yüzeysel yaşayan türk insanı

entry3 galeri0
    1.
  1. sorumlusu kimdir bilinmez ancak sonuna kadar doğru bir tespit. spontane yaşam ideolojileri sayesinde geçmişinden bihaber, geleceginden ise tamamen yoksun bir zihniyetle geçip gidiyor insan ırk'ının vakti . ''onun vitamini kabugunda'' fikrini zikreden kişinin vitaminin tam olarak ne olduğunu bilmemesiyle eş deger bir görüş. ezber yoluyla tüketilen dün, bugün ve olması muhtemel gelecek gün. dogru olarak kabul edilen genel dogruların muhalefet düşünceler tarafından baltalanmaya çalışılması, lakin muhalefet adı altında boy gösteren düşüncelerin dogru olarak benimsenen düşünceleri yıkacak gücte dogru olgu ve tespitlerinin olmaması ve yalnızca kaos a meydan verecek hipotezlerden ibaret olması insanlığın ve medeniyet'in yerinde saydıgının bir göstergisi olabilir.
    gecmisini baz alıp dersler cıkarmak ve bunu klavuz tayin edip gerektigi yerde kullanmak yerine yalnızca kuru bir ''gurur'' hissi olarak benimsemek son derece yüzeysel bir davranıstır. ''biz gerektiginde tek vücut oluruz'' diye halkı galyana getiren seslerin yalnızca milli maçlarda, ekonominin kötüye gittigi günlerde olusabilecek olan miting ve gösteriler de, olası bir şehit cenazesinde ve bazen milli bayramlarda yükselmesi ne derece bilincli bir toplum oldugumuzun en büyük kanıtı. ''ben yemek yapmayı bilmem ama çok güzel yerim!'' ironisinin oldugu bir toplum. yemek yemesini seviyorsan yapmasını da bilmem gerekmiyor mu?. o mutfaga gireceksin ortalıgı güzelce bir batıracaksın. üzerini başını berbat duruma sokup elini yakacaksın ve sonra ''ben yemek yapabiliyorum ve cokta güzel yiyiyorum'' diyeceksin. olması gereken bu. işin derinine inmezsen yalnızca sunulanı kabul etmek zorunda kalırsın. aynen günümüzde bize sunulan her seyi mecburen kabul etmek zorunda kalmamız gibi. dogru düşüncelere sahip oldukları halde yanlışın üzerine 3 5 zihin ile beraber gitmekle de bu iş olmaz. 3 5 catlak kiremit fazla dayanamaz bu rüzgara. ancak kiremitlerin tuglaya dönüşmesi ve akabinde güclü bir duvar örmesi gerekir. ve bununda gerceklesmesi icin ön önemli husus, düşünce gücüdür. kişi düşünmeyi bıraktıgı vakit kaybolmaya mahkum degil midir? düşünmeyen ve ilerlemeye çalısmayan bir insan ile, dag basında otlayıp km lerce yol kateden bir kuzu'nun arasındaki farkı gösterebilir misiniz? aslında cok basit kuzu nun etinden, sütünden ve yününden yararlanabiliyoruz. peki düşünmeyen ve yalnızca tüketime endeksli bir insanın neyinden yararlanabiliriz? keza daha cok zarar görürüz böyle bir kimseden. o da tıpkı koyun misali sürüldügü yere gitmeye mecburdur. ''biz çok güclü bir ulusuz'' evet güclü olundugu bir gercek! fakat kontrolsüz güc güc değildir. aynı sekilde bu güç kendini ve buna sahip olan bireyi veya toplumu yok edecek güctedir. mutlak bir güç ile bir şeye sahip olabilirsin ancak asla sahip oldugun degeri geliştiremezsin. çünkü kazanılırken düşünülerek değil yalnızca güce baglı olarak kazanılmıstır.
    diğer medeniyetlerin bizden daha ilerde seyretmesinin sebebi de budur. onlar zafere ulasırken her ihtimali göz önüne alarak ve buna göre zırhlanarak kalkışır. biz ise mutlak zafer parolasıyla cıktıgımız her pozisyonda büyük kayıplar vermeye mecbur kalmışızdır. (bkz: sarıkamış destanı)

    yalnızca günü tüketen insanın gelecegine yatırım yapmaması sonucu gelecekte olusabilecek her yıkımı kabul etmesi de kacınılmazdır. çıkın bakın sokaklara izleyin insanları yüzlerde aval bir ifade.
    Atatürk kimdir sorusuna;
    yüce bir lider cevabını veren bir toplumuz.
    Atatürk kimdir;
    1881 selanikte dogdu. ''ne mutlu türküm diyene'' sözünün sahibi yazar kişi.
    Atatürk kimdir;
    yurdumu düşmanların elinden kurtaran asker.
    Türk bayrağının tanımı;
    ay geldi böyle gölge oldu sonra bir de yıldız kana yansıdı bayrak oldu.
    karbondioksit nedir?
    bilmiyorum.
    oksijen nedir?
    içimize çektiğimiz hava.
    dalak ne işe yarar?
    benim bir işime yaramıyor. alabilirsiniz.

    işte bu derece yüzeysel bir toplum. tarihinden bihaber yasarken arastırmacı yönünü tamamen köreltmiş bir zihniyet.

    bu soruların soruldugu kişiler, demet akalın ın son albümündeki şarkı isimlerini size detaylı şekilde bir sayabilir,
    facebook
    alkol
    sex
    seda sayan
    messenger
    aldatmak
    futbol
    basen
    kilo
    selülit
    bok
    püsür hakkında sayfalarca tez sunabilir.

    kendi gelişimi hakkında son derece zayıf bilgilere sahip olan insanın, kendinden sonra gelecek olan nesillerine de hiçbir şekilde yardımı dokunamaz. beşiktaş ın muhtemel kadrosunu yedekleri ile birlikte sayabilen bir gence çarpım tablosunu sordugunuz vakit yüzünüze aval aval bakması da böylece kacınılmaz olur.
    televizyonlarda boy gösteren reality şhow, dizi, izdivac programlarının yayın tarihlerini ve saatlerini günbegün takip eden ve bilen bir kadının aynı şekilde menapoz'un ve meme kanseri'nin tam açılımını yapamaması da bu zincirin daha da zayıflamasına neden olur.
    ogluna ''gerekirse limon sat gene de ailene bak'' felsefesine empoze eden bir babanın ogluna bunu söylerken doğru bir olguymucasına böbürlenip gururlanması da ayrı bir ironi. toplumumuzda ''gerekirse limon agacı ek'' düşüncesini veren cok az sayıda baba vardır sanıyorum. bu şey demek gibi ''savaşma boşver öyle ya da böyle birileri zaten bu savaşı kazanır. sen elindeki nimetleri korumaya bak.'' nimetler korunur ancak o cocukta tıpkı babasının yaptıgı gibi bir gelecegi ve düşünceyi kendi ogluna aktarmak zorunda bırakılır.

    dinlerin çıkış noktaları arastırmadır. yasadıgın evreni ve dünyayı ögrenmenden gecer bunun ilmi. sığ düşüncelere boyanıp yalnızca verileni kabul görürsen günün birinde hiç inanmadıgın inanısların icinde de bulabilirsin kendini.
    elhamdülillah müslümanım diyen bir kişinin dini vecibelerini yerine getirmemesi yalnızca dilinde bunu belirtmesi, ve bazen savundugu görüş ugruna canından olup cahilce hareket etmesi de buna baglı. çıkın bakın dısarı sorun yoldan gecen 10 kişiye. 9' u elhamdülillah müslümanım der. fakat kacı gerektigince müslüman? kacı buna baglı sekilde yasar.
    bunlara baglı olarak, dinin de insanlarca tamamen ezber ve yüzeysel yasandıgı cıkıyor ortaya.
    aynı adama fenerbahce'nin 2001 yılındaki kadrosunu sayabilir misin dediginiz vakit alacagınız yanıt gayet şık olabilir.
    kaç kişi insan metabolizmasını incelemiştir ki? insan bu gezegenin en uc sayılabilecek teknolojisine sahip olan bir canlıdır. kaç kişi kendi dogasını inceleyip bunun adına düşünme zahmetine girmiştir ki? insan gibi son derece kusursuz bir varlıgın tamamen şans eseri meydana geldiginimi düşünüyorsunuz? hayır tabiki de! cevap belli, bizi Allah yarattı... peki ama bu yaradılısın sebebini ya da oluşmasını kac kişi izlemiştir?
    Dna' nın acılımını bilen kac liseli tanıyorsun dostum?
    Dna dedigin vakit, ''sensin dana'' tepkimesiyle karsılasman da muhtemel.
    kusursuzlugun tanımı olan insan vücudunu kac insan gercekten tanıyor.
    en basit örnek ile, kirpikler siz cesit cesit kimyasal boya kullanın ve süsleyip boyayın diye yoktur hanımlar.
    sen niye burun kıllarını aldırmaya calısıyorsun be bey amca!? in o berber koltugundan asagıya. onlar kasıtlı sekilde oradalar. *
    ''terlemekten nefret ediyorum'' ama terlemezsen ölürsün? komik dimi evet aynen öyle..

    kac tane bilim adamı sayabilirsiniz bizim toplumumuzdan hortlamıs? iki elin parmaklarını gecmez.. kac basarılı atak gösterebilirsiniz son 80 yıl icinde. nicin dogrularını savunup bazı bilincsiz kesimi aydınlatmaya calısan insanlar susturulmaya mahkum bırakılıyor bu ülke de. ya da hunharca katlediliyor önyargılı bu zihinlerin icinde?..

    bu tez ankara dan istanbul a yol olsa dahi bitmez arkadasım. yüzeysel yasadıgımızın kanıtı milyonlarca neden sayılabilir bu konuda. yalnızca bugumüzü düşündügümüz icin yarınlarımızın belirsiz olarak kalması en ufak tahmin bile yürütemememiz kacınılmaz. icinde bulundugumuz toplumun, medeniyetimizin ve ırkımızın tarihini yaradılısını ve gereksininimlerini bilmezsek kaybolmaya mahkumuzdur.

    bu arada ben vitaminin ne oldugunu biliyorum.
    Vitaminler hücresel metabolik reaksiyonlar için çok az miktarları yeterli olan, eksikliklerinde bazı sorunlara neden olan organik bileşiklerdir. insan vücudu tarafından ya hiç yapılamamakta ya da yeterli miktarda yapılamadıkları için besinlerle dışarıdan sağlanmaları gerekir. yani vitamin olmazsa da ölürüz. **
    23 ...
  2. 2.
  3. her insanı bir ağaca benzetirsek; zenginliğini, renkliliğini, çeşitliliğini, farkedemeyen veyahut çevresel faktörlerin aynı şeyleri yapmaya zorladığı insanın, budanmış, aynı cins ve boyuta dönüştürülmüş orman hali.
    zımparalanmış hayatlar.
    0 ...
  4. 3.
  5. bilincsiz toplumun cahil nesillere sebebiyet vermesinden kaynaklı bir pozisyon
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük