yılbaşı ağacı isimli putu evine değil g.tune sokanlarda ise benlik bilinçlenir ve yapılan yanlış idrak edilir.
o derece ayırt edici, katalizordur bu yılbası agacı aman diim.
"ben biliçsizce evime sokarım, yan odada namazımı kılarım" demek bu derece aydınlamaktan evladır.
dinle alakası olmayan kurumsallaşmış (toplumda sorgulanmadan yerleşmiş) bir davranıştır.bunu söyleyen "gelinliği beyaz olan kızlar da müslüman değiller" gibi sığ bir düşünce içerisindedir çünkü beyaz gelinlik hıristiyanlara özgüdür.keza müslümanlıkta gelinlik kırmızıdır. kaldı ki dini böyle ağaçla ıvırla zıvırla sorgulamak başlı başına bir hatadır. ayrıca din sanıldığının aksine tanrıyla insan arasında kalan bir şey olmaktan çıkıp gitgide toplumdaki bir çok kurumun içinde barınan, dengeler kurmaya yarayan bir işlev kazanmaktadır.
başlık altında girilen entryleri görünce din üzerinden atıp tutanları, saçma sapan ahkam kesenleri ciddiye dahi almıyor insanımız diye düşündüren ve de sevindiren başlık.
bir de yeni bir tespit ortaya çıktı ki, bu birincisinden daha da kötüdür.
buna göre ağaç süslemek hıristiyan inancı değil, türklere ait bir töreymiş.
yılbaşı ağacı süslemenin hıristiyan kökenli olduğunu düşündüğümüzde, en azından içinde öyle ya da böyle bir dini öğe bulmak mümkündür.
ama şaman inançlarından gelen bir gelenektir dersen, bu daha da kötü bir durumdur.
şaman dedikleriniz bildiğin putperestlerdir. güneşe tapan, büyü ayinleri yapan, bildiğiniz sapkın insanlardı türkler.
yani türklerin islamla şereflenmeden önceki putperest inanışlarından gelen bir gelenek ise bu ağaç süsleme olaya, birincisinden de daha büyük şirktir.
üzgünüm ama bu durum yine de olayı meşrulaştırmamıştır, hatta daha da büyük bir şirk haline sokmuştur. aman dikkat.
bu ağacı yeşertilmiş formu yani; bir büyük saksıya koyup çam ağacını sulayıp, yaşamını sağlamış olsak sabahlarıda oksijen yaysa, akşamları ise oksijen alıp karbondioksit gazı vermiş olursa caiz değilidir olucak bi anlamda ağaç süstür objedir. tabi o objeye verdiğin değer de bi anlamda önemlidir bu objeyide ilahlaştırmak, allah tanımamazlığa tabidir. bu anlamda şekilci olmamak lazım. amaçtan önce niyet lakin doğruyu verir bize,
burdaki,zıtlık bireyin beyin görselliğine işlenmiş öğelerden oluşması, yüzünden yılbaşı ne hoş denir. gerçekten hristiyanlar haz verecek şekilde kutlamaktadırlar. bunun yerine dini bayramlarımızın gençlere içtenlikle hem anlatılmasının bi anlamda gençlere uyulması gerektiğinin yanı sıra gösterimesi lazım. ben özenç duyuyorum mesela hep bi yılbaşı ağacım olsun isterim yanan ışıkları olsun çema vakfı üyesi olsun. ama biz türklere ters onun yerine;
ben gençlere şunu anlatıyorum alışsınlar diye: yılbaşından daha aksiyonlu fahliyet zinciri bizim kurban bayramıdır, hani eski türkler orta anadoluda avcılık yapmakta idilerdi. ve bu yüzden antremanlı güçlü çevik ve şavaşı turanla alınırdı. 19. yy da maç 90 dakikadır ama alman kazanır, diye bir femomen hakimdi işte; şavaş olur türk kazanır. demiyorum bile tarihimiz karşımızda...
demek istediiğim türk toplumunda yılbaşı baharın gelişi doğanın canlanışı anlamındadır. buda kutlamak için hiçte kötü bi neden değildir. bi anlamda erken nevruz yada nevruzun gelişini haberdar etme diyede islamlaştırabiliriz. (bkz: kendisini bilen allahını da bilir)sadece ibadet kalıplaşmış olmaktan çıkmalıdır.
