bulutsuz yaz gecelerinin en sevdiğim aktivitesidir. her ne kadar şehir ışıkları parıltısını söndürse de yıldızların, güneyde jüpiter, satürn ve mars; batıda venüs'le beraber ışıl ışıl parıldıyorlar.
Her gece yatmadan önce rutinimdir . Derin bir nefes alır ve şehrin sesini dinlerim . çocukluktan beri hayalim olan bir gün oraya gideceğim sözüyle içimdeki umudu canlandırır. Huzur verir.
Ah o yıldızlar yok mu?Onlara bakıp bakıp ne hayaller kurdum arkadaş ben ne derdimi anlattım onlara. Bazen sırf yıldızları seyretcem diye az buz insanla çarpışmadım. Gökyüzüne bakıpta eğer göremezsem sinirlenir moralim bozulur, işi gücü bırakıp çıkmalarını beklerim. Benim yıldızım diye başladığım upuzun demeçler veririm en yakın arkadaşlarıma. Aşklarımı ilk o yıldızlar bilir, bazen bana göz kırptıklarını hayal ederim. Ahh o yıldızlar var ya onlar onlar olmasa geceyi kim bu kadar güzel kılacak. hele bide bi yıldız kaymasına denk geldim mi değme keyfime nasıl bi mutlu olurum anlatam. benim için bi yıldızdan öteler bi ayrı bi hoş şeyler.
büyük şehirlerimzden birinde baktıysan göremezsin yıldız falan. şehrin sahte ışıkları engeller gökteki yıldız görmeni. bazen bir uçağı yıldız zannedersin bakarsın uzun uzun ama yanılmışsındır çünkü hareket ediyordur yıldız.
karanlıkta kaybolmayı istemektir, kendine senin kadar yanlız eş bulmak istemektir aslında amaç.
behçet necatigil in radyofonik piyesinin adıdır. tek perdelik bir eserdir.
kendi yaşamı içinde kapalı kalmış, günlük hayatının ötesine geçememiş, duygularını yitirmiş bir insan anlatılır.
--spoiler--
oyunun kahramanı olan yolcu, ömrünün sonlarına doğru yitirdiği güzelliklerin ve duyguların peşine düşer ama artık geç kalmıştır.
eleştiri gözlem evi müdürünün ağzından yapılır: yıldızlara bakmadan yaşayan, hepişine bakan çok insan vardır.
--spoiler--
insana huzur veren eylemdir.
tek yapmanız gereken kafanızı kaldırıp semaya bakıp dalıp gitmektir.
hele ki güzel bir yaz akşamında köyde iseniz ve hava da açık ise işte o zaman o harikulade manzarayı seyretmeye doyamazsınız. hatta yukarıya bakmaktan boynunuz bile ağrır.
biraz da astronomi bilginiz var ise daha bir heycanlıdır yıldızlara bakmak.
samanyolunu takip edip tekrar tekrar bakarsınız.
sonra da tüm yıldızları yaratan Allah'ı zikretmekten de kendinizi almazsınız.
Hayatın koşuşturmacasından uzaklaşmaktır. Yıldızlara bakınca ne kadar küçük olduğunuzu, dünyanızın ne kadar küçük olduğunu farkedersiniz. Çoğu şey boş görünebilir gözünüze kafanızı indirdiğinizde... Bence bir cezadır büyük şehirlerin yoğun ışığı altında yıldızların saklanmaları, büyük şehirlerin küçük ama gururlu insanlarına...
takımyıldızları kovalamaktır. orion'un yavaş yavaş gece gökyüzünü terkettiği bu gecelerde biraz da olsa üzüntü koyar içime. ancak yeni birer başlangıç yapmaya kararlı aslan'ı, çoban'ı, başak'ı, ilerleyen vakitlerde akrep'i ve yay'ı görmek de taptaze umut tohumları eker. yaz üçgeninin en bi sevilenlerinden olan vega nın doğuşu da aslında yazın yaklaştığını müjdeler.
Bazen yerüzünde çok bunaldığınızda , gökyüzüne bakıp parlak bir geleceğe koşma isteğidir yıldızlara bakmak. Binlercesinin sana gülümser gibi bakması çok masumane duruyor. Baktığında sana birşeyler fısıldamaya çalıştığını hissediyorsun. O an kıpır kıpır oluyor insan, binlerce en yakın arkadaşıyla sohbet ediyor.