dönemim anadolu beyleri tarafından gaza getirelerek sonucu iki müslüman devletin savaşmasıyla vuku bulan hadise. bir kitapta okumuştum, yavus sultan selim yanındaki vezirine diyor ki eğer yıldırım bayezit ile timur savaşmasaydı, yıldırım bayezit avrupaya daha da ilerleyerek yükselme döneminde bir ivme olabileceğini demiş.
ankara savaşına ve fetret devrine kadar giden sürecin başlangıcı olan mektuplaşmadır.
kısaltarak anlatacağım
timurun 1.mektubu ''ey rum(balkanlar ve bizans çevresi) diyarına melik(kral) olan oğuz soyundan osmanın oğlu orhanın oğlu muradın oğlu yıldırım bayezid han, biz iktidar ve kudretle gücümüzle bütün şarkı ve insanlığın en büyük kısmını sömürgemiz yapıp himayeye aldık. bu işi senin gibi babamız ve soyumuzdan ülkeler miras alarak değil kendi ordumuz gücümüz cesaretimizle yaptık. aklını başına al ve celayirli ahmetle kara yusufu ülkenden kov''.
bayezidin 1.mektubu: ''ey ihtiyar köpek, bizansdan daha şiddetli kafirsin. mektubunda beni korkutmak istemiş ve yapamamışsındır. osman gazinin soyuyla devletini acem padişahlarına, şam haleb (memlük) sultanlarına, hint hükümdarıyla kıpçak ve tatar şahlarına benzetme. bu mektup eline geçerse savaşa gelemeyip kim kaçarsa onun eşi ondan üç telakla boş ola.
timurun 2.mektubu: ey melik bayezid, sen kendini allah için cihadla kan döken bir şah benide yeni yetme bir savaşçı bellemişin, ben kırk yıldır nefsimi alemlerin rabbine ve islamın cihadına adamışımdır. senden yaşçada akılcada büyüğüm melik bayezid. aklını başına devşirip bize itaat et. yüce rabbimiz sizin gibi kafirleşmiş densizleri cezalandırır. itaat etmesseniz kalem gider kılıç ortaya çıkar.
bayezidin 2.mektubu: ey sultan-ı cihan timurlenk-i köregen (damat aksak timur, not: timur cengiz hanın torununun kızı saray mülkün karısı olduğu için lakabı damattır.) bizi ne işgal ettiğin toprakların şah ve meliklerine ne kendi acımasızlığına benzet. haleb ve şam sultanlarına (memlük) dokunmada. biz senden korkan ve zulmünden işgalinden bıkan kıpçak şahlığı ile dost olduk. sen kimsinde kalkıp bize laf edersin.
timurun 3.mektubu: ey melik-i rum Bayezid. senin kafirle savaştığını işitmişimdir. bizde kafir gürcülerle savaşırız. sizinle bu konularda mutluyuzudur. yalnız elçimizi öldüren kafir haleb ve şam sultanlarına barışla yaklaşamayız. ahmet celayir bağdat tarafındadır onu yakalayamassak ve siz tarafına gelirse bize teslim ediniz ki yönettiğiniz vilayet-i şark tahrip ve yağma edilmesin.
bayezidin 3.mektubu: ey sultan-ı şark timurlenk, mısırla aranda geçen hadise yüzünden bizi anlamadın. biz istesek ki haleb ve şam sultanlığını işgal etmeye her zaman kadirizdir. elini sivas ve çevresinden çek ki biz de seni yok etmeyelim. allah her şeyi bilir ve bizim rabden başka kimseden korkumuz yoktur.
timurun 4.mektubu: ey melik-i rum osman soyundan bayezid. bil ki hep sulh(barış) için mücadele ettim. sulh ve cihad adına sivasa gelmem söz konusudur allahın takdirinden kaçılmaz. mısır azizinden intikamımızı aldık. senin hasta olduğun söylentisi dolaşırken bunu dikkate almayıp seni rezil kepaze etmedim. sana emrimdir sivas, elbistan, erzincan ve malatya taraflarını devletimize bırakasın.
bayezidin 4.mektubu: ey sultan-ı şark timurlenk-i köregen, bil ki hiç kimseden korkumuz yoktur, isteğini duydum ama bilesin devlet-i osmani kimseye toprak vermez. senden korkmayız aksak timur. cengizin hanedanına damat olarak girdin diye hint topluluğunu yenip iranı geçtin diye kendini bir şey belleme. kim fitneye sebep olursa allahu teala onun cezasını katıyla verir. şuan sivastayımdır ve mektubun elime ulaşmıştır.
mektuplar sonunda iki türk hükümdar ankarada karşılaştı bayezid esir edilince timura ''öldür beni'' diyince timurlenk şöyle demiştir ''merak etme bayezid dünya bir körle bir ayaksıza kalmaz''.