türkiye'deki gerici kitlenin yeni hareketidir zira atatürkçüler, demokratlar ve solcular bu ülkede ilericiliğin kalmasını sağlayanlardır ve bunlar varken rahat bir şekilde şeriat gibi sadece bir kesmin ve dinin hegemonyasını sağlayacak, sadece bir kesmi tatmin edecek, diğer görüşte olanları istemedikleri gibi yaşamak zorunda bırakacak karanlık yönetim şekillerine geçiş yapılamamaktadır.
atatürkçü kitle yavaş yavaş eritilip güçsüz düşürüldükten sonra zaten 80'de güçsüz bırakılmış solcu ve demokratlara da sıra gelecek ve ülkenin yaşanmaz bir yer olmasını izleyeceğiz.
olay aslında mustafa kemal değil bağnaz ve gerici hareketin önünde duran kitledir.
not: sol görüşlüyüm ve atatürkçüleri pek seven biri değilim fakat durum budur.
yükseldiği görülemeyen ve asla görülemeyecek harekettir. ayrıca bir kaç çapulcunun atatürk'ü sevmiyorum demesi hareket veya akım diye nitelendirilemez. kaldı ki mustafa kemal atatürk'ün izinden giden gençlik o bir kaç şerefsizin de ağzının payını vermektedir ve daima da verecektir.
antici olsam nolur, kemalist olsam nolur. bana bir faydası yok. boş iş bunlar. ama şuda kesinki hz.ibrahim bile putlarla bu kadar mücadele etmemişti zamanında.
gericiler mustafa kemal'e karşı değil, onun islam'ın esaslarını kaldırmasına, islam'ı yıkmaya çalışmasına karşı.
bir de birisi, ''solcu ve demokratlar bu ülkeyi ileri götürmek için çabalar, şeriatçılar tek kesimi tatmin eder'' falan demiş. şeriat, müslümanı tatmin eder. öyle tek kesimi falan değil. kemalizm uygulandığında herkes çok mutluydu değil mi, esenlik içerisindeydi ülkemiz. çağdaş muasır medeniyetler seviyesine yükselmiş, tüm dünyanın gıpta ettiği bir devlet haline gelmiştik. mustafa kemal'in elini ingiliz kralı falan öpüyordu.
arkadaşlar şunu anlayın: başa kim geçerse, ötekisine tahakküm edecek. sen başa geçersen, benim dinimin emrettiklerini yapmama mani olacaksın. okullarda namaz kılmak halen çok zor, hala baş örtülü insanlar dövülerek üniversitelerden dışarı atılıyor. bunu sen bugün dahi yapıyorsun. başa geçsen kim bilir neler yapacaksın.
o yüzden bırakalım bu demokratlık oyunlarını, ha? hepimiz birbirimizi biliyoruz.
birimiz kazanacak, birimiz kaybedecek.
--spoiler--
''Allahın, Rasûlünün ve iman edenlerin velâyetini, hâkimiyetini, idaresini, korumasını kabul edenler bilsinler ki, Allahın orduları, onun tarafında olanlar, işte onlar galip geleceklerdir. (maide, 56)''
--spoiler--
hala başörtülüler dövülerek üniversitelerden atılıyor diye mağdur edebiyatı yapan embesilleri göstermiştir. ulan böyle bir şey kaldı mı ? kimse senin dinini yaşamana karışmıyor, 10 yıldır iktidarda olan adamlar sizin rahatlığınızı sağlayacağını söyleyip hala size dininizi yaşama imkanı vermediyse gidip bir sorgulayın kime oy verdiğinizi.
sizin derdiniz din falan değil aşırı uçlardaki fikirlerinizi uygulamak ve insanlara kendi yaşam tarzınızı dayatmak. sizin gibi yaşamayanları gördükçe deliriyorsunuz.
ben akpartili değilim, olmadım da. ben sezai karakoç'ların, alija izzetbegoviç'lerin, ismet özel'lerin, erbakan'ların fikrî zemininden geliyorum. ak parti'nin emperyalistlere kucak açan tavrından da nefret ederim.
tayyip'le benzeştiğimiz tek nokta, o da ben de hilafetin önemini biliyoruz. ben ak parti'ye tek oy dahi vermedim, vermem de. ama hilafet yanlısı her hareketinin ardındayım.
evet, bir gün sancak-ı şerif dikilecek ve müslüman olan ardından gelecek.
izzetbegoviç boşuna ''gayemiz müslümanların islamlaşması!'' dememiş. müslümanların islamlaşması için islamî bir yönetim gerek. 90 yıllık laik cumhuriyet neslinde ortaya çıkan şu ahvale bakın. adam gezi parkında öpüşebilir miyiz diyor valiye. müslümanları korumak ve kollamak zorundayız. islam dünyası başsızdır. hilafeti getirmek istememizin sebebi budur. sizin orada burada seks yapmanız inanın umurumda değil.