Ünsal Oskay'ın makalelerinden oluşan kitabı. Tadımlık bir bölüm:
"Kitapsiz Toplumun Televizyonu
Bati toplumlarindan farkli olarak, uzunca bir süre "kitap uygarligi" dönemi yasamamis bir toplumda televizyonun kültürel gelismede özgürlesimci bir araç olarak kullanilmasi ne derecede olanaklidir? Türkiye'de de, kimilerinin, ünlü iletisim kuramcisi Marshall McLuhan'dan yola çikarak ileri sürdükleri sav acaba geçerli olabilir mi? Televizyonun, "seçkinci ve baskici" kitabin yaptiginin tersine, bölünmeler ve farklilasmalar içindeki toplumu, tipki geçmisin "altin çaglarinda" oldugu gibi, yeniden, tek bir "evrensel köy" toplulugunun yakin ve özgür insan iliskilerine kavusturacagi düsünülebilir mi?
Bu soru Batili toplumlarda son on bes-yirmi yildan beri sürekli gündemde. Çogunlukla, sorunun, Bati toplumlarinda, insanlara hem Ôgelisme' hem de Ôözgürlesimi' bir arada vaat etmis olan Aydinlanma Felsefesi'nin 19. yüzyilin basindan itibaren kendi gelenegine baglilik gösteremeyisinden kaynaklandigi söyleniyor. Baska bir deyisle, sorunun, bilim ve teknolojinin kullanilmasinda, varolan toplum sisteminin etkinligine agirlik veren bugünkü gelisme anlayisinin özgürlesim sorunsalini göz ardi edisinden kaynaklandigi ileri sürülüyor. Bu sorunun çözümlenmesi için, Ôgelisme' ile Ôözgürlesme' arasindaki çeliskinin giderilmesi gerektigi belirtiliyor. Günümüze dek süregelen bu çarpik gelisme anlayisinin, kendini sakli bir biçimde tüm toplumsal katmanlara benimsetmek için yayginlastirdigi bugünkü "yasama üslubunun" elestirel bir gözle yeniden degerlendirilmesinin tek çikis yolu oldugu vurgulaniyor.
Henüz bu sorunlari Bati ile ayni yogunlukta yasamiyor toplumumuz. Ama yakin bir gelecekte, simdiden hissetmeye basladigimiz benzeri sikintilarin yasamimizi cendereye tümüyle alacagi düsünülürse, Bati'nin bu deneyimlerinden ve tartismalarindan hiç gecikmeden yararlanmamiz gerektigi ortadadir.
Batili toplumlara "erismek" için, kitaba oranla televizyonun daha umut verici bir araç oldugunu ileri sürenler, öyle görünüyor ki, ne televizyonun bir iletisim araci olarak isleyisini ne de Bati'nin bugün karsi karsiya bulundugu kültürel sorunlarini yeterince bilmekte ve izlemekte. Oysa, bunlarin ikisini birlikte ele alip irdelemedikçe televizyonun "kitap uygarligindan" geçmemis toplumlarda etkilerinin ne olabilecegini kestirmek olanaksiz. Bu ikili sorunu ele almak için, önce, çesitli toplumsal yasam dönemlerinin kendisine göre iletisim teknolojileri gelistirecegini ve kullanacagini söyleyen McLuhan'i incelemek gerekiyor."
görüp düşünenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. ben de kitaptan tadımlık birkaç başlık yazayım;
zeki müren ve bülent ersoy'a iyi niyetli mersiye.
arabesk yalnızca bir müzik türü değil.
yeni bir "ortaçağ"a hazır mıyız?
ölü dinlerin mümini olmaktan kurtulmadıkça.
anlamak mı? korkmak mı?