yüksek topuklar

entry39 galeri1
    26.
  1. --spoiler--
    Geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü,
    kendilerini tekrar tekrar hatırlatmalarıdır.
    Bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir.
    Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir. Hep, ama hep hatırlarız.

    Ne biçim kaybetmektir bu?
    --spoiler--
    1 ...
  2. 27.
  3. --spoiler--
    Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını değil.
    --spoiler--
    1 ...
  4. 28.
  5. yazarın ömer seyfettin'in "yüksek ökçeler" adlı hikayEsinden halde esinlendiğini aklıma getiren bir kitap ismidir.
    0 ...
  6. 29.
  7. --spoiler--
    Tanrım kadınların işi ne zor! Hep beğenilmek ve seçilmek arzusu üzerine inşa edilmiş bir hayat; hayat boyu ayna karşısında imtihan veren bir kadınlık! Yüzünden başlayarak bütün dünyayı boyamaya adanmış bir ömür! Kadınların makyaj yapma zorunluluklarından, kendilerinden ille de bir ressam yaratma gayretlerine uzanan tarihin yanıtını tam olarak veremediği sorular...

    --spoiler--
    1 ...
  8. 30.
  9. cine5 tv kanalında lerzan mutlu nun sunduğu programın ismi.
    1 ...
  10. 31.
  11. 91 yapımı pedro almodovar filmi. izlemezsek ayıp olur, yazık olur.
    0 ...
  12. 32.
  13. Kapağıyla dikkat çeken kitap daha ilk sayfasında "Hayatım içimden geçen cümleler içinde geçti"yle kalbimizi kazanan Murathan Mungan eseri.

    Beş yaşında bir kız çocuğu ve ona bakmak zorunda kalan Nermin'le sürüp gidiyor. Kadınların fevkalade anlatıldığı bir roman. Okumaya değer...

    "Uyanık olmayı, var olmak sanırlar. Kazıklanmamak, enayi yerine konulmamak paranoyasından, sahiden sahip olmaları gereken hiçbir paranoyaya sahip değillerdir."

    "ne doğulu toplumların dilenciye ve onun töresine yaşama hakkı tanıyan ahlakını taşıyabilen bir toplum olabiliyoruz, ne de batının hizmetsiz ve servissiz hiçbir ödeme yapmayan ödünsüz tutumunu benimseyebiliyoruz. Her zaman, her yerde olduğu gibi, ne doğulu ne batılı, hep arada, hep derede..."

    "kalabalıkların içi boş uğultusu, içinizdeki uğultuyu oyalar."
    0 ...
  14. 33.
  15. esprili ve -ulen bi adam, kadınları nasıl bu kadar tanıyabilir? dedirtecek şekilde şaşırtan murathan mungan kitabıdır.
    4 ...
  16. 34.
  17. --spoiler--
    "erkeklerle kadınların arasında yeni hiçbir şey yok" derdi. "maalesef yok!" her şey çok belli. Bütün oyunlar, bütün kurallar, bütün numaralar ta başından belli. binlerce yıldır böyle sürüp gidiyor. değişen yanlızca dekorlar ve kostümler. kadınların bütün meselesi, bu kuralları tanımamaktan, bunlara uymamaktan çıkıyor. Değiştirmeye kalkınca işler bozuluyor tabi. Siz istemesenizde dünyanın düzeni diye bir şey var. Memnun olmayabilirsiniz bundan. Ama gerçek bu! Erkekler de bu! Dünya da bu! Henüz yaratılmamış erkekler yüzünden acı çekiyorsunuz. Hayatı bekletiyorsunuz. Hayat geçiyor kızlar. Kadınlar için daha çabuk geçiyor...
    --spoiler--
    2 ...
  18. 35.
  19. olaylar romanda belki 5 gün içinde geçiyor fakat yazarın uzun karakter tahlilleri, kimi zaman sayfalarca süren sosyal-politik olaylardaki görüşleri, kadınlık ve erkeklik üzerine düşünceleriyle, hatta yaşamın neredeyse her alanına bi şekilde bizi götürmesiyle dolu dolu bir kitap karşımıza çıkıyor.okunması gereken bir kitap olduğu kesin.

    --spoiler--
    Hibir şey hayatın sıradanlığı kadar acı vermez insana.Çaresizlik en 'resmi' duygumuzdur, çünkü 'devlet' desteklidir.Bütün çaresizliklerimizi devlete borçlanırız.
    --spoiler--

    --spoiler--
    Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır.Hayatın kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu.
    --spoiler--
    0 ...
  20. 36.
  21. kitapta toplumu, hırslarını genel olarak tuğde üzerinde simgeleştiriken, daha özele inmek için çevresini kullanmıştır nermin.
    1 ...
  22. 37.
  23. Murathan Mungan'ın kadınları anlattığı kitabı. gözleme dayalı tespitlerle ilerleyen bir kitap, okuduğum kadarıyla dili alıcı. 40 sayfa okuyup bıraktım gerçi. Hiç bana göre bir kitap değil, 5 yaşında bir kız çocuğundan yola çıkarak popüler kültürün olumsuzluklarını anlatıyor, kitabın bir karakteri olan Nermin ise popüler kültürün tiki kadınları gibi olmadığını anlatıyor. Yaptığım çıkarıma göre -tespitleri bir yana bırakırsak- bu kitabın içeriğini de ancak popüler kültürün tiki kadınları beğenir.
    Zaman kaybı olacağını düşünüp okumadım, zira yazılanları hepimiz biliyor ve farkediyoruz.
    0 ...
  24. 38.
  25. --spoiler--
    ''kadınlar kandırılacaksa eğer, bunu bir erkeğin yapmasını isterler, bir kadının değil.''
    --spoiler--
    3 ...
  26. 39.
  27. "bugüne kadar hiçbir erkeğin koynundan çırılçıplak kalkmadım, en çılgın aşk gecelerinde bile, seviştikten sonra hep çarşafa sarınarak kalkmışımdır yataktan. az önce yatakta seni çırılçıplak görmüş olması değildir önemli olan, önemli olan banyoya giderken seni çıplak görmemesidir. erkek senden her şeyi aldığını düşünmemelidir hiçbir zaman! ona geride hala ele geçiremediği bazı şeyler kalmış olduğunu düşündürmelisin tatlım. bizim kadınlar hiç düşünmezler böyle şeyleri. seviştikten sonra yataktan öyle kabak gibi kalkar, selülitleri ortada, o düşük kalçalarını paluze gibi sallaya sallaya banyoya giderler. adamın, onun arkasından ne düşüneceğini hiç düşünmezler! bütün numara, erkeğe sırtımızı döndüğümüz andaki o bakışlardadır aslında. erkekler, kararlarını göz gözeyken değil, öyle zamanlarda verir. erkeklere sürekli daha keşfedilmemiş nice sırların olduğu hissini vereceksin. çabuk çözülen pazar bulmacaları hiçbir erkeğe zevk vermez"
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük