Yazıktır insana, günahtır bu eylem.Yaşama sevincini yok eder, iki şey hissedersiniz, açlık ve vicdan azabı.1-2 ayda da bitebilir, 3 yılda bitmeyebilir de. Konuyu geniş tutmanız halinde ömür boyu bitmeyecektir. Mümkün olunca dar ve odaklı bir konu seçmek, hocayla sürekli temasta olmak gereklidir. Hocanın suratına bakamama sendromu herkes tarafından yaşanmaktadır. Garipsenmemelidir.Hocalar suratlarına bakmak için değil, mezun olmak için gereklidir.Dolayısıyla biraz manda derili olmak yüksek lisans tezi sırasında son derece faydalıdır.Ayrıca yüksek lisans tezi doktora tezi yapma fikrini ortadan kaldırmak için birebir bir panzehirdir.
ömürden ömür yiyen, etiketin de kralını veren tezdir. akademik kariyer düşünülmüyorsa konu seçiminde kesinlikle idealist olunmamalıdır, akılcı davranılmalıdır. özel sektörde pek az kişi tez konunuzu merak etmektedir, onlar için önemli olan hangi üniversitede yüksek lisansı yaptığınızdır.
yüksek lisans eğitimi sonunda hazırlanan, insanın ömründen ömür tüketen, türkiye şartlarında çok da bir değeri olmayan tez. önce büyük bir hevesle başlar insan. araştırma yapıyordur eh nihayetinde. hiç bitmeyecek gibi gelir. sonra nedendir bilinmez bir rahatlama hali gelir insana, alt tarafı yüksek lisans tezi, son iki ayda yazarım diye düşünülür. ama sanıldığı gibi olmaz. tez danışmanlığı için seçilen hoca çok önemlidir. mümkünse dakik, bir hafta önce ne dediğini unutmayan, ilgili, çok yoğun olmayan, ezici değil yapıcı olanları tercih edilmelidir. aksi takdirde, hocayı görmeden halledebilir miyim sorusuna cevap aranır durmadan.
öyle eziyetli olabilir ki savunup tezi kabul ettirseniz de mutlu hissedemezsiniz. zaten hocalar da illa bir şey bulurlar beğenmeyecek. yüksek lisans derecesinin yanında size gözlük derecesi olarak da geri döner. ömürden götürür...
akademik olarak belirtmem gerekirse; öyle çok da bi saygınlığı ve geçerliliği olmayan, lisans boyunca hazırlanan ödevlerden daha hallice bir çalışma. işin akademik olarak asıl ciddi ve zorlu kısmı (bkz: doktora tezi)dir.
yüksek lisans ders aşamasında hazırlanan seminer konuları ve raporlarından tek farkı, bitirildiğinde bir kurul önünde savunulma zorunluluğu olan tezdir. eğer ki, konu mümkün olduğunca spesifik belirlenmezse, bu tez bir işkence halini alabilir. 1 senede bitirme hedefiyle kalkıştığınız iş, 3 sene sonunda elinize yüzünüze bulaşmış olabilir.
bu tezi başarıyla yazıp, savunan bireyin doktora tezi için de mecali ve isteği kalması pek zordur. ha yok mudur, vardır. allah kolaylık versidir bu kişilere de.
24 haziranda enstitüye vermem gereken ama hala karmakarışık halde bulunan, 28 temmuzda jüri bana "bu nasıl bir saçmalık" der mi diye endişe ettiğim tezimdir.
danışman hocanızla yüzde yüz kanlı bıçaklı olmanıza hatta hocanıza hayatta kimseye duymadığınız kadar nefret duymanıza neden olan azaptır kendileri. not: kişiyi 3 ila 5 yıl kadar yaşlandırır. cidden. *. *
Lisanstan sonra biraz daha okuyayım, olmazsa akademik kariyer yaparım diye başlanıp tez aşamasına geldiğinde verilemeyen tezle dert olan faaliyet. http://www.projefesor.com adresinden destek alarak kurtulunabilir.
daha sonra hakkında birkaç kelam etmek niyetim.
baktığım her entry yüksek lisans tezini bir anket ile sınırlıyor mu yoksa sadece bana mı öyle denk geliyor anlamış değilim. yüksek lisans gibi bir akademik derece kazanacak olan insan sadece anket hazırlamak ve anket sonuçlarını excel, spss vs. girerek analiz edince yeterli mi oluyor açıkçası anlamakta güçlük çekiyorum. ortada herhangi bir deney, karşılaştırmalı senaryo ve/veya geliştirilen bir yöntem yoksa bana hep eksik geliyor neyzen. yorumu şimdi tez hazırlayanlara. alanlarda farklılık gösterebilir ama doktora tezlerini de biliyorum ondan rahat konuşuyorum. daha tıfıl bir akademisyenim. bu arada aman ha azımsadığımdan küçümsediğimden değil. sadece eleştiri ve bir parça merak.
22 yaşında master derecesi almış biri olarak yüksek lisans tezi o kadar kolay hazırlanmamalı. çok meşakkatli bir süreçti benim için. bir de yazılan tez bir kaç bildiri veya uluslararası makale çıkartamıyorsa at çöpe gitsin. onun dönem ödevinden farkı yoktur.
eve daha çabuk nasıl giderim kafasında bir tez danışmanınız varsa, asla bitmeyecek, bitse de bir işe yaramayacak bir çalışma içinde olduğu hissini uyandırır.
Hocalarınız ders döneminde size öğrenci muamelesi yapar da biraz ilgilenirse, bir kaç makale yayınlamanıza yardımcı olursa yazması çok da zor olmayandır. Her zaman yaptığınızın biraz daha detaylısını yapar ve başarılı bir tez ortaya koyarsınız. Yazım formatıymış bilmemneymiş zaten biliyor olursunuz.
Tabi 50 kişilik yüksek lisans sınıfı olan üniversite de var memlekette, o arkadaşlara kolaylık dilemekten başka yapılacak bir şey yok.
Bir de doktora hedeflenmiyorsa hiç uğraşılmaması gerekir bu tezle. illa yüksek lisans gerekiyorsa tezsiz programlara yönelmek kafa rahatlığı açısından iyidir. Hatta doktora hedeflenmiyorsa hiç yüksek lisans yapılmasa da olur zannımca. Kimsenin sorduğu yok zaten. Profesör bile olsanız asıl olan adınızın önündeki dr. ünvanı olacaktır zira. Gerisi ya dr'ye hazırlıktır, ya da yalandır.