yıldırım demirören in transfer politikası

entry31 galeri0
    1.
  1. yoktur efendim.. olmadığını yapılan yanlış transferlerle görüyoruz.. alınan yanlış adamlar, bir mevkiiye 3-5 adamı birden alıp hiçbirini oynatmamalar, mehmet topuz faciası, 20 yaşında bir adama servet ödenmesi ve daha da verilecek futbolcular olması başkanın bir politikasının olmadığını hatta bu işlerden hiç anlamadığını göstermektedir..

    az çok futbolla ilgilenen insanlar kime ne kadar verilir bilmektedir.. hatta iş güç sahibi insanlar sözleşme nasıl hazırlanır, açıklar nasıl kapatılır, kendini değil de karşı tarafı zora sokacak maddeler nasıl eklenir bilirler.. ama koca koca iş adamı vasıflı insanlar bunları nasıl bilemez ya da göremez anlamak mümkün değil..

    bir tek ernst ve yusuf transferi ile bişiler yaptığını düşünen varsa hata eder.. sadece tazminatlara ve fesh etme karşlığında giden paralarla alınabilecek oyuncuların kariyerleri de avrupa çapında olabilirdi ama yok efendim biz illa bok gibi adamlarla iş yapmayı düşünüyoruz diyorarsa bize de kahrolmak düşer..
    3 ...
  2. 1.
  3. eleştirenlere, yerenlere hatta aşağılayanlara inat, bugün itibarıyla ligin en olumlu transferlerini yapan bir başkanın politikasıdır. asla olumsuz değildir. olumsuz değerlendirmeye çalışıp beşiktaş taraftarını tuzağa düşüren medyanın her saniye endişe ile izlediği beşiktaş adına müsbet düşmanlar adına menfi sonuçlar doğuran olaydır...
    0 ...
  4. 2.
  5. mustafa denizli ile birazcık mantıklı olmaya başlamış politikadır.. ama bakın birazcık.. çünkü "geçmiş dönemlerde ödediği paralar, hatalar, yanlış ve gereksiz futbolcular, sabredilmeyen ve kovulan teknik adamlara ödenenler" bir tek şampiyonlukla ve türkiye kupası ile unutulamaz.. unutuyorsanız eğer siz gerçek beşiktaşlı olamıyorsunuzdur.. çünkü başkan beşiktaş kulübüne yakışmayan bir strateji izlemektedir bunun en büyük örneği ise yakın zamanda yaşanan mehmet topuz olayıdır.. bu bir faciadır.. ayrıca şampiyon bir takımın kaptanlığını yapan bir oyuncunun bedelsiz transfer olması da ayrı bir ayıptır.. bir kaptandan bu kadar kolay vazgeçemezsiniz.. geçiyorsanız eğer onu kaptan yapamazsınız ayıptır.. terbiyesizliktir..
    0 ...
  6. 3.
  7. beşiktaş muhalefetinin dahi şu anda desteklemesi gereken politikadır. desteklemeyi bu derece kendilerine yediremiyorlarsa en azından susmalılardır. zira demirören'in yaptığı ve kendi taraftarı tarafından şu bunu yaptı diyerek eleştirdiği şeylerin benzerlerinin diğer kulüp başkanları tarafında da yapıldığı fakat sadece beşiktaş başkanı yaptığında medyada yer bulduğu unutulmamalıdır ve beşiktaş taraftarı bu tuzağa gelerek 20 yıl aradan sonra gelen iki kupayı kendine zehir etmemelidir.

