Tarihten bugüne kadar, unutmamak için yüzüklere yazılan isim, uyarı ve nasihatlardır.
Örnek:
Sultan Mahmut bir gün tüm vezirlerini toplayıp, "bana bir yüzük yaptırın ve üzerine öyle bir şey yazdırın ki, ona her baktığımda, hüzünlüysem neşeleneyim, neşeliysem hüzünleneyim" demiş.
Vezirler toplanmışlar, dört bir yana haber salmışlar. Sonunda bir gün, bir yüzükle sultanın karşısına çıkmışlar, yüzüğü vermişler.
Sultan Mahmut "tamam işte bu" demiş.
Yüzüğün üzerinde; "Bu da geçer ya hu!" diye yazıyormuş.