Başlayınca bitmek bilmeyen hede. Hele ilk zamanlarki hevesin de kalmadıysa zamanla işkenceye dönüşmesi kaçınılmaz olandır. Son bir gayret der yazmaya başlarsın ama yok... yetmez, yine de dönem sonuna yetişmez...
ünlü ve "sevgili" bir düşünürün dediği gibi, yüksek lisans bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüktür. başlamayın, bulaşmayın. önce iş bulun sonra isterseniz başlayın. ama kpss gibi kritik zamanlarda bu hataya düşmeyin. biz yaptık siz yapmayın.
kaos bir süreçtir. öğrenci desen değilsindir, başka bir şey olunan dönemdir. o şeyi anlamlandıramadım şimdi.
kimi zaman aşırı oksijen bulursun, kimi zaman boğulursun. boğulduğun anların ne kadar gereksiz olduğunu bitirince anlarsın. doktoraya devam etmediğinde ise yıllar geçer, yüksek lisans diploması kıvrılmaktan bile vazgeçer.
alanı kısıtlama ve alanda uzmanlaşma açısından yön verir. ha o da yola girersen tabi. belki de çok yanlış yerdesindir. çok okumalar sonucu buna varılabilir.
hocaların da başkalaştığı bir süreçtir. bu başkalaşım kişiye göre olumlu olumsuz nitelendirilebilir.
göz bozukluğu dereceleri ortalama 0.25 oynar.
türkiyedeki ihracatta ilk on listesinde bulunan ve istanbul sanayi odasının son açıkladığı en büyük 50 şirket arasında yer alan bir şirketin 9 yıllık mühendis elemanı olarak hayatımda boşa geçirilmiş iki sene olarak düşünüyorum. yapılan yüksek lisans konusu yapay sinir ağları ile deprem sonrası tsunami dalgası benzeri matematiksel fonksiyonlar, deniz yapıları uzar gider yapılan iş... just paper works...
gerçeği bildiğin tezli falan olan öyle apartman üniversitelerine para vererek alınan bir kağıt parçası ya da ünvan (ki buna ancak sertifika denir) değildir.
Tezsizinin beş para etmediği şey. Tezlisinde de çok torpil dönüyor diyorlar. Bir kaç saat sonra mülakatına girip olay yerinden gözlem yapacağım.
edit: 2 dk. gözlem sonucunda çıkarılabilen durum: Bana kim torpil yaptı lan iki dakikalık mülakat mı olurmuş?Sonuç şimdilik pozitif görünüyor. Haydi hayırlısı
Ayrıca yüksek lisans mülakatına girerken azıcık adamakıllı giyinin, erkeksen takım elbise (ceket+pantalon+ uzun kollu gömlek+ kravat) giyeceksin arkadaş benim dışarıya çıkarken giyemeyeğim elbiseyi sen 2 sene öğrencisi olduktan sonra belki de meslek arkadaşı (ve halen öğrencisi) olacağın kişinin karşına geçerken giyiyorsun. Ondan sonra düşünün durun beni niye almadılar, şu çocuk kesin torpilli diye. 15 kişi vardı mülakkat için gelen Bir ben bir de bir kız uygun giyinmişti gerisini yolla gitsin. 5 kişi alınmasın 2 kişi alınsın yeterli*. Bu sadece benim için değil birçok bölümden öğrenci gördüm toplasan anca 10 kişi uygun giyinmişti.
Kızlar için de tek uyarım bacaklarınızı değil bildiklerinizi sergilemeye gidiyosunuz.
vakti zamanında bitirenlerin belki kayda değer olduğu, ancak günümüzde elini sallayanın parayı verenin yaptığı niteliği gün be gün eriyen bir öğrenim düzeyi.
yaptığım şey tezimi verdiğim günü hala hatırlarım. dahasını vermek istiyorum ama doktora motivasyonunu kendimde bir türlü bulamıyorum. oysa çok istiyorum doktora vermeyi. (bkz: doktora vermek)
sırf yapmak için yapıldığında zevk vermeyendir. sonuçta çalışmak istediğim, uzmanlaşmak istediğin alanda yapıyorsan, özellikle bir şeyler yapmana gerek kalmıyor; zevkle yapıyorsun.
oysa tam tersi olduğunda, danışmanın kimse ve ne üzerine çalışıyorsa, sen onun çalışmalarına yardım etmiş olmaktan ileriye gidemiyorsun. çok iyi düşünmek lazım, boşa vakit kaybı olmasın.
Üniversite mezuniyeti sonrası işsizlik döneminde, 'oyalasın' ya da özgeçmişte 'afilli' dursun diye değil, gerçekten bir alanda uzmanlaşma sağlasın mantığıyla yaklaşılması gereken hassas bir konudur.ilgi duyulan konuda, doğru yerde, doğru hocalarla yapılan yüksek lisansın tadına doyum olmaz.Başarınızla göz doldurmanız halinde size akademik kariyerin kapılarını açması da işin bonusu.
lisans dersleriyle çok fazla tatmin olunamaması durumunda başvurulan eğitim. temel bilimlerde okunuyorsa o kadar anabilim dalı arasında bir tanesinde yoğunlaşmak ve uzmanlaşmak istemek gayet normaldir.
farklı bir okulda yapılması gerekendir.
son olarak; bu yıl başlayacağımdır.