"toplumun %60 ı aptaldır.
mühendislerde toplumun içinden çıkmaktadır.
o zaman mühendislerinde % 60ı aptaldır."
şeklinde önermeler zinciriyle de açıklanabilecek olan olay.
bir de şu klişe vardır; "ben inşaat mühendisini 5 kere cebimden çıkarırım" diyen inşaat kalfaları vardır. sanırım vaktiyle bir komite toplanmış, konu masaya yatırılmış, "biz kaç mühendis ederiz arkadaş?" diyerekten bu rakam o kurulda uzun uzun tartışılmış ve 5 rakamında mutabakat sağlanmıştır. fixtir ama. ne eksiktir ne de fazla. o sayı ne 4 tür ne de 6! tamıtamına 5 tir beeşşş.
zekamdan süphe ettiren önermedir. ben mühendis değilim, öyle ise; ya %40'ın içinde mühendis olmayan biriyim ya da aptalım. yok yok bu o kadar basit değil. ya bu önerme yanlış ya da bizim mühendislerin götü fena halde kalkmış. hayır, bir düşündüm de altı sene okuyan doktorlar, bu nesli yetiştirecek öğretmenler, zekasıyla övünen zanaatkarlar ve daha bir çok mühendis olmayıp zeki olan insan var bu ülkede; en düşük ihtimalle bunlar %40'ı doldursa; ee mühendisler nerede?
mühendis olan* arkadaşlardan güzel bir cevap almak hoş olurdu.
bundan yakinan muhendis insanliktan cikmis; insani degerelerini, duygularini kaybetmis oldugu bir gercektir. zaten bu had bilmezliktir. boburlenmektir. kisilikle alakalidir. muhendisligin zerresiyle alakasi yoktur. kaldi ki, hic bir muhendis hizmet edecegi topluma hakaret edip, onlari kendinden asagi goremez. adam sanat alaninda iyidir. senden ala 3 boyutlu dusunuyordur. senden ala topluma hizmet edip ulkesine yararli oluyordur. bu adam aptal mi simdi?
bu toplumda, yazarın aptal sıfatını layık gördüğü bu toplumda mühendis olmak ziyadesiyle kolaydır zira mühendislerin hemen hemen hepsi hiçbir yeniliğe, buluşa imza atabilecek yetenekte, yaratıcılıkta ve donanımda değildir ve bu büyük mesleki eksikliklerini yüzlerine vurabilecek kapasitede bir toplumda yaşamamaları kendileri için büyük bir şanstır. sıkıysa bu tarzda, almanya da mühendislik yapsana kardeşim, adamı topa tutarlar valla! bilin kıymetini ülkenizin, bak ne güzel karışanınız yok edeniniz yok, sizden yenilik, buluş bekleyen yok, kısaca ne ala mualla.
Zor iştir. Zira söz konusu türde bir toplumda mühendis işini yapmaktan çok iş yaptırabilmeye odaklanmak durumundadır, çünkü o toplumda mühendis, şahsi fantazilerine göre tasarımlar yapıp bu tasarımları tekniker ve işçilere zorla uygulatmak isteyen, aslında hiç bir halttan anlamayan g.tü kalkık bir kişilik olarak görülür. Bu algı biçimiyle gazı alan tekniker mühendisi iş ortamında g.t etme fırsatı arar durur.
Kaynakçı - acemi mühendis diyaloğu:
M: Bu parçada şu hat boyunca ince kaynak çekilmesi gerek. Olabilir mi acaba?
K: (çayını höpürdeterek)Olmaz o. Erir erir. Dutmaz.
M: Hadi yaa.. Hiç yolu yok mu bunun?
K: Biliyoz da deyoz möğendis bey, yap de yapak amma mesuliyet gabul etmen!
M: Kalsın o halde napalım.. Bakarız bi hal çaresine... (süklüm püklüm çıkar)
K: Ohooo bunnar da müğendis olcak... Beş denesini cebimden cıkarrım evelallah...
Haklıdır da. Mühendis kaynağı eline almayı bilmiyor olabilir, amma velakin o kaynağın nasıl yapıldığını, nereye yapılıp nereye yapılamayacağını kaynakçıdan iyi bilmek zorundadır. Bilmezsen böyle g.t olursun. Bundan sonraki diyaloglar ve önermelerde kaynakçının lafı artık direkt olarak "olmaz o" ile başlayacaktır. Daha da mühendis o kaynakçıya iş yaptıramaz, istifasını veresi ve yeni bir iş yerinde beyaz bir sayfa açıp şansını yeniden deneyesidir. Oysa;
Kaynakçı - işi bilen mühendis diyaloğu:
M: Bu parçada şu hat boyunca ince kaynak çekilecek. Yapabilir misin?
K: (yan yan parçaya bakarak) Olmaz o. Erir erir.
M: Bi b.k olmaz, yapamam dersen yapabilecek birilerini getirtelim?
K: (elini uzatarak) ver hele şu parçayı bi möğendis bey... hıııı... olabilir aslında... amma bizim makine bööle ince gaynak yapar mı bilmen...
M: Sen al makineyi eline, dediğimi yap, olmazsa sorumluluğa ortağım.
K: Olur assında yağ.. Olur olur, kesin olur. (içinden: vay aq yağ herifün bilmedii b.k yoğh..)