    topuz olayı gibi kayseri ve fenerbahçe camialarının "kim" liğini belli eden transfer rezilliklerinin sorumlusu, demirören'in politikası olamaz olmamalıdır. muhalif kardeşlerimin mevcut politika için ağzılarından bir gün olsun tello beşiktaş'a bedava kazandırlmıştır ya da nihat 3 saatte ikna edildi gibi takdir edici cümleler çıkmaz zira niyet "art" dır. bu yönleriyle dahi olumlu karşılanması gereken politikadır
    1 ...
  8. 4.
  9. muhalefetin iki kupa uğruna desteklemesinin oldukça saçma olduğu politikadır bu.. destelenemez bu politika çünkü giden senin, benim param.. ben her yıl kombineye bilmem kaç para domalıyorum ama sen o parayı egonu tatmin edemeyen adamları kovarak harcıyorsun.. bu mantıklı değildir efendiler.. bu desteklenecek bir şey değildir..

    nihat'ın ikna edilme saati ile orgazm olamam ben.. tello'yu bedava getirmenin bedeli farklıdır.. o takdir edilir ki tello'ya gösterilen sevgi ile de takdir edilmektedir.. ama nihat'ın çok fazla para verilerek alınmasının asıl nedeni fenerbahçe'nin demirören'in karizmasını çizmesi, onu aşağılaması ile alakalıdır..

    bakın beyler giden bizim paramız, lock ile bir aydır alacağımız kombinenin hesabını yapıyoruz.. nasıl öderiz, kimin kartından çekersek daha avantajlı olur hesapları içindeyiz.. bunun yanında forma vb. ürünleri katmıyoruz.. sen benim paramı, sevdiğim renkleri izlerken çektiği çileyi böyle boşa harcayamazsın! bu adiliktir.. asıl "art" niyet budur.. o kulüp kimsenin tapulu malı değil!

    ezeli rakiplerin yıllardır adam gibi para vererek hem kariyerli hemde ismi güçlü oyuncular alırken sen defansa 3 yabancı alıyorsun ve bunları aldıktan yarım sezon sonra satmak için neredeyse bonservis almama durumuna geliyorsun.. bunu mu takdir edelim beyler? aklınız yok mu sizin? 6,5 milyon dolara bir oyuncu alıyorsunuz şaşırmayın bu aldığınız oyuncu türk.. avrupadan birini getirmiyorsunuz.. ayıptır! yazıktır!
    0 ...
  10. 5.
  11. politikadaki birinci öncelik oyuncunun fenerbahçe geçmişinin olmasıdır.
    2 ...
  12. 5.
  13. Görünen üzerindeki tartışmaların sonunun gelmesinin halen çok zor olduğu politikadır, bizim ne istediğimizi bilmememizle de alakalı olabilir

    Net olan bir şey var; hata arayan bulur ve burada yaza yaza bitiremez. Başkanın attığı adımın neden içe bastığını da yazarız, konuşurken neden lan dediğini de...

    Öyle hale gelmişiz ki 40 yıllık karı kocalar gibi adamın her dediği bize batar olmuş. Bir Antalya deplasmanında güvenlik görevlilerine tvlerde uzunca "dııııt" sesi çıkarttıracak derecede galiz küfür eden Aziz Yıldırım'ın, Trabzon'da durup duruken tribündeki taraftarların annesini hatırlayan Fatih Terim'in yaptıklarını Yıldırım Demirören yapsa 10 sayfalık yazılar yazıcaz demekki.

    hatalı transfer olacak.geçmişte de oldu gelecekte de olacak. ayhan akman'a 8 milyon dolar veren de bizdik, kalkıp tek tek onun yaptığını bunun ettiğini anlatacak halimiz yok. ezeli rakiplerin aldığı oyuncuları övemeye bayılıyoruz, özer'e-topuz'a verilen milyon dolarları konuşmuyoruz ismail'i konuşuyoruz. maldonadolar'ı, josicolar'ı, linderothlar'ı, bouzitler'i konuşmuyoruz. diattalar'ı, gordonlar'ı anlatmaya can atıyoruz. beşiktaş başkanı pafla çıkacam dedi çıkmadı diyoruz da, aziz yıldırım 2 kere istifa edip geri geldi diyemiyoruz. sonra da basın üzerimize geliyo, şerefsizler, adiler diye haykırıyoruz. basın üzerimize gelir, çünkü üzerimize gelecek gücü bizden yani taraftardan alıyo. senin taraftarın kendi başkanına tüpçü derse, rakibin ya da basın alasını der, taşşağın kralını geçer. basının kurduğu tuzağa düşüp kendini sabote etmek de tam anlamıyla budur...

