etrafında seni üzgün görüp, üzülecek insanları, üzmemek adına yapılan bir eylemdir. ortamdan uzaklaşıp hemen bir kuytu köşe bulup ağlanmalıdır, zira sahtecilik insanı hiç bir gerçek kadar yıpratamaz.
bir hayatı böyle yaşamak zorunda olanlar için;
(bkz: iceu)
kardeşimin ne yaptığını, mutlu olup olmadığını bilmediğim zamanlarda eğlenmek bile burnumdan geliyor. hatta çoğu zaman ağlamak istiyorum, o bu güzellikleri yaşayamıyor diye. ama gülmek zorunda kalıyorum işte. zannediyorlar ki "bu da her şeye gülüyor, hep mutlu bu canııım". insanlara bir şeyleri açıklamak zorunda kalmamak için gülümsüyorum. bazen arada gülüşlerim kesintiye uğruyor "yok bir şey, dersler falan yorgunum" diyor geçiştiriyorum.
canım kardeşim*.
duygusallığın içine etmek yerindeyse bazen psikolojik bir baskıdır.-ki şöyle oluyor.;
Çok dertli bir anınızdasınızdır. Gözyaşlarınız baraj seviyesinin limitindedir. Hafif bir etkide yüreğinizle beraber gözlerinizde sele dönecektir. Ve o sırada o gelir. insanların arasından sanki farklı sebebi varmış gibi yaklaşır size. Bir anlığına acınızı unutur ve gelmekte olanın ne olduğunun merakına düşersiniz. Sonra tekrar içinde bulunduğunuz durumu hatırlar üzüntünüze sinir de katılır. Duygularınızdan bir anda vaz geçmek istemiyorsunuzdur çünkü. Bu o an için herşeyden önemli olmalıdır sizin için. O bunu bilmeden yanına yaklaşır garip adımlarla ve size döner. Ne var der gibi bir bakış atarsınız. Bununla beraber yüzündeki garip gülümsemeyi görürsünüz. Söylediği sözlerin çoğunu duymazsınız. Bir anda yüzünüzde anlattığı komik olmasa bile bir gülümseme belirir.
Kahkahalar içindesinizdir gözlerinizden yaşlar akıyordur. Hüzünün ortasında kısa süreli bir gülme krizine girersiniz. Gelen her zaman komik olmasa da devamlı espriler yapan arkadaşınızdır. Gene birşey söylemiştir ve siz o boş anınızda kendinizi kaybetmişsinizdir. Komik olup olmaması önemli deildir. O yavşak ** bütün duygusallığınızın içine etmiştir. Yüreğiniz ağlarken kahkahalar atıyorsunuzdur. insanlar buna hayatın cilvesi, ben psikolojik zayıflıklarımız, yazarlarımızda yürek ağlarken gülmek zorunda olmak diyor.
Ağlarken arkadaş kurbanı olan yazar bildirdi.
bunu söyleyenlerin çoğu sanatçıdır. her zaman halkın isteği önce gelir onlar için. babaları anaları ölmüştür ama onlar o gün sahneye çıkıp halkı eğlendirmiştir. *
hangi koşul altında olursam olayım bir türlü beceremediğim şeydir.eğer yüreğim ağlıyorsa,o göz yaşları da durmaz akar,ne yere bakar,ne zamana,yada karsımda kimin olduguna.
bunun adına büyümek deniyor.
büyüdük çakal sürüsüne yem olmamak için maskeler icadettik. o maskenin altından süzülen hüzünleri bizden başkası bilmesin istedik. ve aynı zamanda bilsinler de istedik. bir nebze insanlığın hatırlanması için. oysa sen maskenin altında sürdürüken yaşamını ruhunu şeytana satmışlar vardı. gülüşlerinle gizledin hep en azılı dişlerin izlerini.
ve sonunda yalnızlık karşıladı herbirimizi uzaklaştıkça birbirimizden. acımızla yüzleşirken güldük bu sefer acımızdan beslenen kan emicilere.
farklı sebepleri olan durumdur. ağlayamazsınız çünkü sizi görebilen birileri vardır. ağlayamazsınız çünkü kendinize acımaktan korkarsınız. ağlayamazsınız çünkü ağladıkça daha çok hatırlayacağınızı bildiğinizden kaçarsınız. ağlayamazsınız çünkü unutmaktan uzaklaşacağınızı bilirsiniz. yine ağlayamazsınız çünkü ağladıkça güçsüz olduğunuzu yüzünüzden kendiniz daha rahat okuyabilirsiniz. en kötüsü de ağladığınız şeyi sizden başka kimsenin tahmin bile edememesidir. velhasıl ağlamakla çözülmeyeceği için gülümsemeyle arayı kapatmak daha mantıklıdır.
sürekli dışardan ağlayarak çevremizdeki insanları da bunaltmamak için yaptığımız eylem çoğu zaman. zor olsa da, gece tek başıma kalana kadar ağlamıyorum. zaten ben üzülüyorum bi de çevremdekileri üzmeye ne gerek var? bu yüzden, iyi ki varsın prozac. canımsın.
karakter gereği güleryüzlü olup belkide öyle olmak zorunda hissine kapılıp ama her zaman içi kan ağlayan, gülerken belki bir nebze olsun unutan, ama gülmediği zaman içindeki derin yararın alarm verdiği zamanlardır. yara kapanır mı ? kapanmaz ilacı dünyada tektir ama ...
çoğu zaman yaptığımdır. Yanlızlığa çok alıştığım için insanlar beni sıkıyo ve onların yanında hep rol yapıyorum mutluymuş gibi davranarak.kötü bir durumdur.