orta asya türk kültürü ve dilini günümüze kadar getirebilmede payları çok büyüktür. ben de bir yörük olduğum için çok mutluyum. hala kışın düzde* , yazın yaylada yaşamlarını sürdürürler ve bu şekilde konar göçer kültürlerini devam ettirirler. teknolojiyle ve modern yaşamla tanışıklıkları çok yenidir. örneğin,bundan 20 yıl öncesine kadar akdenizde hala talvar denen çalı çırpıyla örülmüş barakalarda yaşan yörükler vardı, günümüzde var mı çok emin değilim.
ege bölgesinde alevi-bektaşi inancını benimsemiş olanlara türkmen,sünni olanlara ise yörük deniliyor.yörükler fiziksel olarak türklerin genel özelliklerini-geniş ve etli bir yüz,çekik gözler...- fazlasıyla barındırıyor.bunun dışında çetin doğa şartlatıyla yıllardır savaştıkları için modern yaşama uyum sağlamakta zorlanıyorlar,direnç gösteriyorlar,inatçı insanlar...fakat gerçekten çalışkan,zorluklardan yılmayan kişileri barındırıyorlar içlerinde.bugün bir yörük köyüne gittiğinizde sırtında kilolarca odunla ormandan gelen bir nineyle karşılaşabilirsiniz örneğin.şivelerinde hala öztürkçe kelimeler vardır,dilimize giren yabancı kökenli sözcükleri reddetmişler,onlara ana dillerine uygun yeni sözcükler türetmişlerdir,örneğin balon<şişirgen,terlik<şipidik...
bir dönem şah ile sultan arasında kalan köy ve kent yaşamını, toprağı işlemeyi, ticaret yapmayı sevmeyen yürüyen türklere verilen isimdir. aşağıdaki dizeler hayat felsefeleri hakkında bize değerli bilgiler vermektedir.
ekin ekme eğlenirsin
bağ dikme bağlanırsın
sür sürüyü çek davarı
günden güne beğenirsin (bey olursun)
anadolu'ya göçen öz türklerdir. türkmenlerin yürüyenlerine verilen isimdir çokça. ama çok azı göçebedir artık. eğer genler çok karışmamışsa gözleri çekiktir. aydın üzerinden gelen atalarım dolayısıyla benim ve bir çoklarının da en sevdiği ata oyunumuz "harmandalı" dır.
bkz:efe
orta asyadaki göçebe yaşam tarzını anadoluda da sürdüren günlük kullanımlarında hala öz tükçe kelimeler kullanan topluluk.sarıkeçililer,ayaşlar,boynuinceliler,karakeçililer*,tahtacılar* gibi bir çok kolu vardır. ayrıca evliya çelebi seyahatnamesinde güney toros yörüklerini öve öve bitiremez yaşantılarını kişiliklerini misafirperverliklerini göklere çıkarır.
not:evimdeki yörük çulunu* gören amerikalı bir arkadaşım bu kızıl derili eşyasını nerden aldın diye sormuştu.
mustafa kemal atatürk'ün ,
arkadaşlar! gidip, toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez. dediği önceleri göçebe yaşamış sonraları da iskan politikaları ile yerleşik hayata geçmiş türkmen topluluğu.
bugün çoğu yerleşik hayata geçmesiyle birlikte yörükler hala yazın yaylalara çıkıp atatürk'ün işaret ettiği ocağı tüttürmektedir.
Tekirdağ'ın Malkara ilçesinin doğusunda, îlçeye 27 km. uzaklıkta, 586 nüfuslu bir köydür. 1541 yılından bu yana Yörük köyü olarak bilinmektedir. Göçebe hayatından yerleşik yaşama geçen bir Yörük Bey'i tarafından kurulduğu ve şimdiki adinin buradan kaynaklandığı, ilk sahiplerinin de bu kökenden olduğu sanılmaktadır.
mensubu olduğum, ama yaklaşık 50 yıl kadar önce atalarımın bıraktığı göçebelik türü...
ama o yaylalar yok mu? insanın herşeyi tekedip oralara yerleşesi geliyor billah.
Dedem DADALOĞLU'nun dediği gibi;
Ölürüz de kömür gözlüm ölürüz
Dost ağlasın zalim felek utansın
Kıyamette kavuşmak var biliriz
Dost ağlasın kahpe felek utansın
Bir çıkmaza girdi bugün yolumuz
Geçit vermez sağımızla solumuz
Kalır gayrı bizim burda ölümüz
Mert ağlasın namert olan utansın
Avşar eli yaylasına göçmedik
Aşırı yeyip sularını içmedik
Tenhalarda kendimizden geçmedik
Can ağlasın hayın felek utansın
Dadaloğlu'm yine coştu çağladı
Ak üstüne karaları bağladı
Firkat odu yüreciğim dağladı
Ben ölem de Çapanoğlu utansın
ben hariç tüm fertlerinin çekik gözlü olduğu oğuz soylu türkler.
yörükler yaşam tarzlarından dolayı oğuzların diğer üyeleri olan türkmenler ve manavlardan ayrılır; sürekli göçerler, yörürler. türkmenler ise yarı-göçer konumdadır ve anadolu'daki yaşam yerleri daha çok doğudadır. manavlar da daha önceden anadolu'da yerleşik hayata geçmiş oğuz oymaklarından oluşurlar.