    Sürekli olarak başkanın hatalarından bahsedip geçmişi anan bizler, geçmişi gerçekten unutuyoruz sanırım. Süleyman Seba'nın hiç mi hatası olmadı? Yıllarca fb-gs ittifakında ezilip sömürülürken yönetimin "gık" çıkartmaması o dönemde hangimizi delirtmedi? 1997 yılında çalınan şampiyonluğumuzda bizzat dönemin teknik direktörü Rasim Kara'nın ağzından dinlediğim başkana "doğranıyoruz" serzenişleri ve yine birşey yapılmaması sonucu aynen Rasim hocanın dediği gibi doğrana doğrana kaybettiğimiz şampiyonluk yüzünden hangimiz uyuyabildik? Sonsuz saygı duyduğum kulübün baş köşesinde yer alması gereken rahmetli Şevket Belgin'in o dönemde yönetici olması çok mu doğruydu? Averajla kaybettiğimiz şampiyonluktan itibaren içimizde sıkışan gaz yıllar geçtikçe içimizi şişirip bir noktada patlamadı mı? insanlar artık konuşan bir Beşiktaş istiyoruz demedi mi?

    2004 faciasının müsebibi Serdar Bilgili ne yaptı? Hani deniyor ya 2 kupa Demirören'in başarısızlıklarını örtmez diye, aslında ben onu tam da Serdar Bilgili dönemi için uygun olduğunu düşünüyorum. 100. yılda kazanılan şampiyonluk 2004'de yaşadığımız travmayı asla unutturamaz üstünü de örtemez. Biz yine 1 değil 2 değil hemen hemen 5-6 maçta lime lime doğranırken Lucescu gibi futbolun en pislik ortamlarının olduğu Romanya'dan gelmiş birinin bile anlamakta ve anlatmakta zorluk çektiği gibi bir lig oynananırken ve yine sadece Lucescu bu mücadeleyi verirken, Erman'dan, Şansal'dan ve bilimum medyadan ayarın kralını yerken sayın Serdar Bilgili neredeydi acaba? Pasaport işlemlerini mi takip ediyordu yoksa Akaretler projesi için ismail beyle toplantıda mıydı? Taraftar küfür etti gibi rezil bir açıklamayla kaçıp giderken Beşiktaş belki de tarihinin en virane döneminde değil miyid? Terkedilmiş, dağılmış vs...

    Tam da bu dönemde geldi Demirören, evet tecrübesizdi. Belki hala da öyle ama büyük adımlar attığı da gerçek. Bu tecrübesizlikten sebep çok hataları oldu, basın zaten karşısında olduğu gibi maalesef kendi taraftarı da karşısına geçti... Fakat bugüne baktığımızda Mustafa Denizli sayesinde daha az "basın" baskısı olan bir sezon geçirip şampiyon olduk.

    Bırakalım başkan da, hoca da yönetim de işini yapsın, biz de destek olalım. Kongrede bir aday çıkarsa demokratikçe yarışırlar kazanan yola devam eder... Amacımız daha iyi Beşiktaş değil mi? Elbette öyle, bu bağlamda hiç de yanlış yolda olduğumuzu düşünmüyorum şu anda.

    kombine tabii ki alacaksınız, bu takım amatör kümede de olsa alacaksınız. ben bu takımı başkanı, yöneticisi, topçusu, hocası için sevmiyorum. kralı gelse de transfere endeksli kombine aldıramaz bana. dolayısıyla kombine alırken taktığım şey paramın nereye nasıl gittiği değil beşiktaş'ı izleyecek olmanın heyecanıdır. bu seçimde de demirören başkan seçilirse seney kombine almayın bi zahmet ne de olsa seneye de aynı şeyleri yaparak sitemediğiniz şekilde kullanacaktır paranızı...

