oyle birseydirki counterda binanin catisindan atlarken bile icim tuhaf oluyor. hani sanki ben atliyormusum gibi orda ve eleman yere dusene kadar artarak devam ediyor. tipki yuzme gibi insan bilmedigi seyden korkar. bu yuzden ayni seyi suya girincede yasiyorum. ufacik bir dere bile olsa kendimi okyanusun ortasinda hissediyorum. kesinlikle olum korkusu degil, bilinmezlik korkusu, kontrolun bende olmamasi korkusu.
yüksekteyken korkma hissi uyandıran * ve buna rağmen yüksekteyken atlama dürtüsü teşkil eden fobidir. sanırım içsel algı, fobiden bir an evvel kurtulmak için aşağıya bakmamak yerine atlamayı seçiyor.
duyduğum bir rivayete göre, eğer ayaklar bir yere basmaz şekilde durur iseniz yükseklikten korkmazmışsınız.
yani şöyle ki, bir gökdelenin tepesinden aşağı bakarken korkan ve başı dönen insanlar, paraşütteyken aşağı bakınca (ayakları bir yere basmadığı için) korkmaz imiş...
En yeni dizi ve filmler için https://www.dizimom.pro/ adresine gelmelisiniz. Site üzerinden istediğiniz dizileri izleyebilir ve aradığınız tüm filmlere ulaşabilirsiniz. Dizi ve filmleri kesintisiz olarak site üzerinden ulaşabilirsiniz.
bu fobiye sahip kişiler, tutunacakları herhangi bir yeri olmayan 1 metre yüksekliğinde bir yere çıksalar dahi bu fobileri devreye girer. başları dönmeye başlar, dengede duramazlar. dengeyi kaybetmeye başladıkları an düşeceğim korkusu gelir yerleşir ve sonunda eğer oradan aşağı inmezlerse düşebilirler de.
bu fobi doğuştan olabildiği gibi, kişinin yüksek bir yerde yaşadığı bir olay ile de alakalı olarak sonradan ortaya çıkabilir. bu ikinci saydığım nedenden görülme sıklığı daha fazladır.
rakım diğer bir tabirle yükseklik geniş zamanların en bağlayıcı fobilerindendir.hani artık gecekondu tabiri ve yapısı neredeyse kalmadığı için özelikle büyük şehirlerde en alçak binanın 4 katlı olması da eni konu bu korkuyu içimizde büyütür.önceleri müstakil,sade alçak evlerimizin bahçesinde oynardık,en yüksek yapılar yanyana duran evlerin duvarlarıydı,onu da ayaklarımızın altına sağlam bir taş koyarak yenerdik,ne de olsa çocuktuk,hatta şöyle bir düşündüğünde insan, yükseklik korkusu o zaman bir eğlence aracıydı bizim için,şehrin yeni yapılanmaya başladığı sıralarda inşaat haline gelmiş binaların ikinci üçüncü hatta dördüncü katına çıkıp inşaatın önündeki kuma atlayan atlayana eğlenirdik,şimdilerde gökkafesler yapılıyor şehrin her yerine,hadi önünde yığılı kum bul da atla cesaretin varsa *
genellikle düşmekten korkma ya da boşluktan tedirgin olma diye bilinir fakat tam olarak böyle değildir. Bu, esasında bir denge sorunudur.
insanın dengesi birkaç unsur tarafından belirlenir. Görme, dokunma ve duyma. Olağan hareketler sırasında, bütün bu unsurlar kesişir.
Ama olağan dışı bir harekette, değişik sinirler tarafından bu hareketle ilgili olarak beyne yollanan bilgiler çelişki yaratır. Beyin bunları yorumlamakta zorlanır. Deyim yerindeyse beynin "kafasi karışır".
işte insan çok yüksek bir yerde durduğu zaman, böyle bir karışıklık meydana gelir.
Aşağı bakan göz, yerin uzaklığını saptayamaz ve beyne kesin bilgi yollayamaz. Halbuki, ayaklar sert bir şeyin üstünde durdukları için "yere dokunuyorum" mesajını verir.
Bu iki farklı bilgi beyinde çelişki yaratır ve beyin, vücudun pozisyonunu netleştiremez.