oftaş maçı sonrası beşiktaş taraftarının yeni sloganı.serdar bilgili'yi bir grup taraftara küfür ettirerek,beşiktaş bugünkü halinden kat kat daha başarılıyken istifaya zorlayan bu başkan aynı şekilde istifa etmesine gerek kalmadan kendi isteğiyle çekip gitmelidir.hüsnü güreli gibi bir adam kulübü türkiyenin en zengin ve borçsuz kulübü haline getirmeye çalışırken takım serdar bilgili gibi bir başkanla saygınlık ve istikrar sağlamışken fenerbahçelisi galatasaraylısı yüzüncü yılda beşiktaşa özenirken beşiktaş şu anda teknik direktörü istifa edip gitmiş galatasaraydan da kötü futbol oynayıp çok çok geriye düşmüştür acınacak hale gelmiştir.büyük umutlarla alınıp daha kendini gösteremeden şımarıklıkla gönderilen futbolcu sayısının ve aptal futbolcularla sokağa atılan paraların haddi hesabı yokken beşiktaş taraftarının sabrının artık taştığını gösteren tezahürat ve slogandır yıldırım demirören yeter!kulübe cebinden para vererek kulübü fanatik ve zengin bir beşiktaşlının oyuncağı haline getiren yıldırım demirören ne futbolcuları ne teknik direktörleri yakmıştır kötü yönetimi sayesinde.bu adamlar geçmişte başarılı değilmiydi?başka takımlarda milli takımlarında başarılı değiller miydi de beşiktaşta başarısız oldular.(önce lucescu;del bosque,tigana daha nice futbolcular.adlarını bile hatırlayamıyoruz.)bunun nedeni var.kulübün parasını bitirdi.para alamayan futbolcular oynamadı.sonuç olarak bu kadar yıldırım demirören yeter!bunun sonrası hiç hak etmediği şekilde küfürlerle gönderilen serdar bilgili gibi küfürlerle gitmektir ama bu sefer hak ederek.babası tarafından oyun parkına getirilmiş çocuğun oyun parkı değildir beşiktaş.
edit: http://www.yildirimdemirorenyeter.com imza kampanyası.
demirören'in kafasının çapının anlamak için yetmeyeceği slogan.
- yıldırım demirören yeter!
* buyur hacı ne yeter?
- ulan ne yetecek, çektirdiğin acılar.
* ama bana babam bunu doğum günü hediyem olarak vermişti?
- nasıl yani?
* doğum günümde "sana beşiktaş başkanlığını veriyorum git oyna" demişti, burası babamın yeriymiş, bana öyle dedilerdi?
- oğlum hasta mısın sen?
* ama babam bana para verip iskoçya'da golf oynamamı da sağlıyo.
- yıldırım o değil de, sen babanın şirketine gidiyo musun?
* yok gitmiyorum. 1 kere gitmiştim, kapıdaki güvenlik almadı.
- burası babamın demedin mi?
* dedim ama babam emir vermiş "almayın onu" demiş. ben de kapıdan aradım kendisini "neden almıyosun" dedim, o da bana "sen buraya girme oğulcuğum, bak sana beşiktaş başlanlığını verdim, burada olsan milyar dolarları yitireceksin, hiç olmazsa orada 100-150 milyon dolar kaybediyorsun. şirketimiz daha önemli oğlum. hem sıkılırsan söyle, cavcav'dan sana oftaş'ı da alayım, aralarında maç yaptırtırsın takımlarının, buraya gelme" dedi.
- vay ki, ne vay hanuna goyim.
kulağa oldukça hoş gelen ve ağza cuk oturan bir tezahürattır, slogandır, hezeyandır ya da her neyse işte, hatta fenerbahçe taraftarı bile inönü'deki beşiktaş maçından sonra söylemiştir, o derece yani...*
ilk olarak paf takımı ile çıkılacağı söylendikten sonra as takımı ile çıkılarak mağlup olunan beşiktaş-sivasspor maçında yüce beşiktaş taraftarı tarafından söylenmiş tezahürattır.
Sayın yıldırım demirören beşiktaş futbol takımının başarısız bir süreç içerisinde bulunmasından, bu başarısız sürecinde baş müsebbibinin hakemler olduğuna inanmasından dolayı bu tezahüratı duymamazlıktan gelmektedir. Oysa beşiktaş taraftarının isyanı başarısızlıklara değil, başkanından yöneticisine, yöneticisinden futbolcusuna kadar uzanan beşiktaşlılık duruşundaki yokoluşadır.
istanbul'da vali yardımcısının bizzat çıktığı sigara yasağı denetimi sırasında bile, konuyla alakasız da olsa, beşiktaşlı taraftarların haykırmaktan geri duramadığı isyandır.
kendi taraftarının sloganıydı, rakip takım taraftarının sloganı olacak böyle giderse.
ayrıca simao ve almeida gibi piyasası olan adamları normal sayılabilcek bedellerle nasıl getirdi şaşkınım. bir gs'li olarak beni bile heyecanlandırdı.