    Son olarak Dünya üzerinde 2 kupa kazanıp gayet düzgün transferlerle devam eden bir başkana "kötü" diyen başka bir ülke yoktur sanırım. Biz de bu oyuna gelip, şu günde bile bu konuları tartışıp şampiyonluğu bi güzel zehir ediyoruz kendimize. Valla helal olsun bize.
    0 ...
  14. 5.
  15. 6.
  16. esas olarak besiktas yonetiminin yapisina bagli olarak belli olan ama biz taraftarlarin istemedigi politikadir.

    (bkz: yıldırım demirören başkanlığında beşiktaş)

    8 yılda 84 transfer için http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/20010978.asp

    beşiktaş ın delgado sorunsalında anlattigimiz gibi, nihat kahveci nin beşiktaş a transfer olmasında noktaya koydugumuz gibi en onemlisi de beşiktaş ın 2009 2010 sezonu hazırlıklarında sayfalar dolusu alinti ve kendi yazimizla aktardigimiz gibi yanlislarin bol oldugu yerde dogru ariyoruz. samanlikta igne aramak gibi...

    seksenli yıllardaki bjk yi hatirlayin. olmadi ntv nin yaptigi ve 100.yil besiktas belgeselini izleyin. ziya nin konusmalarini dinleyin. futbolcular nasil besiktasin kurtulacagini dusunuyor. su an hangi fuybolcu icten samimi yavrusu olarak besiktasi goruyor.

    baba 2'de dendigi gibi her biri is ortagi. parayi kim verirse onlarla calisirlar. az oldu mu ilgilenmez, oynamazlar.

    delgado, ayni davranislari seba doneminde gosterebilir miydi? ya serdar bilgili doneminde?

    esas olara besiktas'in kulvari ayridir. evet bir yazar. fulyadan ayrilmanin hatalar zincirini baslatigini vurgulamistir. evet dogrudur. serpil hamdi tüzün'un yarattigi hatta bir heykeltras gibi ozenle hazirladigi taş(!)lari yillarca izledik. en son bir yasin sülün, nihat kahveci jenerasyonu yetisti. hani digerleri?

    futbolcu fabrikasi gibi oyuncu yetistirip disardan az parayla ama oz futbolcu almaya calisan seba doneminin gelistirilmesi gerekirdi. altyapi ne ise yariyor diye sormak lazim su an. altyapi ne ise yariyor sayin demiroren?

    5 sene kaldigi koltukta ilk yilinda birini cikarmis olsaydi su an yildiz ve besiktaslilarin bagrina basacagi bir futbolcu olarak karsimiza cikardi. nihat kahveciye bu akdar para odenmez, emeklilik garantisi sunulmazdi.

    biz boyle besiktasli durusu gormedik.

    esas olarak politikadan tutun yoneyime kadar seba'yi inceliyoruz. tabi ki biliyoruz o zamanlarda alinan yabanci futbolcularin bizden farki olmadigini. les ferdinand, fani madida, kovacevic disinda akliniza gelen 1 sezondan fazla oynamis yabanci futbolcu var mi? ya odenen paralar/ hatirlamiyoruz bile. asla medyada yer almazdi. hatta duzgun olarak yonetimdekileri bile bilmezdik. her mac sonrasi mikrofon onune gecip konusmazlardi bile.

    serdar bilgili saolsun kulubu profesyonel ellere birakti ve ciddi bir kaynakla, hüsnü güreli gibi bir hesap uzmani ile iyi is cikarip borcsuz devretti. ama 2004teki olaylardan sonuna kadar sucludur. baskan cidden hic gorunmedi. hala daha inaniyoruz ki o paranoyakligi cikaran kendisidir. o sampiyonlugu satan da. ciddi olarak yapmaya basladigi isi bitiremedi.

