-maalesef- güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybetmiş bdp'li. bayram arefesinde ölmüş ve arkasında bir aile bırakmış olması ziyadesiyle üzüntü verici. ancak şu iyi bilinmelidir ki yıldırım ayhan yahut canlı kalkan olma yolunda fedailik yapan insanlar "barış" için falan ölmüyor. pkk'nın derin bir nefes almasına yardım etmekten başka bir amaç için ölmüyorlar.
amaçları salih değil. çukurca'da türk askerinin önüne çıkan bu insanlar kandil'de pkk'lıların önüne "durdurun operasyonları" diyerek çıkmazlar, çıkamazlar. askerin önüne çıkıp militanın önüne çıkamazsan adın "barış" kelimesi ile yan yana gelemez. tabii tüm bunlar bir kenara, bir "insan"ın ölümü söz konusu. yeterince trajik bir hadise.
üç asker bir korucu şehit, yedi turist yaralı ve şimdi de bir bdp'li ölü. barış, bu toprakları çoktan terk etmiş.
kimse kusura bakmasın, leşten öte değildir.
zalim olan örgüt değil de devlet gibi konuşuyor ya birde bazıları.
örgüt bölge halkına kök söktürürken neden canlı kalkan olmadı acaba?
veya örgüt hem gencecik çocuklara kurşun sıkarken, hem gencecik çocukları dağa çıkartıp hayatlarını karartırken neredeydi?
böyle barış elçiliği mi olur lan!
götün sıkışınca barış diye yırtın, aksi halde sesin çıkmasın.
sonuçta canlı kalkan olarka çıktı o yola.
amacı doğrultusunda da öldü.
ama eğer benim bu ülke vatandaşı oloarak onun üzerinden bir hakkım varsa haram zıkkım olsun.
eğer o şehitlerin kanına girdiyse* haram zıkkım olsun, en ağır şekilde ödesin bedelini istiyorum.
alıntıdır.
"Çukurca sınır hattındaki canlı kalkanlar, göğsüne isabet eden gaz bombasından yaşamını yitiren BDP'li Yıldırım Ayhan'ın cenaze törenine katılmak üzere eylemlerine son verip, Van'a geri döndü. BDP Eş Genel Başkanı Hamit Geylani, Ayhan'ın ölümünden AKP hükümeti, Hakkari Valisi ve Çukurca Kaymakamı sorumlu olduğunu vurguladı.
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) çağrısı üzerine operasyonları protesto etmek amacıyla Hakkari'nin Çukurca ilçesi'ne giden canlı kalkanlar, askerin müdahalesinde göğsüne aldığı gaz bombasından yaşamını yitiren Van il Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan'ın cenazesine katılmak üzere eylemlerine son verip, Van'a döndü. Geri dönmeden önce kısa bir açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Hemit Geylani, olayın sorumlusunun AKP hükümeti, Hakkari Valisi ve Çukurca Kaymakamı olduğunu söyledi. Olaydan önce Hakkari Valisi Muammer Türker ile görüştüğünü ve Vali'den olay yerine yetişinceye kadar müdahale edilmemesini istediklerine dikkat çeken Geylani, süre tanınmadan müdahalenin başladığını dile getirdi. Olayın failleri belli olduğunu da dile getiren Geylani, olayın hesabını soracaklarını ifade etti.
Kürt coğrafyasında akıtılan kanın sonunda kutsal Çukurca toprağına da akıtıldığını belirten Geylani, "Biz barış için bedenini kalkan yapmaya gelen ve hayatı kaybeden Yıldırım Ayhan'ı barış şehit ilan ediyoruz ve onun yollarında mücadele edeceğimize söz veriyoruz" dedi. Kür halkı üzerinde 30 yıldır imha ve inkar politikasının sürdüğünü belirten Geylani, 30 yıldır bitirilmeyen Kürt halkının bundan sonrada asla bitirilemeyeceğini söyledi.
