Ona bakarsan osmanli pasalarin arap bölgelerinde yaptigi zùlumleride bilmek lazim tabi misirda ve arabistanda felan. Korkunc yaptirimlar oldu araplara karsi ama tabi biz kendi acimizdan bakmakla mukelifiz yani yinede araplarin birinci dünya savasinda yaptiklari büyük alcaklikti ümmetcilik acisindan.
Gerçek şu ki, Osmanlıya karşı toptan bir Arap ayaklanması yoktur. Sadece Mekke Şerifi Hüseyinin önderliğinde (ingilizler ona Arap imparatorluğu sözü vermişlerdi), birkaç bedevi kabile ayaklanmış, tanınmış Arap kabilelerinin çoğu Osmanlılık ve Müslümanlık bağıyla Hilâfete bağlı kalmıştır.
I. Dünya Savaşında Mekke Şerifi Hüseyin Arap imparatorluğu vaad eden ingilizlerle anlaşmış Osmanlıya karşı isyan etmiş, bir bakıma arkadan vurmuştur.
Ancak Şerif Hüseyin tüm Arapların temsilcisi değildir. O bir istisnadır.
Mesela Filistinde tek bir Arap ayaklanmamıştır. Suriyede, Irakta, Lübnanda Türk kuvvetlerini arkadan vuran herhangi bir olay olmamıştır.
Arapların ezici çoğunluğu, istanbula yani Osmanlıya sadık kalmıştır...
Arabistan Yarımadasının Hicaz bölümünden Akabeye kadar olan cephe gerisi dışında, Arapların Türkleri arkadan vurduğuna dair tarihte herhangi bir kayıt yoktur.
Araplara söylenenler ise bunun tam tersiydi: Türkler sizi yüzyıllar boyu sömürdü diyorlardı.
Hâlbuki ikisi de doğru değil: Ne Araplar Türkleri arkadan vurdu, ne Türkler Arapları sömürdü. Bu sadece bir ingiliz propagandasıdır.
ingilizler petrol yataklarına hâkim olmak için hazırladıkları plânın gereği olarak Osmanlı Devletini parçalamak istiyorlardı. Bunun için de Arapları ayaklandırmaları gerekiyordu. Şerif Hüseyini plânlarının piyonu olarak kullandılar.
Sözün burasında bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum: Araplar arasında ayrılıkçı milliyetçiliği Müslüman Araplar değil, Hıristiyan Araplar başlatmıştır.
Müslüman Arapların çoğu Osmanlı hükümdarlarını yabancı bir sömürgeci güç olarak değil, sadece Arap kökeninden olmayan, iktidarda bir hanedan olarak görüyorlardı ve Osmanlı Devleti ve hanedanı Müslüman kaldıkça ve Arapların hayat tarzına saygılı oldukça, özlemlerini yerine getirmeye söz verdikçe ve onları Avrupa işgaline karşı korudukça, itaat etmekten geri kalmıyorlardı. (Prof. Dr. Kemal Karpat).
Gerçek bu merkezde olmasına rağmen, Avrupanın büyük emperyalist ülkeleri, Papalık ve enternasyonal Siyonizmin çabalarıyla etkili bir karalama kampanyası açıldı ve maalesef başarıya ulaştı.
Araplar hafızamızda hain olarak, biz Arapların hafızasında emperyalist olarak damgalandık. Bu kara damga zamanla etkisini artırdı: ingiliz siyasetinin kendilerine ikram ettiği bölgelerde, kimi kral, kimi emir, kimi sultan, kimi de başkan unvanlarıyla hüküm süren diktatörlerle buna paralel olarak Türkiyede hüküm süren Şeflik rejimi, kendi menfaatleri ekseninde Türk-Arap düşmanlığını körüklediler...
Sonunda iş Sayın Başbakanın yakındığı noktaya geldi: Kimi bilinçli, kimi bilinçsiz, köpeklerine Arap ismi veren Türkler türedi...
Ne Arabın yüzü ne Şamın şekeri, Arap saçı gibi karışık, Yalanım varsa Arap olayım, Türkün Türkten başka dostu yoktur şeklindeki sözler de aynı düşüncenin mirasıdır.
Okunmayan bilgi.
Tarihte toplu olarak isyan etmeyen araplar, osmaliyla savasan ilgilizlerin ön cephelerinde idiler. ilgilizlerden aldıkları Bağımsızlık sözüne mukabil osmanli ile açık bir savaşa girmişlerdir.
Arkadan vurma olayı yalan tabi. Adamlar bağımsızlık savaşı verdi.
bizzat kral abdullah tarafindan yazilan bu kitapta meseleyi birinci agızdan okuyabilirsiniz.
kaynagı şaibeli lise kitaplarindan tarih aforizmaları yapmak yanlıştır.
biz osmanliya neden isyan ettik - arap gözüyle osmanlı.
Zeytindağı adlı eseri okuyanların yalan olmadığını bildiği yalandır.
Osmanlının altın para dağıtmasına rağmen düşman olan araplardır.
Romantik hümanist ayaklarını bırakırsak gerçekler bunlardır.
Ha demiyorum ki şimdi kalkıp arap düşmanı olalım.
Geçmiş adı üstünde geçmiştir.
Şimdiki arapların suçu yoktur bu işte.