Lisedeyken sık sık başıma gelen olaydır. Top paratoneri olduğum konusunda ciddi şüphelerim var.
Efenim, bir keresinde boş derste spor salonunda oturuyoruz. Bi grup voleybol oynuyo, bi grup da dedikodu yapıyo. ben de bu dedikodu yapan gruba dahilim. Kimin eli kimin cebinde pür dikkat dinlemekteyim. işte o an bi -elinin ayarını sktiminin- arkadaşın sertçe smaç vurmasıyla bu top benim suratımda patlıyo. Ben boş durur muyum? Tabii ki hayır. Ben de hemen başımı duvara çarpıyorum. Top da bu hareketimi görünce inadına gidip karşımdaki file direğine çarpıyo, Hoop suratıma geri dön. Zidane'nin 2006 dünya kupası finalinde attığı golü hatırlar mısınız canlar? Hani direkle yer arasında gidip gelen bi top vardı orda. Hah bu top da işte tam olarak o şık hareketi yaparak suratıma son bir kez çarpıp başımı son bir kez duvara çarpmama neden olarak dışarı çıkıp gidiyo. Ondan sonrası bööyle beyaz bi ışık...
Başıma gelen en kötü top da budur işte. Ondan sonra hiçbir şey eksisi gibi olmadı.*
şu yaşımda başıma gelmiş olay. hem de topa vuran bir erkekti. beni çocukluğuma, suratımın ortasına top yediğim ilk ana götürdü. vay anasını dedim, o zaman da acımamıştı.
eğer patlak bir 9 kat topuysa ve bu top üstelik ıslaksa surata geldiği an da suratın karıncalanmasına sebep olur. küçüklükte maç yapılırken en korkulan ve en çok başa gelen olaydır. bu nedenledir ki topa pis burun vurmak yasaktır.