Geylani, şöyle konuştu: "Bu akan kanın sorumlusu Hakkari Valisi, Çukurca Kaymakamı ve AKP hükümetidir. Bu olayın yaşanmaması için bütün görüşmelerimiz sonuçsuz kaldı. içişleri Bakanı telefonlarımıza cevap vermedi. Vali 15 dakika içinde müdahale edileceğini söyledi. Bütün ısrarımıza rağmen vali olay yerine yetişmemize bile izin vermeden müdahale talimatını verdi. Bunun için bu olayın failleri bellidir. Başbakan ve buradaki yetkililerdir." Geylani, bedeli ne olursa olsun mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, asla mücadelelerinden taviz vermeyeceklerini dile getirdi.
Yapılan açıklamadan sonra kitle Yıldırım Ayhan için Van'da yapılacak olan cenaze törenine katılmak üzere Van'a doğru yıla çıktı."
gebermiştir. orucun şu gününde beni fazlasıyla mutlu eden bir haberin baş kahramanıdır. ölünün arkasından konuşmak doğru değildir ama bu insanlar için geçerlidir sanırım. o yüzden bu köpeğin arkasından ettiğim küfürlerin haddi hesabı da yoktur.
not: burada da köpekler mevcut belli. sizde geberseniz de mutlu etseniz biraz. söz mezarınız olursa gelip işerim. vallahi bak yaparım bunu.
aynı canlı kalkanlığı türkiyeli demokratlar yapsaydı acaba pkkden kurşun yerlermiydi diye düşündüren ölmüş kişi.
tabii ki yemezlerdi,
ve bunun sonucunda ciddi adımlar atılabilirdi.
yahu barıştan daha kötü ne olabilir?
allah aşkına durdurun bu savaşı en azından uludağsözlükte.
kalkan : arkasındakini ateşten korumak için kullanılan malzeme. canlı kalkan olarak gittin ve öldün. ne var bunda bu kadar abartacak? güllerle mi karşılayacaktık?
güvenlik güçlerini canı gönülden tebrik ediyorum. zira öğrenciler burs istiyoruz dediklerinde ağızlar burunlar kırılıyor yerle bir ediliyor. değil yürüyüş daha slogan atmaya başladıklarında gaz bombaları falan. işçi bayramında zaten neler olduğunu halen unutmamışızdır. ama nedense özgürlük deyip ülkeyi bölmek isteyen kim varsa dağılın zart zurt deyip bir müdahele de bulunulmuyor bu durum da beni çok rencide ediyordu. bu gün görüyoruz ki emniyet güçleri sonunda ayılmış. eşitlik herkese gerekli. bu insanlara da türklere davranıldığı gibi eşit davranılsın. yıldırım ayhan a gelince. kim bilir ne yaptı. bildiğim kadarıyla özgürlük istiyordu. artık yeterince özgür sanırım. kalan sağlar bizimdir. şimdi ben istiyorum ki doğuda yaşan tüm kürt halkına tanınan teşvik primler kesilsin. aynı batıda yaşayan türklere yapıldığı gibi. tarla takka eksinler diye verilen yardımlar tamamiyle kesilsin. o gazimize indirimli elektirik vermeyen ayedaş gibi kurumlar biraz kendine gelsinler ve doğuda kaçak elektiriğin önüne geçsinler. kaçak elektirik kullanmayana enayi gözü ile bakıyorlar bu ortadan kalksın. böylece kürtlere istedikleri özgürlüğü verelim. yok öyle 3 kuruşa 5 köfte.
Hakkari'nin Çukurca ilçesi'nde Vali'nin emriyle askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren BDP'li Yıldırım Ayhan'ın otopsisi tamamlandı. Ateşli silahla öldürüldüğü belirtilen otopsi raporunda, Ayhan'ın vücudunda ne olduğu anlaşılmayan ancak bomba olduğu tahmin edilen bir cisim çıkarıldı.
Canlı kalkan eylemi için gittiği Hakkari'nin Çukurca ilçesi'ne 10 kilometre kala askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren BDP'li Van il Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan'ın otopsi işlemleri tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Muhammet Murat Salman ve Adli Tıp Uzmanı Neva Danışkan Sataloğlu tarafından yapılan ile Van Barosu avukatlarından Yalçın Sarıtaş'ın hazır bulunduğu otopside, Ayhan'ın nasıl öldürüldüğü net olarak ortaya çıktı.
