din, allah düşmanı bir kemalistin hezeyan cümleleri. binlerce anadolu insanını katlederek kurulan batı kültürü giyinmiş bu cumhuriyet ilelebet var mı olacaktı. heykelleri elbet yıkılacak siz şimdiden kendinize israilden, ingiltereden yer bakın.
''fazla geldiyse size
hürriyet cumhuriyet
özlemini çekiyorsanız
saltanatın sultanın
hala önemini anlayamadıysanız
millet olmanın
kul olun
ümmet kalın
fetvasını bekleyin şeyhülislamın''
en çarpıcı dizesi yukarıdaki satırlar olan şiirdir. birilerine gerçekten iyi laf sokmuştur şair.
heykel olmasa da olur aslında dediğim ve hak verdiğim katıldığım yazardır. neden mi? heykeller artık eskide kaldı ve kişiler icraatları ile anlılıyor da ondan. icraat göster bana, heykel dediğin nedir? bu güne bir faydası var mı?
topunuzun altında kalacağını bilsem, bir tanesine kıyamam.
o sizin beton kemal deyip geçtiğiniz var ya anlattıkları ve yaşattıkları ile topunuzdan daha insan.
boş bırakın ülkemin tüm gönderlerini,
bir torba kömür, bir tas çorba ise bu toprakların bedeli,
aç susuz bırakın beni,
sızlasın tüm şehitlerimizin kemikleri,
haram olsun işçinin her damla teri,
eğer birgün akıllanıp özleyecekseniz anıtkabiri,
yıkın atamın tüm heykellerini.
ne zaman atatürk'ün ve kemalizmin etrafında oluşturulan tabu halesi ve kişilik kültü sorgulanmaya başlansa, mesela atatürk heykellerinin bolluğuna dikkat çekilse, durumdan rahatsız olup vazife çıkaran atatürkçülerin başvurduğu şiyirimsi, adeta ikinci bir be hey dürzü vakası.
bu şiyirimsiyi yazan her kimse, okuyanı putlaştırmanın sürmesi gerektiğine ikna etmek için, düşüncelerini atatürk'ün ağzından söyletmek gibi, en hafif tabiriyle bir işgüzarlığı yaparak, kendisine bu hususta karşı gelenin atatürk'e karşı gelme cüreti göstermiş olacağı mesajı veriyor. heykellere ve kişilik kültüne karşı çıkanlar, atatürk'ün ülkeye kazandırdığı (veya kazandırdığını iddia ettiği) olumlu her ne kadar şey varsa, sanki bunların gerçekleşmesini heykeller sağlıyormuşçasına, hepsini de reddeden insanlar olduğu iddia edilerek, karanlık, çeğdışı, özgürlük düşmanı ve yobaz olarak şeytanlaştırılıyor.
okullarda her 10 kasım da; 29 ekim de okutulması gereken şiir. her sene okunan bir dolu şiirden daha anlamlı; hem belki öğrencilerin de biraz düşünmesini sağlar. *
Hayatı din tüccarlarından öğrendiği iki üç kelime ile yaşayanların, kendini dindar sanıp aldananların, anlamını anlamadığı ve anlayamayacağı şiirdir.Hoş, buraya gelene kadar neler söylenmiştir? Bu şiir bile yanında hafif kalır. Ancak anlamayan son kişi kalana kadar Atatürk anlatılmalıdır.