takvim başlangıcından beri geçen her 365 günün ilk günü. insan yaşamıyla pek bir ilgisi yoktur. yani sen olsan da takvim başlayalı o kadar 365 gün geçti sen olmasan da. yani 00,00'dan önce ölsen o takvim gene devam edecek. büyütmeye gerek yok gençler, sakin.
yıl sonuyla arasında ince bir çizgi var. 10'dan geriye saymakla boşa zaman geçirdiğimin farkına vardığım an bir erik ağacı dikeceğim metropolleşmiş bir osmanlı kentine. on dokuz sekiz yedi altı...
yeni bir yıla kapı acacagımız gece veya 00:00'dan sonrası. bu geceyi bir hikayeyle resmetmek isterim, şöyleki;
31.12.2008 günü kasvetli yağışa rağmen zar zor bulabildiği çam ağacını ve hindiyi alıp evine getirmişti. aksam yapacağı resital için hazırlık yapan kahramanımız artık kutlamalar için hazırlıklıydı ve hersey hazırdı içkiler, mezeler, daha neler neler. özene bezene süslediği çam ağacının üzerinde duran guguglu saat giderek yeni yıla yaklaşıyordu. elemanımız hindiyi resitalin ikinci parçasını tamamlaması için getirdi (birinci parça ağacın süslenmesi). salavalatlar eşliğinde hindi çam ağacının altına yıkıldı ve tüm kanı akıtılmak suretiyle kesildi. tabii kesilen hindiyi şöminede bir güzel çevirmek gerekiyordu ziraa içkiler ve mezeler daha fazla bekleyemezdi. yemekler, şakalar ve eğlencelerden sonra artık yeni yıla girilmiş ancak tam kafa olunamamıştı. aslında kahramanımızın derdi tam kafa olmak değildi. bir kahve içip, birazda soğuk suya kafasını sokmak suretiyle ayılmaya çalıştı ve muvaffak oldu. ardından yatsı namazını kılıp bir vakit istirahat etti. çam ağacının üzerindeki guguklu saat sabah namazı vaktine yaklastıgını cıkardıgı sesle haber verdi ve kahramanımız sabah namazı için hazırlık yaptı. daha sonra doğru eyüp sultanın yolunu tuttu. tövbe etti ve sabah namazını eda etti. daha sonra yaşadığı gecenin zevki ve tattığı manevi huzurla yeni bir gune yelken actı.
türkiye saati ile 31 Aralık günü saat: 11:30 sularında avustralya'nın en güneydoğusu olan kribati adasında başlayan, sonra yeni zellanda, avustralya, uzak doğu(japonya, kore gibi), çin, orta asya ülkeleri, rusya, arap yarımadası, afrika'nın doğusu, yakın doğu, türkiye ile aynı paralelde bulunan güneyde orta afrika ve kuzeyde baltık ülkeleri ile beraber türkiye'ye geldiğinde bizim saatimizle gece 00:00'ı gösterir. daha sonra avrupaya geçer, yunanistan, bulgaristan, diğer balkan ülkeleri, polonya, almanya, fransa, ayrıca kuzey afrika ülkeleri(cezayir, fas, tunus gibi) yeni yıla girdiğinde türkiye'de saatler 02-03 arasını gösterir. okyanus öncesinde de, ispanya, porkekiz ve ada ülkeleri ingiltere, iskoçya, irlanda girdiğinde saatler tsi 03'tür. sonra okyanus başlar, izlanda ve okyanustaki irili ufaklı adalar girerken türkiye'de yavaş yavaş şafak sökmeye başlar. sonra olay amerika kıtasına gelir, güney amerika ülkeleri girdiğinde bizde güneş doğmak üzere olur, yeni yılın ilk sabah ezanı okunmaya başlar biz türkiye'de yılın ilk ezanını dinlerken, brezilya'da insanlar samba yaparak yeni yıla girerler. ve olay kuzey amerikaya gelir, abd, kanada ve meksika hemen hemen aynı anda yeni yıla girerler, newyork da saatler 00:00 ı gösterdiğinde türkiye'de saatler sabahın 07:00 sidir, insanlar newyork ta çılgınlar gibi yeni yılı kutlarken, Türkiye yorgun bir sabaha merhaba der. olay abd'den çıkınca, sanki dünyada yeni yıl heyecanı da bitmiş gibi olur, daha sonra zaman dilimi tekrar okyanusa girer, alaska ile beraber irili ufaklı adalar girerler ve dünyanın en batı ucu olan hawai adaları en son olarak yeni yıla girer, hawai yeni yıla girdiğinde türkiye'de artık öğlen 12 dir, ve insanlar günlük işlerine çoktan başlamışlardır. hawai adaları yeni yıl çoşkusunu yaşarken hemen batısında bulunan kribati adaları da çoktan 2 ocak'a girmiştir bile.
%90 bir öncekinden farklı olmayacak yıldır. her sene "yeni yılın bize güzellikler bıdı bıdı getirmesi dileğiyle" diyoruz, hani nerede güzellikler? kandırmayalım kendimizi.
insanların cebindeki parayı harcamaları için, serbest piyasa ekonomisi tarafından pompalanan bir para harcama günü. köken itibariyle hristiyan dinine dayanan noel bayramının, artık dini bir bayramdan ziyade, bu şekilde algılanmasını, bahsi geçen günde yapılan harcama kalemlerinden daha iyi anlayabilirsiniz. mesela yılbaşı günlerinde, eğlence yerleri tıka basa dolar, alkol tüketimi tavan yapar, turizm aynı şekilde tavan yapar ve diğer eğlence kalemlerinin tüketimi de artar. din bu bayramın neresinde? sorusu oldukça manidadır.
yeni bir yıla başlangıçtır ayrıca aylar öncesinden bugün özele planlar yapılır, para biriktirilir, kırmızı iç çamaşırları alınır kenara konulur, sigara ve içkiye yapılacak harcamalar ayarlanır... eve kimlerin davat edileceğinin bir listesi yapılır...ama o gün gelip çattığında hiç bir zaman beklentileri karşılayacak kadar gösterişli olmaz
çam ağaçları süslenir,hediyeler en güzel paketlerle paketlendikten sonra ağacın altına dizilir,pencerelere kar spreyleriyle kar taneleri çizilir,hoşgeldin 2008 yıl neyse artık o yazılır,içki ve kuruyemiş satışının tavan yaptığı gündür. bütün aile biraraya gelir. hristiyanlar kilisede gece boyu eğlenceler yaparak kutlarlar birde çam ağacına değişik olarak çorap asarlar.
yılsonu ile karıştırılmaktadır. misal olarak bu gece yayımlanan programlar "yılbaşı gecesi" programı değil, yılsonu gecesi programıdır. hukuken * yılın en son günü yılbaşı değil yılbaşıdır. bu vesile bu geceki eğlenceniz yılsonu eğlencesidir. ***