GÖĞSÜNDEN MERMi ÇIKTI
Üç sayfalık otopsi raporunda, Ayhan'ın kesim ölüm sebebinin ateşli silah yaralanması sonucu kaburga kırıklarıyla birlikte akciğer ve kalp zarı sonucu meydana gelen iç ve dış kanamaya bağlı olduğu belirtildi. Raporda, Ayhan'ın ölümüne neden olan cismin ne olduğu anlaşılmayan ancak bomba olduğu tahmin edilen bir cisim olduğu belirtilerek, "Otopsi işlemleri detaylı olarak yapıldı. Göğüs açıldıktan sonra detaylı otopsi yapıldı. Göğüs boşluğunda 1x1 cm çapında plastik mavi renkli kapak ve 8x4 cm silindir şeklinde metalik yabancı bir cisim çıkarıldı. Sağ akciğer orta alt lob birleşim yerinde ve lob arasında yaklaşık 3x3 cm'lik kahve renkli, siyah renkli yanık alanı görüldü. Kalp dışındaki perikartın parçalanmış olduğu görüldü" denildi.
'KESiN ÖLÜM NEDENi ATEŞLi SiLAH'
Raporda görüş belirten bilirkişi doktoru ise, Ayhan'ın ölüm nedenini şöyle açıkladı: "Kişinin kesin ölüm sebebinin ateşli silah yaralanması sonucu kaburga kırıklarıyla birlikte akciğer ve kalp zarı yaralanması sonucu meydana gelen iç ve dış kanamaya bağlı olduğu trajeni vücut içerisinde önden arkaya doğru seyrettiği isabet eden bölgenin elbiseli bölge olması nedeniyle atış mesafesi tayını açısında olay esnasında üzerinde bulunan elbiselerin uygun olacağı cesetten alınan kan örneğinin toksokolojik analizinin uygun olacağı kanaatindeyiz."
Raporda kesin ölüm nedeni net olduğu için cenazenin, Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine gerek olmadığına, aileye teslim edilmesine karar verildi.
bir köy, kasaba, şehir değil, dağ başındaki bir terörist kampının bombalanmasını engellemek istediği için sınır ihlali yapmaya çalışırken güvenlik güçlerine mukavemet göstermiş, polise taş atmış olan grup içerisinde polisin de kalabalığı dağıtmak için attığı gaz bombasının göğsüne gelmesi sonucu ölmüştür. elinde çeşitli silahları olan, ülkemizin sınırlarından yasa dışı yollar ile giriş yapıp askerlerimizin ve halkımızın canına kasteden, bu ülkenin mallarına zarar veren, uyuşturucu ve silah kaçakçısı insanları korumak istemiştir. o kamplarda duranlar işinde gücünde, ekip biçen, hayvan yetiştiren masum insanlar mı yoksa her gün sınırdan sızmak, türk askerine saldırmak, adam kaçırmak, haraç almak gibi eylemler için talim yapan teröristler mi?
bu tiplerin bir kez de, yalnızca bir kez türk askerinin ve sivil vatandaşlarının ölmemesi için gösteri yaptıklarını, canlı kalkan olduklarını, kınamada bulunduklarını ise göremedik. oysa sözde bu ülkenin vatandaşı hepsi.
bunlardan bir tanesi kaza sonucu ölmüş. allah taksiratını affetsin.
Keşke Diyarbakır'da 13 şehit verdikten sonra canlı kalkan olmak isteselerdi, keşke Van'da yapılan pusu sonucunda şehit edilen askerlerimizden sonra barış için yürüyüş yapsalardı. Türk Devleti bu yapmacık tavırlara prim vermemeli ve terörist eylemleri gerçekleştirenlere ve bunlara dolaylı yoldan destek vererenlere karşı askeri ve hukuki mücadelesini artırarak devam ettirmelidir.