ülkenin 1970 lerden 2000 in başına kadar sürdürdüğü ekonomik görünümdür.
şimdi enflasyon kötü mötü denir de bizim gibi dinamik, emlak piyasası canlı ülkelerde bu nerdeyse kaçınılmaz.
adamın dededen kalma otlağı var. beş para etmiyor. bi kaç yıl sonra imar geçiyor falan adam oluyor milyoner. satıyor, araba alıyor, şehirde ev alıyor.
yani adam durup dururken para basmış gibi oluyor. malum para basmak enflasyona sebep verir.
e sen esnafsın diyelim. mal alıyorsun. adama çek veriyorsun. o çek piyasada para gibi mal alım satımında kullanılıyor.
e bu da para basma ve dolayısıyla enflasyon.
daha benzer pek çok durum var. taksitli alışverişler mesela.
enflasyonu düşürmek için ülke çok uğraştı. ekonomik bedeller ödedi, krizler yaşadı. yok olmuyor aga.
bence salın gitsin.
%45 i geçmeye başlayınca tedbir alın. % 50 de bişey yapmayın. %40- %60 arası gitsin gelsin. ortalama %50 olsun.
bu ülkenin karakteri böyle. zamanla herkes enflasyona uyum sağlıyor. işler açılıyor. işçi arayanlar artıyor. ve ülke % 5 büyüyor.
herhangi bir bedelde ödenmiyor.
70 lerden 2000 in başına kadar inceleyin ülkeyi. enflasyonu düşürücez diye neler çekmiş.
en önemlisi de büyümesini kaybetmiş. en kötüsü budur.
bir köylünün; aristo mantığıyla ve oturduğu yerden, koca koca akademisyenlerin çözemediği bilimsel gerçekleri çözdüğünü ve anladığını zannetmesine sebep veren durumdur.