limon von sanders ve ondan sonra mustafa kemal paşa tarafından yönetilmiş, suriye filistin ve ırak cephelerindeki ordu kolordu ve tümenleri birleştirerek kurulmuş ordular grubudur. bundaki temel amaç zannımca bu 3 cephede de dağılmaya başlayan osmanlı kuvvetlerinin son güçlerini birleştirerek filistin suriye arasında son bir savunma hattı kurarak ingilizleri bu hatta geri püskürtmekti. aslında planın makul olmadığı da söylenemezdi. ama ortadoğu sahasında osmanlı komutanlarının hesaba katmadığı bir değişken daha vardı. "hain arap aşiretleri"...
ordumuz ingilizlerin filisten'deki yaklaşık 200 bin kişilik birliği ve yeni hafif zırhlı araçları karşısında zayıf bir durumda olsa da ingilizleri durdurmaya yetecek dirence sahip olduğu söylenebilirdi. ancak ingilizlerle birlikte hareket eden arap aşiretleri osmanlı ordusu önde ingilizler'le çarpışırken cephe arkasında osmanlı'nın ikmal yollarını yağmalıyor, yemek ve su kaynaklarını harap ediyor ve saldırabilecekleri yerlerde osmanlı askerlerini sırtından bıçaklıyorlardı. bu durum karşısında osmanlı kuvvetleri tabii ki çok uzun süre direnemediler ve geri çekilmeler ardarda gelmeye başladı.
askerlerimiz megiddo muharebesinde büyük bir darbe yiyince:
önce şam,
sonra humus,
daha sonra halep'e çekildi(halep'e gelindiğinde koskoca yıldırım ordular grubundan ortada nerdeyse sadece mustafa kemal'in 7.ordusu kalmıştı)..
bu sırada osmanlı 8. ordusu tamamen, 4. ordusunun ise büyük kısmı ingiliz kuvvetlerince imha edildi. kemal paşa'nın bizzat komuta ettiği 7. ordu ve kalan dağınık birlikler ise önce halep'in kuzeyine daha sonraysa kilis'e kadar çekildi.
mustafa kemal, kilis'in güneyinde yeni bir savunma hattı kurdu ve ingiliz-arap kuvvetlerini kilis önlerinde geri püskürttü. bu durum ingilizler'in toroslardan anadolu içlerine sızmasını engelledi.(ki bu durum gerçekleşseydi kurtuluş savaşı bile sekteye uğrayabilirdi)
ingiliz-arap işbirlik ve ihanetiyle filistin, suriye, ırak, musul, kerkük, şam ve halep'i nasıl kaybettiğimizi anlaşılır bir dille anlatmaya çalıştım.. umarım bir kaç kişi okur da bu, halkımızın da bilmesi gereken can acıtıcı bilgileri biraz daha yayabiliriz...