bir adamla bir yılan çok iyi bir dostmuşlar. bu dtstlukları uzun yıllara dayanmaktaymış. adam her gün yılanın yuvasına gelir orada beklermiş.
Yılanda adamın yanına gelerek yer bir tane altın lira bırakırmış. bu böylece dostlukları devam etmiş hemde çok uzun yıllar devam etmiş. bir gün adam ağır hastalanmış yataktan kalkamaz olmuş. oğlunu yanına çağırarak şunu söylemiş:
oğlum falanca filanca yere git orada bekle bir yılan çıkacak oradan sakın o yılandan korkma dosttur o yılan sana hiç zarar vermez yere bir tane altın lira bırakır onu alıp gelirsin demiş.
çocuk başta inanmamış ama babasının son saatleridir diye onu kırmamış ve babasının tarif ettiği yere gitmiş ve beklemeye başlamış bekledikten bir süre sonra yılan gerçektende çıkmış.ve yere bir tane altın lira bırakıp geri dönmüş.çoksuk hayretler içinde kalırken aklından şeytanlık geçmiş
demek ki kuyu altın dolu eğer ben bu yılanı öldürürsem bütün altınlar bana kalır demiş. ve hemen yerden bir tane büyükçe bir taş alıp yılana doğru fırlatmış.ve bu taş yılanın kuyruğuna isabet etmiş. yılanın kuyruğu kopmuş. ve yılanda can havliyle çocuğun üzerine atlamış ve çocuğu ısırmış çocuk hemen ölmüş. sonra aradan günler aylar geçmiş adam iyileşmiş ve olanları da tahmin edebiliyormuş. ve yılanın kuyusunun önüne gitmiş ve yılan çıkmış yılan adama bakmış adam yılana sonrasında adam yılana:yılan kardeş bizim oğlan yapmış bir densizlik ve cezasını da çemlix ama biz dosttuk dostluğumuza kaldığımız yerden devam edebilir demiş.
yılan:yok yok bende bu kuyruk acısı sende de bu evlat acısı varken biz artık dost olamayız demiş.
evet kuyruk acısı kötü bir acıdır.