bir insan bir diğerini yanılgıda bırakıyor ama bunu saklamadan ifade ediyor. mesela kendisini kasten yere atmış futbolcuyla onun kandırdığı hakemi düşünelim. eğer futbolcu hocam kendimi bilerek yere bıraktım ama siz faul çaldınız faul yok derse ,ki bu tanık olduğumuz bir şey az da olsa, bu açık sözlülüktür. fakat bu tekrarlanır ya da hatta hocam demin şunu yaptım çalmadınız ama zaten yine atmıştım kendimi yere cümlesini kurdurtursa futbolcuya, o futbolcu yüzsüzlük yapıyordur. ikili ilişkilerde de öyledir, bunun temeli. aldattığı eşine itiraf eden taraf, evet açık sözlüdür fakat açık sözlüğünü pekiştirmek adına gereksiz bir açık sözlülükle ihanet işini aylarca sürdüğünü, onun arkasından neler yaptığını anlatıyorsa bu yüzsüzlüktür. kişi, kendisinin açık sözlü bir canlı olduğunu geri kalan cümlelerinde gösteremezse başta gösterdiği açık sözlü olmanın erdemini tamamen kaybeder. artık, o açık sözlü, dürüst biri değil iki yüzlü bir yüzsüzdür. gibi.