dayım ve kuzenlerle maç yaptığımız da kaledeyken üstüme üstüme gelen topun yüzümde patlaması. nerden geldiğimi bilemedim. hatta oturup da 15 dakika falan da ağlamışımdır. *
ergen zamanlarımdaydı.pederin iş yerinden abiler geleneksel iş çıkışı halı saha maçı yapmaktalar kıran kırana adamlar idmanlı ciğerler taş gibi hepsinin. yeni yeni ortama uyum sağlayan bi abiyi de kaleye koymuşlar.
adam 15 dakikada pelt olu tabi.civciv gibi olanı biteni seyreden ben genç gel kaleye dendiği an taffareldim artık. oraya zıpla buraya zıpla her boku tutmaya çalışırken efenim tombalak bi abimizin 2 metrelik mesafeden abanmasıyla topun suratıma çarpması bir oldu. etraf karardı göz gözü görmüyor kalenin içine uçtuğumu hissettim.aldılar beni kenara daha bir iricene oğlanı soktular oyuna. aynaya baktığımda zaten pekde küçük olmayan burnumun yüzümde bağımsızlığını ilan ettiğine tanık oldum. yüzdeki ergenlik sivilceleriymiş siyah noktalarmış hiçbiri kalmamıştı hepsi pörtlemişti tek seferde.
eger agresif biriyseniz, kan aninda beyninize sicrar ve topu atan kisiye saldirir ve saldirasiniz gelir. isteyerek yapsa da yapmasa da, yüze aci gelmistir. yumruk yemis gibi, karsiyi cezalandirmak istersiniz.
patlak olmasına rağmen hala oynanılan bir futbol topuysa, hele ki dikişsizse, tam surata oturur, yapışıp kalır adeta. top yere düştüğünde ise bıraktığı ize mi yanarsın, yoksa acısına mı. ***
şu yaşımda başıma gelmiş olay. hem de topa vuran bir erkekti. beni çocukluğuma, suratımın ortasına top yediğim ilk ana götürdü. vay anasını dedim, o zaman da acımamıştı.
Yere bakarak yürüyorsunuzdur, bir an yükselen seslerle refleks olarak başınızı kaldırıp karşıya bakarsınız ve hiç unutamayacağınız o sahneyi yaşarsınız. Başınızın hemen 20 cm ötesinde size doğru gelen bir futbol topu vardır. O topu gördüğünüz an yıllar geçse de unutulmayacak bir kare olarak hafızanıza işlenmiştir. Sonrası malum... top yiyen bir surat, ağlayan bir çift göz, revire yetiştirmeye çalışan arkadaşlar.