sucukçu muhasebecisi'nin, habire tekrarladığı, dahası her biri harvard, london school of economics filan mezunu londra portföy yöneticileri karşısında da tekrarladığı cahillere özgü boş lafıdır.
böylece işletme, iktisat filan okumadığı, okuduysa da bu konuların temelini bile anlamadan koftiden mezun olduğu bir kere daha ortaya çıkmış oluyor.
eski merkez bankası başkanı durmuş yılmaz, kendisini söz konusu iddiasını ispatlayan bir makale yayınlamaya davet etmiş; zira bunu başaran kişinin nobel ekonomi ödülü alması kaçınılmazdır.
sucukçu muhasebecisi'nin bu sayıklamalarının neden hezeyan olduğunu izah etmeye çalışacak mıyım? tabi ki çalışmayacağım... işletme, ekonomi okuyanlar zaten bilirler. mühendislik okuyanlar için "devri daim makinasının yapılması mümkündür" tezine denk geldiğini söylemem yeterli. diğerlerine anlatmak için ise bayağı bir yazmam lazım ki o kadar uğraşamayacağım.
ön bilgi: (hata varsa; lütfen özel mesaj yoluyla bildirin)
"faiz artarsa; para deger kazanir, enflasyon ve döviz düser.
faiz düserse; para deger kaybeder, döviz ve enflasyon artar."
yukaridaki ön bilgide basitce anlatmaya calistigim gibi durumun zittini düsünen, hayaller aleminde yasayan, ekonomiden ve piyasadan anlamayan neydügü belirsiz egitim almis kisi veya kisilerin söylemidir.
Türk ekonomisi kredi ile dönüyor.
Türk halkının çoğu araba ev iş hatta evlenmek için bile kredi çekiyor.
Yani faizin yükselmesi demek kredi faizlerininde yükselmesi demek. Buda ekonomiyi derinden etkileyecek insanlar araba ev yatırım yapmak için kredi cekmeyecek demek. Buda devletin vergi alamayacağı anlamına gelir.
iki ucu boklu deynek beyler.
1950 - 2010 arası ülkelerin enflasyon hareketlerini izleyin, kısa süre sonra faizler her zaman enflasyonun yanına gitmiştir. yazılacak çok şey var ama bu adam seçimleri tekrar kazanırsa türkiye'yi çok kötü günler bekliyor ve muhtemelen 2 sene sonra erken seçim olur. sebebi açık, akp milletvekilleri adaylarına, aday adaylarına, erdoğan'ın danışmanlarına ve bakanlara bakarsanız bunlarla sadece eğlence merkezi işletebilirsiniz. seçimleri kazansalar bile devleti yönetebilecek ya da bunca sene işleyen mekanizmaları bozdukları için buradan ülkeyi düze çıkartabilecek donanımları yok. bu yüzden öyle ya da böyle gidiciler.
Şahsımın işletme diplomasının cahil işletme sanatıyla ilgili bir diploma olduğunu düşündüren iddiasıdır.
Benim okulumda bir öğrenci sınav kağıdına aşağı yukarı bu ayarda bir saçmalık yazma hatasına düşünce, hoca kendisine 100 üzerinden -20 (evet eksi) puan vermeyi uygun görmüş, ibret olsun diye sınav kağıdını odasının kapısına asmış, bunun yaptığı hatanın üzerine "bilime hakarettir" ibaresini yazmıştı.
Boş teneke yandaşların Türkiye'yi yönetmeye layık gördüğü şahıs kaç ayar bilgi sahibidir, oradan hesaplayın.
