(hele hele tezli) yüksek lisans için sadece ales puanı gerektiğini sananların küçümsediği aöf mezunudur. bunun bir de dil puanı var, mülakatı var, var oğlu var...
eğer bir aöf mezunu öğrenciliği sırasında ders konularını geçiştirmemiş, çok sayıda kitap okuyarak kendini geliştirmiş, aöf'yi çıkmış sorulara bakarak test doldurmaktan ibaret olarak görmemişse mülakatta elenmez, yüksek lisansını da çatır çatır yapar, tezini de çatır çatır yazar. ayrıca yüksek lisans öğrenimi sırasında daha önce yaşayamadığı örgün üniversite hayatını da yaşayarak içinde kalan uktesine noktayı koyar.
doğaldır ve hakkıdır, lisans diploması elinde okumuş adamdır sonuçta. örgün okumak daha kolay ne var da kızlardan notları al geç. şahsen ben öyle yaptım.
örgün eğitiminin hayrını görmemiş, açık öğretim fakültesi diplomasıyla işe girmiş insan olabilir, takdir edilesidir. ilk duyduğumda ben de şaşırdım ama ancak saygı duyulur.
Takdir edilesi insanlardır. Üniversitesinin zaten insana fazla bir şeyler katmadığını düşünürsek kişisel olarak kendini geliştirebilen insanlar güzel yerlerdedirler. Bunu yapanlar vardır evet. Örneğin çok sevdiğim bir abimin kombosu;
Teknikerlik okurken aynı zamanda aöf den işletme bitirmek. daha sonra sağlık kurumları işletmeciliği yönetimi masterını yapmak ve hastanede güzel bir mevkide olmak.