Yılbaşı ağacı süsleyecek kadar neşeli bir hayatım olmadı.
Bu yüzden olsa gerek, yılbaşı ağacı süslemek ya da süslenmiş halini görmek bana anlamsız ve saçma geliyor. Isteyen istediği gibi süslesin kimseye zarar vermedikten sonra ne günahı var.
amerikan ve avrupai filmlerden görüp özendiğimiz, 31 aralık gecesi için hazırlanan, üstüne süsler ve yanan sönen lambalar takılan ve dükkanlarda kazık bir fiyata satılan bir yılbaşı aksesuarıdır.
Yeni yıl gelirken bazı insanların süslemeyi tercih ettiği ağaçtır. Aile ile süslersen o süreç daha eğlenceli oluyor. Eve hoş bir görüntü katsa da en sevmediğim şeylerden birisi o ağacı toplamak oluyor.
yılbaşı ağcı bana hep çocuksu sevinçlerimi hatırlatır. kar düşmüş dize kadar. babam yıl başı ağcını getirirdi taa uzaklardan. soba çıtır çıtır yanardı, mis gibi çam kokardı oda. sonra biz annemle süslerdik. çok heyeceanlıydı. aile olduğumuzu o anlarda daha da çok hissediyordum. şimdilerde büyüdüm. ama yinede dün evimi süsledim. yılbaşı ağcı aldım. ışıklar aldım. oyuncaklar. çok güzel oldu. sonra karşısına geçtim her şeyin ve ne kadar yanlız olduğumu anladım. arkadasının olmamasından değil yanlızlık. bu bir ruh hali istediğin ve sevdiğin ansanlarla birlikte olamadıktan sonra insanlar kendilerini hep boyle hissederlermiş.
bir zamanlarda bir sevgilim vardı bana yılbaşı ağcı almıştı. ağcı almış süsleri de almış süsleyememiş. sonra ben gelince beraber yaptık. oldu gayette güzel oldu. ışıklarımız bile vardı. gece açardık. bana yılbaşı ağcı sevincimi yaşatan, aile sıcaklığını hissetiren sevgiliye...
tabi bu 3 sene onceydi. en son ben o yılbaşı ağcını balkonda atılmış gördüm. belki hala oradadır üstüne biraz kar düşmüştür. yılbaşı ağaçları karı severler. kar düşünce soğuk gelince yılbaşı ağacıda evine girmek ve seni sevindirmek ister hayattaki hikayesi budur. küçücüktür ama büyük mutluluklar yaşatır. keşke her şey onun kadar iyi niyetli olsa.