hayal dediğin zihinde kurgulanan olmasını dilediğimiz "şeyler" bütünüdür.
ama her insan hayalini bir noktada gerçekleştirmek ister. işte o noktada bazen yüksek bütçeli hayaller kurarız ki burda sanırım sınıf farkları ortaya çıkar. klişe bir laf vardır fakirin hayali bile fakirdi diye (yoksa yok muydu böyle bir vecize ben salladım sanırım) neyse efendim dileğimiz insanların hayallerinin metaların çeperine takılmamısıdır. hele aşkları, sevgileri. neticede çağmızda her şey bir bütçeye tabii tutuluyor. ondan sonra ortaya sığ, estetik yoksunu, duygu yoksunu manzaralar çıkıyor ki, bu konudaki şikeyetlerimiz mulam.
edit: ha bir de "hayaldi gerçek oldu" mevzusu var ki ona girmek bile istemiyorum.