Ve sararken yaraları
karış karış,
gecelerce,
siniri sinire,
kası kasa birleştirirken,
gözün görmesini sağlarken,
daha uzun hançerler,
daha güçlü bombalar,
getiriyorlar,
daha görkemli utkular kazanıyorlar, salaklar. **
yıkım bir kültürdür felsefedir. herkes yıkamaz, herkes yıkıma ayak uyduramaz.
yıkım gecenin bir yarısı duba, tabela taşımaktır, yıkım şehrin en büyük bulvarının ortasında oturup fotoğraf çektirmektir, yıkım üşüyüp karşı apartmandaki evine çıkmak yerine güvenlik kulübesi içinde ateş yakmaktır, yıkım barda tanımadığın abiyle saatlece muhabbet etmektir, yıkım gbtdir, karakoldur ama en önemlisi yıkım bunları yaparken kimseye salça olmamak kendi içinde yıkmaktır.
not: okuyanlar ne lan bu yıkım diyecek biliyorum ama bilmiyorum bu entryi niye yazdım eski yıkımlar aklıma geldi herhalde.