"mevlânâ celâleddin-i rumi'nin internet sitelerinde ve bazı kaynaklarda 100'e yakın farklı minyatürü bulunuyor. gerçek bir mevlânâ resminin var olup olmadığı bilinmiyor. herkes onu görmek istediği gibi görüyor. hindistanlılar uzun saç ve sakallı, orta asya ülkeleri şişman, kısa boylu ve kısa sakallı olarak, batı ise daha zayıf, uzun ve seyrek sakallı şekilde tasvir ediyor. kimi internet sitelerinde ise mevlânâ zenci, sarı ve uzun sakallı olarak görülüyor. kısacası herkes kendi mevlânâ'sını çiziyor.
bir bakımada; (bkz: ayrılıklar gidiş tarzındadır, yolun hakikatinde değil)
çok sert bulduğum ithamdır. öncelikle islam dininde diğer din mensuplarına benzemek çok net bir şekilde yasaklanmıştır. ya kardeşim bunu ağaçla ne alakası var, ağaçla din mi olur diyen kişilerde çıkıcaktır, insanlar kendi fikirlerini söyliyeceklerse söylesinler ancak şöyle bir göz atıp kendi kafalarına göre bunun dinde olup olmadığına karar vermesinler. evine çam ağacı sokan kişi bu bir hristiyan geleneği olduğu için günaha girer ancak dinden çıkar diye bir hükümle ben hiç karşılaşmadım ve asıl konu şudur ki bu kadar net bir hükümü dillendirirken şu unutuluyor, müslüman bir insana müslüman olduğu halde sen dinden çıktın yada sen müslüman değilsin demek, iddaa doğru değilse o kişiyi dinden çıkarıyor. ayrıca durum böyle olmasa bile kimsenin dini kendi babasının bahçesi gibi görüp insanları kovalarcasına bazı şeyleri ifade etmesi acaba nasıl bir olaydır.
ve son olarak bende bir hadis ekliyorum.. içinizde yanmaya en hevesli olanınız fetva vermeye en hevesli olanınızdır. böylece ehil olmayan kişilerin bu işten uzak durması amaçlanmıştır.
yine başka bir put cinsi olan biblodan daha günahtır. zira bir canlıya benzeyen biblo ve heykeller de çok büyük günah olmasına rağmen çoğu cahil müslüman tarafından direkt olarak dini bir amaç uğruna eve sokulmamaktadır.
ama bu yılbaşı ağacı habersiz olarak da olsa sadece ve sadece dini amaçla eve alınmaktadır.
bu yazarın bknz vermeyi öğrendiğinde bknz:Din ve Dinci Olmanın Farkları şeklinde çağrışım yaptıracağı başlıktır.Adamlar sıkmışlar bi taraflarını dünyaya duyurmuşlar bayramlarını ne zorun var bunla be adam.
hiçbir hristiyan ki bu kültür onlardan yayılır, yılbaşı ağacına tapmaz o sadece bir süstür. insanların genel bilgisizliklerini ve kulaktan dolma bilgilerle nasıl konu açılır çok bariz ispatı niteliğindedir.
not: 1 ocak yada 31 aralık hristiyanların bayram günü değildir isanın doğumunu 24 aralığı baz alarak kutlarlar.
noel ve yılbaşı yakın tarihte olduğu için gerizekalı insanlar, hıristiyanların o ağacı yılbaşı için süslediklerini sandılar ve onlar da süslemeye başladı ve yılbaşı kültürüne de girdi. büyütecek bir durum yok. bu dünyada güçlü olan kazanır ve hıristiya toplulukları bu kültürü dünyaya çok güzel bir şekilde yaydı. çoğunluğu budist olan uzakdoğuda bile devasa noel ağaçları vardır.