Sokaklar bomboş sessiz. Evin çatısına çıktım. uzandım. ve telefonum radyosunu açtım kulaklarımı taktım. sabah karşı da her zaman en iyiler olur. hep eski türküler falan. çok da severim.
onların eşliğinde gökyüzünü saatlerce izledim. kayan yıldızları izledim. ve çok mutluluk verici bir şey olduğunu düşünüyorum. bunu 1 ay boyunca her gece yapmayı planlıyorum. ayrıca güneşin doğduğu tarafta biraz yukarı da sabah 5 sularında çok parlak bir cisim göreceksiniz. büyük ihtimal o da jüpiter'dir. izleme zevkine asla doyulmaz bir şölen.
bir gecepencereden sarkar, sigaranızı yakar, gözlerinizi göğe dikersiniz. ne büyük hikmet ! gökyüzünde öylece çakılı duruyorlar. zifiri karanlığa karşı aykırılar. ne büyük bir olay !
allah'ın varlığına delalet...
bu düşünceye sebep ve onları oluşturan yaratıcının daha büyüklüğüne işaret...
Deniz kenarında taşlara uzanmış gökyüzünü izlersin. Yıldızların ulaşılmazlığı seni büyülerken arkadaşına nekadar güzeller kaysa keşke dersin ve o an süzülüverir bir tanesi. Ohaa deyip rutin dileğini iç geçirirsin.
neye benzediğini bugün anladım! kesinlikle yıldızları izlemek insanı arafta hissettiriyor. 10-15 dakikadır balkondan bakıyorum. önce gözüme çok parlayan bir tanesi takılıyor. kaymıyor, devamlı duruyor. daha dikkatli baktığımda birden çoğalıyorlar. bazıları bir yerlere düşüyor. acaba nereye düşüyorlar? şimdi hatırladım, kül oluyorlardı doğru ya. olsun, yine de eğer kül olmasalar nereye düşerlerdi açısal olarak? ben gözümü dikmiş bakarken, köpek havlıyor. herzaman ki gece havhavlarından biri bu, alıştık. bir araba geçiyor, tam o an arafta hissediyorum. şimdi odamdayım, herşey bitti.
Yıldızları izlemek müthiş bir olaydır. Yıldız kaysın diye beklenir. Normalde ne kadar korkunç bir olayda olsa o yıldızın sonsuzlukta kaybolduğunu görmek mutlu hissettirir insanı.
hayatımda yapmaktan en zevk aldığım şeylerin başında gelir. yıllardır sıkılmadan yapmaya devam ederim. yıldızları izlemek umutla eşdeğer hale geldi bende. yıldızlar varsa umut da vardır.
tek başına izlemelisin yıldızları. kendini dünyadan bir anlığına soyutlamalısın. tüm ihtişamıyla işte uzay. tüm bilinmezleriyle karşınızdadır. yalnız mıyız ? sanmıyorum. Gidebilir miyiz oralara ? şuan için zor..ama birileri de bizim yıldızımıza bakıp "orada da başkaları var mıdır ?" sorusunu soruyor eminim.
özetle yıldızlara bakmak ,insanı, dünyadaki sıkıntılardan bir an için kurtarır.
hiçbir ulvi anlamı çağrıştırmayan eylemdir. tıpkı güzel bir manzarayı izlerken duyulmayan o hikayelerdeki estetik hissi gibi. bende bir sorun var herhalde.
Bu eylemi yapmak için şehirden uzaklaşmanız gerekir, şehrin bohem ışıkları engeller yıldızlara bakmayı şehirden ve gösterişten, sosyal medyadan, sahtelikten arındığınız zaman yıldızlarda sizle dans etmeye başlar...
Bu yönden özgürlüğün minik bir tanımıdır.