Çoçukluğun getirdiği ele avuca sığmazlık, yaramazlık, işten kaytarmalar hepsinin sınır seviyeye ulaştığı bir günde gerçekleşir tüm hadise...
12 yaşında yüzme öğrenme çalışmalarını son sürat devam ettirdiğim bir gündür, fakat yüzmeyi ne denizde ne olimpik havuzda nede güvenli bir yerde yapıyorum, bizim köyün biraz dışındaki büyük nehirde kendi çapımda yüzme çalışmaları yapıyorum önce sinsice suya yaklaşıyorum ayaklarımın uçlarını değdiriyorum sonrada tekrar geri çekip nasıl yüzüceğimi düşünmeye başlıyorum...
o gün nehrin kenarını sadece bir tek arkadaşımla gelmişim oda 13 yaşında adıda erdinç, ama ben ondan daha kalıplıyım bi vursam yıkılacak tipten birisi en büyük farkıda o yüzme biliyor ben bilmiyorum... neyse bu suya atlıyor sonra balık gibi dibe kadar dalıyor çıkıyor acayip acayip yaratıkımsı sesler çıkarıyor bana ''gel lan sende gir öğretirim ben yüzmeyi'' diyor ama ben hala korkuyorum çünkü etrafta kimseler yok, neyse ben erdinçe diyorum ''sen önce balıklama atlamayı öğretsene bana'' tabi bunu duyunca şaşırıyor saçmalama gibisinden cevaplarla beni tersliyor filan ama ben bu balıklama atlarken suya balıklamanın tüm inceliklerini öğreniyorum sonra suyun en derin yerine geçip yüzme bilmeden balıklama atlama eylemini gerçekleştirmek üzere hazırlanıyorum sonra 3 metrelik suya geriden koşarak ''vuuuuvvvv'' diyerek dalıyorum... suya daldıkdan sonra kafamı çıkartamıyorum ellerimi çırpıyorum fakat nafile sonunda erdinç saçlarımdan tuttuğu gibi beni suyun yüzeyine çıkarıyor ve benden ilk küfürünü yiyor '' hani balıklama atlayamazdım lan amuaa koyduğum'' sonra beni suyun kenarına kadar itip çıkarıyor ve yüzme bilmeden balıklama atlamayıda beceriyorum...