keramet seçimde ise, seçtiklerinle (bkz: durmak yok yola devam) et denilesi şahsiyetsiz insanın kendisini anlayamamasına zerre kadar alınmayacak olan lider.
En zor koşullarda Tanrı'nın Türk Milleti için seçtiği Ulular ulusu önderdir. Tanrı'nın kararı ve eseri apaçık ortadayken tarihi olayları saptırım onun yaptıklarına ve ona düşmanlık yapmak yersizdir.
önerme ile beraber anlatılmak istenilen olgu, atatürk'ün halk tarafından aslında sevilmediğidir güya. ancak bırakın düşmanları ortadan kaldırdığı, yoksul halkına tarla, ev, iş ve en önemlisi insanlara özgürlük verdiği, ya da emparyalistlere bazılarına batsada hoşt dediği dönemdeki arkasındaki sevgi selini, üzerinden yıllar geçtikten sonra ulu önderini kaybetmiş bir halkın fotoğraflarına bakıp belki içinizde bir gram kalmış utanma duygusunu hissedersiniz.
her zaman söylemişimdir, "tarih, ilgili olayın ve kişilerin olduğu dönemin konjonktürü göz önüne alınarak yargılanır" diye.
aynı yüce halk her ne hikmetse, o ulu önderin liderliği olmasaydı, tek başına bir devrim yapıp teokratik-monarşik osmanlı devleti'nin yerine demokratik bir rejimin olduğu bir ülke kuramazdı.
yurdumun hainleri de bugünün şartları ile bilgi çağında götü rahata ermişken her türlü sallamayı bir borç bilirler kendilerine.
sorarım, tbmm'nin ilk üyeleri modern seçim düzeninde seçilmiş insanlar mıydı? her vilayetten, her bölgeden üyeler vardı, modern seçim anlayışıyla mı seçilmişti? o seçilmemiş adamların aldığı kararlarla bir kurtuluş mücadelesi verildi.
o modern seçim anlayışı ile seçilmemiş adamlar seçimlerdeki servet esasını kaldırıp, seçme yaşını 18'e indirdiler.
ha, ulu önder seçilmemiş deniyor, sormak isterim, dönemin "milletvekili" sıfatlı insanları o ulu önderi başkomutan seçmedi mi? tbmm başkanı seçmedi mi? aynı "milletvekili" sıfatlı kişiler kendisini cumhurbaşkanı seçmedi mi? görev süresi dolduktan sonra aynı "milletvekili" kişiler "bir kez daha" cumhurbaşkanı seçmediler mi kendisini? aynı ulu önder 29 ekim 1929 tarihinde cumhurbaşkanı seçildikten sonra, modern anlamda milletvekili seçimlerinin yapıldığı 1927, 1931 ve 1935'teki seçimlerin ardından cumhurbaşkanı seçilmedi yeniden?
peki sorarım aynı dürzülere, cumhuriyet tarihinde hangi cumhurbaşkanı halk tarafından seçildi? abdullah gül, süleyman demirel, turgut özal ve ismet inönü haricindeki hangi kişiler daha önceden "milletvekili" sıfatı ile halk tarafından seçilmişti? -ki, hatırlatırım mustafa kemal atatürk de ankara milletvekiliydi 1923'te-
bazı kişiler çıkıp "abdullah gül'ü halk istemiştir" der eminim. sorarım, 22 temmuz 2007 seçimlerinin akabindeki seçimlerde tayyip erdoğan abdullah gül'ü değil de, vecdi gönül'ü aday gösterseydi aynı şeyleri konuşacak mıydınız?
vel hasıl, laf olsun, torba dolsun, bölücülüğümü, devlet düşmanlığımı göstereyim de bana "demokrat" desinler mantalitesi ile "ama hangi ülke olduğunu bilmiyorum" süslemeleriyle saldırı amaçlı yazılmış hamasi yazılar.
ve eminim aynı yazıları yazan dürzüler çıkıp "ayh kemalist ayol, ayh resmi ideolojiye inanıyor, ayh postal yalayıcı, ayh darbeci" gibi günümün çamur atma yöntemlerini de benimseyeceklerdir.
sizin yaptığınıza sosyalistlik denmiyor kuzum, liberallik hiç denmiyor -malum, aynı düşünceleri paylaşan adamların bazıları sosyalist olduğunu iddia ediyor, bazıları liberal. garip tabi vapurlar falan.- fakat biliniz ki, söylemlerinizle ancak şunu hak ediyorsunuz, sizin çok alkışladığınız bir söylem; hassiktir diyorum hassiktir!
hakkında tutuklanma ve idam kararları verildiği zaman halkı o'nu muhafaza etmiştir, ele vermemiştir. damat ferit paşa, vatan haini olarak göstermeye kalkıştığı zaman amerikan mandacıları, ingiliz muhipleri, padişahım çok yaşacılar hariç kimse atılan iftiralara kulak asmamıştır, o'na destek vermek için hemen her ilden yanına halkın seçtiği delegeler gönderilmiş ve her gittiği ortamda sevgi dolu, umut dolu bakışlarla karşılanmıştır. savaşlar sırasında halkı arkasında değil yanında bulunmuştur.
illaki bir kağıda mühür vurmak mıdır herşey? kalplere vurulan evet mühürü, kağıdın üzerindeki evet-hayır yazılarına mühür vurmaktan çok daha fazla anlam ifade eder bazen. mühür mühür mustafa kemal kokan kalplerdir bunlar.
öyle bir önderdir ki; halkı onu seçmemiş onunla ölüme yürümüştür. kefenin parasını, bebeğinin aşını ona ve askerlerine veren bir halk emin olun onu seçerdi de.yoksulluk edebiyatı yapıp milleti dolandırmamış, denizde ki fenerlere bile yol göstermiştir. ve öyle bir ülkede öyle bir önderdir ki; hiç bir örümcek kafalının kalbinin, aklının karası onu karalamaya yetmemiştir. hep derim köpek bile yemek yediği eli ısırmaz. öyle bir ülkede öyle düşünce sahibi şerefsizler vardır ki yemek yedikleri kabı pisleyip onu ısırmaktadır. öyle bir ülkedir işte.
ülkeye başbakan cumhurbaşkanı olarak seçilmemiş ancak önder olarak öldükten sonra kalplerde yer edinen güzel insandır.
insandır çünkü hata yapmıştır.
önderdir çünkü insan kurtarmıştır.
otoriter olmuştur çünkü (bkz: mussolini hitler stalin)
ancak türk olmayanlar bizden değildir değil
herkes bu millettendir diyerek devrinde olmayan bütünleştiricilik göstermiştir.
komünist ve bölücü söylemidir. seçilmemiştir, yüreğimizde bu sevgiyle doğmuşusuzdur. köpeklerin anlaması beklenemez. insanlıktan nasiplenmemek böyle birşey olsa gerek. zavallı yazarcık.
oyların çalındığı(hangi ülkeden olduğunu hatırlamıyorum ama) demokratik bir seçimle seçilmesindense bu şekilde başa gelmiş olmasından mutlu olduğumuz ulu önderdir.
Kör cehalet çirkefleştirir insanları,
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.
oyların çalındığı(hangi ülkeden olduğunu hatırlamıyorum ama) demokratik bir seçimle seçilmesindense bu şekilde başa gelmiş olmasından mutlu olduğumuz ulu önderdir.