su misali içildiğinde insan vücuduna zarar vermeyen; hatta antik çağ da pek çok rahatsızlığın tedavisi için hastalara verildiği bilinen zehir. yılan zehri sadece ve sadece sokma yoluyla, yılanın dişlerinin ve enzimlerinin insan vüduduna teması ile oldurucu olmaktadır.
içildiğinde protein yapısından dolayı sindirime uğradığı için insan vücuduna zarar vermeyen zehir. lak diye damara verin bakalım, diş ete değmesi gerekiyor muymuş? insülin de bu sebeple içildiğinde işe yaramayan bir enzimdir.
isveç'li bir köylüye korunmasının nasıl sağalancağını sorduğunuzda; size fındık ağacının dalı ile yılana dokunulduğunda, yılanın zehrinden mahrum kalacağını söyleyecektir.
ağızdan alındığında zehirlemez.
tüm doğal zehirler gibi kana saldırmak üzerine kuruludur.
yani ağzınızda midenizde bir yara yoksa, doldur bir bardağa iç kobra zehrini, en fazla miden ekşir azıcık.
Aslında zehir değil venomdur. Lakin hem poison hem de venom sözcükleri türkçeye zehir olarak çevrildiği için karışıklık yaratır. Doğada poison daha ziyade pasif savunma maksatlı bir protein yapısı iken, venom avlanma ya da aktif savunma amaçlıdır.
