Bir denizaltıyı 20 yıl boyunca yakıtsız idare edebilecek kadar güçlü bir enerjinin yanlış kullanılması halinde doğabilecek olumsuz sonuçlardan ötürü olsa gerek.
bu dunyada sadece kendisinin yasamadigini ve yasamayacagini bilen, dunyanin dogalliga ve temizlige ihtiyac duydugunun farkinda olan mantikli insanlarin hakli karşı çıkışıdır.
bir zamanlar istanbul da hurdacılık yapan bir ailenin bazı fertleri bir hastaneden hurdaya atılan röntgen cihazını parçalarken cobalt-60 maddesine maruz kalıp hayatlarını kaybetmişlerdi. devletimizin bu konudaki en yetkin kurumu olan küçükçekmece nükleer araştırma merkezinden bazı uzmanlar daha fazla insan ölmesin diye olaya el koydular. bir kamyon kasasına monte edilen 5-6 metre uzunluğundaki bir düzeneğe bir pense iliştirmişler ve ve içinde ölümcül cobalt maddesi bulunan kutuyu oradan çıkarmaya çalıştıkları bir fotoğraf bana türkiye nin nükleere bakışını özetlemişti.
bu cihazların içindeki maddenin sağlığa zararlı olduğunu bildiği halde onu hurdacıya veren hastane yönetimi devletin, nükleer araştırma enstitüsü devletin ve aynı devlet nükleer enerji üretecek, bundan insanlar ve çevre zarar görmeyecek. ben ikna olmadım.
adam sendecilik, hesapsızlık, kitapsızlık adam kayırmacılık ve cahil cesareti bizim genlerimizde var. sorun nükleerde değil bizde.
yıl olmuş 2013 ama sen daha metro çalışması yaparken insan öldürüyorsun, nükleer santral senin neyine? yıl olmuş 2013 ama sen hala köprü yaparken yolları yıkıyorsun, japonya bile halt etmiş te nükleer santral senin neyine? demi ama. bir de bilader diğer ülkeler kapatmaya başladı bile santralleri demek ki bi b.kluk var deeemi?
karşı çıkanlar bilimsel yollarla değil, nedense hep ideolojik olarak eleştirilmekte.
birkaç tane bu işte eğitim almış olan arkadaş vs. de elde edilecek enerjinin büyüklüğünün göz kamaştırması ile, 15 dakika araştırmayla bulunabilecek bilgilerin ötesini zaten sunmamakta.
risk tanımı yapmayı boş kağıt vermek zannedenler taşak geçmekte.
bu riske değip değmeyeceği neredeyse hiç tartışılmamakta.
az çok nükleer tıp deneyimim vardır, ufacık aletten bile cin gelmiş gibi korkarsın radyasyondan ötürü.
türkiye'de nükleer enerji için altyapı olduğun inanıyorsanız buyrun kurun, hava hoş. ama sen daha o duble yolu bile hakkıyla inşaa edemiyorsun ki amk.
ondan sonra arkeologlarla derdin nedir.
bi' onlar hakkında konuşunca olay siyasete çekilmiyor, yakında o da olur evelallah...
kendisine malettiği Atatürk'ün ileri hedefleri doğrultusunun tam tersi yönünde hareket eden; ülkem yıkılsın, yeter ki benim sözüm geçsin zihniyetli elitistlerinin işidir aynı zamanda.