    kriz ve borclar nedeniyle gelinen durum ortadadir. sapkayi onumuze koyarak dusunmemiz ereken sudur yazarlar:

    besiktas nasil olmalidir, altyapidan gelen yavrukartallarla transferlerin harmanlastigi bir yer mi

    yoksa lejyonerlerle kurulan para ogutme makinasi mi?
    4 ...
  17. 7.
  18. özellikle yönetiminin ilk senelerinde, fenerin eskilerini al gönder şeklinde özetlenebilir
    1 ...
  19. 8.
  20. fenerbahçe ile sidik yarışı üzerine kurulu transfer politikasıdır ve bu politikada bir tek emekli nihat kahveci savaşında galip çıkmıştır ki bu savaştan fenerbahçe uzun süre önce çekildikten sonra yani bu da bir nevi olmayan savaştan galip çıkmaktır.
    2 ...
  21. 9.
  22. insana bir şeyler öğreten politikadır. zira futbolcuyu hem alırken, hem gönderirken para verildiğini sayesinde öğrenmiş bulunmaktayız.
    1 ...
  23. 10.
  24. büyük bir kısmı eski fenerbahçeli futbolcular üzerine kurulu politikadır. genel anlamda 3e adam getirir sonra beğenmez üstüne bi 3 daha verir gitsin diye. örneği de var huaanfıraann
    1 ...
  25. 11.
  26. değeri 2 milyondan fazla etmeyecek futbolcuları 4, 5, 8 milyona alıp bir sene sonra kontenjan sorunu yüzünden başka bir takımda parasını vererek kiralık oynatmak üzerine kurulmuş politikadır.
    0 ...
  27. 12.
  28. iş ortaklıkları üzerine kurulu bir politikadir.. iş adamı olduklarından transferleri de iş ortaklarının sahip olduğu kulüplerle yaparlar maksat para yabancıya gitmesin arada tur donsün..
    0 ...
  29. 13.
  30. "nasıl olsa kulübün parası yok, ben kendi cebimden verip kulübü kendime borçlandırırım. iyi çıkarsa ne ala, kötü çıkarsa kendi param cebimde herhalükarda" tarzı bir politikadır. ama bu kadar uzun cümle kuramayabilir.
    2 ...
  31. 14.
  32. "SARHOŞTUM HATIRLAMIYORUM" gibi bir bahanenin cuk diye oturacağı transferler politikasıdır.
    0 ...
  33. 15.
  34. yıldırım demirörenin transfer politikası diye bir şey olmaz, olamaz. bu kadar net, açık, basit, vb...

    yürürken aynı anda cep telefonu ile konuşmayı beceremeyen, bardağa su koyarken yaşı sorulduğunda hesaplayamayan, işerken pisuarı tutturamayan, ayakkabılarını bağlayamadığı için bağcıklı ayakkabı alamayan birinin transfer politikası olursa, bu kişinin de transfer politikası olur.

    Olursa da işte böyle olur...
    1 ...
  35. 16.
  36. viyana 'daki bir iş gezisinde menejer katoloğundan futbolcu seçmektir, eskaza etrafta daha bilgili kimseler varsa seçtirmektir!

    ben fanatizmi ne diye bıraktım?
    0 ...
  37. 17.
  38. kara para aklama üzerine kuruludur. sürekli ibrahim kızıl, sürekli değerinin 10 katı, başka ne olacağıdı ya?
    0 ...
  39. 18.
  40. 19.
  41. akp'nin dış politikası gibi. hep vermeye dayanıyor.
    1 ...
  42. 20.
  43. genelde üç koyup bir almak şeklindedir. hele bu sene üçün birini almak diye özetlenebilir, tabii futbolcu anlamında.
    0 ...
  44. 21.
  45. anadolu klüplerinin elinde hangi yıldız varsa ne pahasına olursa olsun almak,önce anadolu klüplerini safdışı bırakmak ve sonra diğer üç büyükleri safdışı bırakarak türkiye'nin en iyi takımı olmak.
    0 ...
  46. 22.
  47. al al, deli gibi deli gibi, saç saç saç .
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük