Lisede malum tipler vardır hani, aklı fikri futbolda olan her fırsatta futbol oynayan, her hafta sonuna halı saha planı yapan, genelde Galatasaraylı tipler, öyle bir arkadaş, okulun ilk günü müdür konuşma yapmak üzere yarım saat filan var, ufacık yerde top çeviriyorlar bir yandan sohbet ediyoruz, bu mal topa bir koydu zırankk diye yeni başlayan 9. Sınıf bir kızın suratına. Top da öyle dandik değil profesyonel.
Ambulans geldi, diyeceklerim bu kadar.
Aklıma hep bu hadise gelir top çarpması denilince.
Lisedeyken sık sık başıma gelen olaydır. Top paratoneri olduğum konusunda ciddi şüphelerim var.
Efenim, bir keresinde boş derste spor salonunda oturuyoruz. Bi grup voleybol oynuyo, bi grup da dedikodu yapıyo. ben de bu dedikodu yapan gruba dahilim. Kimin eli kimin cebinde pür dikkat dinlemekteyim. işte o an bi -elinin ayarını sktiminin- arkadaşın sertçe smaç vurmasıyla bu top benim suratımda patlıyo. Ben boş durur muyum? Tabii ki hayır. Ben de hemen başımı duvara çarpıyorum. Top da bu hareketimi görünce inadına gidip karşımdaki file direğine çarpıyo, Hoop suratıma geri dön. Zidane'nin 2006 dünya kupası finalinde attığı golü hatırlar mısınız canlar? Hani direkle yer arasında gidip gelen bi top vardı orda. Hah bu top da işte tam olarak o şık hareketi yaparak suratıma son bir kez çarpıp başımı son bir kez duvara çarpmama neden olarak dışarı çıkıp gidiyo. Ondan sonrası bööyle beyaz bi ışık...
Başıma gelen en kötü top da budur işte. Ondan sonra hiçbir şey eksisi gibi olmadı.*
eğer patlak bir 9 kat topuysa ve bu top üstelik ıslaksa surata geldiği an da suratın karıncalanmasına sebep olur. küçüklükte maç yapılırken en korkulan ve en çok başa gelen olaydır. bu nedenledir ki topa pis burun vurmak yasaktır.
Yere bakarak yürüyorsunuzdur, bir an yükselen seslerle refleks olarak başınızı kaldırıp karşıya bakarsınız ve hiç unutamayacağınız o sahneyi yaşarsınız. Başınızın hemen 20 cm ötesinde size doğru gelen bir futbol topu vardır. O topu gördüğünüz an yıllar geçse de unutulmayacak bir kare olarak hafızanıza işlenmiştir. Sonrası malum... top yiyen bir surat, ağlayan bir çift göz, revire yetiştirmeye çalışan arkadaşlar.
şu yaşımda başıma gelmiş olay. hem de topa vuran bir erkekti. beni çocukluğuma, suratımın ortasına top yediğim ilk ana götürdü. vay anasını dedim, o zaman da acımamıştı.
patlak olmasına rağmen hala oynanılan bir futbol topuysa, hele ki dikişsizse, tam surata oturur, yapışıp kalır adeta. top yere düştüğünde ise bıraktığı ize mi yanarsın, yoksa acısına mı. ***