Yüksek lisansı bilmem de hazırlık neyin gibi basit şeylere girişte; acıktım ben gideyim demeyin, garipsiyorlar. Ya da deyin çok da önemli bir mevzu değil zaten oluşum olarak. Geçmiş yıl nostaljisi ettim hemen.
-mülakattan birkaç saat önce, hocaların odasını tek tek gezip,''aaa hocam, nasıl özlemişim sizi, kıymetinizi okul bittikten sonra daha iyi anlıyor insan'' gibi yalakalık kokan sözler sarfetmeyin, yapacaksanız birkaç hafta önceden yapın!
-varsa tanıdığınız; rütbeli asker, rektör,prof, başkomiser,vs... ben kendime güveniyorum, kimseye ihtiyacım yok diyerekten, devreye sokmamak gibi bir hataya düşmeyiniz, bu çark torpille dönüyor, en iyiler bile bu nedenle eleniyor
-son olarak mülakat salonuna gireken, yerdeki kablolara dikkat edin. eğer dikkat etmezsseniz yere kapaklanabilir, bütün laptop, tepegöz gibi elektronik aletlerin de yerlere saçılmasına sebebiyet verebilirsiniz, hadi onu da geçtim, insanlık halidir olabilir, ama düştükten sonra seslice ''hay amuğa koiim,kim koydu o kabloyu oraya'' demeyin,laf ağızdan çıktıysa ağzınızı korkuyla kapatmanızın bir faiiiidesi yoktur, siz artık yanmışsınızdır, tecrübeyle sabittir.
hoca- neden yüksek lisans yapmak istiyorsun?
cimcime- les puanımın kullanma tarihi doluyordu hocam değerlendireyim istedim.
hoca- anlıyorum, çıkabilirsin.
cimcime- bu kadar da doğrucu olunmazki!! *
eğer başvurduğunuz bölüme sadece 4 kişi alacaklar ve başvuru yüzün üzerindeyse sonlarda girmeyin mülakata. bugün başıma gelen gibi 50.sırada iseniz yandınız! mazeret belirtip erken girmeye bakın keza hocalar belli sayıdan sonra uçmuş oluyorlar...