2018 yapımı françois ozon filmi. bir adamın çocukluğunda izci kampında ve başka ortamlarda kendisini taciz eden bir papazın yıllar sonra hala görevde olduğunu farketmesi ve onu şikayet etmesiyle başlayan süreci konu alıyor. olaylar geliştikçe aynı papazın çok sayıda başka kurbanları da ortaya çıkmaya başlıyor ve konu gelişiyor. film hem bu süreci, hem de çocukken tacize uğramış bireylerin büyüdükten sonra günümüzdeki hayatlarını, travmalarını işliyor.
Yaş aldıkça kaçınılan.
Oysa korkmazdın eskiden, sonunda yanmak pahasına giderdin üstüne.
Sindirirdin, hazmederdin o korkuyu ve sonunda alt ederdin.
Kalmamıś mecalin.
Yer aramaktasın kafa dağıtmaya.
Tam yolu yarılamıśken, tam doğacakken yeniden.
Korkmazdın eskiden, isterdin hatta.
Artık istemezken...
Hayret, kimse yazmamış. aydan şener, yalçın dümer, metin serezli, göksel kortay, çiçek dilligil, kaan girgin ve taner barlas'ın oynadığı 1996 yapımı bir tv filmidir. Sinematürk puanı 8.3/10 olan filmin konusu hayli ilginçtir. iş adamı mümtaz bey ve ailesinin sorumlu olduğu bir intihar olayını ele alır. Filmin sonu hayli vurucu ve kafa karıştırıcıdır. izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Aydan şener ve çiçek dilligil çok güzeller bu filmde de. Yalçın dümer'in genç ve yakışıklı zamanları. Rahmetli metin serezli'nin jest ve mimikleri zaten harika. Göksel kortay da muhteşem. Taner barlas gizemli komiser rolünü iyi kotarmış. Ne varsa 90'larda var dedirten başarılı bir yapım.
ibb şehir tiyatrosu oyunu. başrolde perihan savaş var. amiyane tabirle: köylü ile şehirli arasında geçen diyalogla insanın iç hesaplaşması işlenmiş. konu oldukça sıradan. cümleler sıradan. köylü rolündeki adamın şive taklidi çok suni durmuş. ülke toprakları üzerinde hem "senin tipisin şeherli tipisi" hem "melmeket" hem "yüskek" hem "doggiz (rakamla 9)" hem "mitre" hem "yoharu" hem "aşşaği" şeklinde konuşan bir şive, ağız bilmiyorum ben. türkiye nin her yerinden karakteristik ağız özellikleri bir arada toplanmış. zannedersin adamın babası konyalı, anası erzurumlu, kendi antalyalı. olmamış.
arkandan atıp tutanların, kulp takanların, olur olmadık pervasızca, zavallıca(!), mesnetsizce(!) konuşanların bir gün bile yüreği yetipte(!) seninle yapamadığı. halep ordaysa arşın burda! karşındayım işte! yüzleşebilmek için yüz lazımdır(!) önce tabi...
aynalar yetmez bazen...
kendi aksine katlanamadığın bi anda bi yumruk atmışsındır çünkü...
elin kesilir, kan damlar, yarası geçer, izi kalır...
o izin geçmeyeceğini kabul edip, onunla huzurlu olmayı öğrendiğin an...
hah işte tam orda, yüzleşme...
ya da;
kaç tane yüzün olduğunu görürsün, fazla gelir, kaldıramazsın...
flash tv'de yalçın çakır'ın sunduğu program. ayrıca altyazıları insanın kanını dondurur. misal:
-(telefon bağlantısı)hurihan topdağ:kocası ormana kaçan kadın.
-(yine bir telefon bağlantısı)ismini vermek istemeyen akraba.
- bu programdaki kişiler ve olaylar tamamen gerçektir.(ibaresi sık sık hatırlatılır.)
televizyon dahisi yalçın çakır ın saat 3 te başlayan komedi programıdır. komedi yanı insanların konuşma komikliği ve hareketleridir. bu programda her an her şey olabilir efendim.
cuma günlerinizi neşelendiren flash tvde yayımlanan bir dram programı. dram diyorum ama dramlığına bakmayın acı umut un yeni versiyonu.
How I Met Your Mother izliyordum kapattım flaş tvyi açtım daha çok güldürüyor.
A-hey hey hey!.. diye başlamak lazım. kargo'nun belki de en iyi eserlerinden biri. çıkış şarkısı olması hasebiyle kargo denilince akla ilk gelenlerden. gudik bir şarkı da değil ne sözüyle, ne müziğiyle. koray bey henüz o meşhur sakalını bırakmamış, öykü serterle tanışmamış, bbg diye bir şey olmadığı için öykü serteri bilenler radyo'dan biliyor. bugünün karta kaçanları henüz "parlak yıldızlardık o zaman", akranlarım için unutulması zor bir eserdir kısacası.
başrollerini hande ataizi, aytaç arman ve emre kınay'ın paylaştığı, 1998 yapımlı, günümüzdekilere nazaran güzel bir dizi.bugünlerde d max'ta da yayınlanmaktadır ayrıca.