850 kişinin çalıştığı Yörsan Susurluk tesislerinde, resmen bildirimi yapılmış 383 kişi çalışıyor. Herkes sendikasız. Büyük bir kısmı sigortasız. Türk-iş'in TEK Gıda iş Sendikası bu iş yerinde örgütlenmeye başlıyor. Ve sonra görün bakın neler oluyor!
Resmi bildirimi yapılmış işçilerin 235'i sendikaya üye olunca Yörsan 86 işçiyi işten çıkarıyor. Buna tepki olarak diğer işçiler de üye oluyor ve sendikalı işçi sayısı 350 kişiye çıkıyor. Bunun üzerine 8-9 Aralık'ta işten çıkarılan kişi sayısı 375'i buluyor. Artık sendikalı işçi sayısı 485!
iş barışını, insanlarımızı sendikasız, kayıtsız, güvencesiz çalıştırmaktan daha fazla hiçbir şey bozamaz.
YÖRSAN, işçilerin haklarını verene kadar tüm YÖRSAN ürünlerini boykot ediyoruz.
Muhtemelen kendisi de ücretli bir çalışan olan Yörsan müşterisi, Yörsan çalışanlarına sahip çıkıyor ve
TÜM YÖRSAN ÜRÜNLERiNi BOYKOT EDiYORUZ.
----
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=14443
Tek Gıda-iş'e üye oldukları için işten atılan Yörsan işçilerine en büyük destek eski Yörsan işçilerinden geliyor. Patronun direnişi kırmak için çalışmaya çağırdığı eski işçiler, fabrika yerine direnişte olan işçilerin yanına gidiyor. Eski işçiler her gün sabah 07.00'den akşam 17.00'ye kadar direnişte olan arkadaşlarının yanından ayrılmıyorlar.
Tek Gıda-iş Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akgün, kendilerine verilen destek devam ettiği sürece başarıya ulaşacaklarını dile getirdi. Gazetemize bilgi veren Akgün, Yörsan patronunun daha önce fabrikada çalışan işçileri çalışmaya çağırdığını, ancak eski işçilerin direnişte olan arkadaşlarına destek verdiğini dile getirdi. Şeker-iş ve KESK'e bağlı sendikalar ile esnaf ve köylülerin de kendilerine destek verdiğini ifade etti. Sendika olarak işçileri yalnız bırakmayacaklarını belirtti. Daha önce Yörsan'da çalışan ve patronun teklifini geri çeviren Sezgin Ayer, çalışma koşullarının ağırlığını bildiği için arkadaşlarına destek verdiğini ifade etti. Fabrikada çalıştığı zaman kendisini haksız olarak işten atanların şimdi çalışmaya çağırdıklarını belirten Ayer, o günleri unutmadığını dile getirdi. Daha önce Yörsan'da çalışan Ramazan Dinç de direnişte olan kardeşine destek verdiğini ve başaracaklarını dile getirdi.
Susurluk'ta süt ve süt ürünleri üreten Yörsan fabrikasında 400 işçi sendikalı oldukları için işten çıkarıldı. Türkiye Tütün Müskirat Gıda ve Yardımcı işçileri Sendikası (Tek Gıda-iş) Ege Bölge Başkan Yardımcısı Gürsel Köse, halen fabrikanın önünde eylemde olduklarını, işveren çıkarılan işçileri geri alana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
"işçiler anayasal haklarını kullanarak sendikada örgütlendi. Bunun üzerine işveren 'Otomasyona geçiyorum' diyerek dört günde 400 işçiyi işten çıkardı. Bakanlığa yaptığımız çoğunluk tespiti yakında çıkacak ve sendika yetki alacak. Talebimiz işçilerin iş başı yapması ve tespitten sonra toplu sözleşmeyi gerçekleştirmek."
Köse, 1984'te kurulan fabrikada 200 stajyer, 385 sigortalı işçinin yanı sıra taşeron firmalar için çalıştırılanlarla birlikte 750-800 işçi olduğunu söyledi.
Sendika beş buçuk ay önce örgütlenme çalışmalarına başladı. 481 işçi sendikada örgütlendi. Çalışma Bakanlığı'ndan konuyla ilgili yazı 4 Aralık'ta Yörsan'a ulaştı.
Ertesi gün 12 işçi işten çıkarıldı. Geçen cumartesi günü işten çıkarılanların sayısı 400'e ulaştı.
Köse, işverenin her gün Balıkesir ilçelerinden toplanan işçileri fabrikaya taşıdığını, sigortasız ve günü birlik çalıştırdığını, "otomasyona geçtik" gerekçesinin geçerli olmadığını belirtti.
ilçede bulunan meslek yüksekokulundan öğrencilerin fabrikada stajyer adı altında sömürüldüğünü, fabrikada işçilerin günde 12-16 saat çalıştırıldığını belirten Köse temel taleplerinin "insanca çalışma ve yaşama koşullarını sağlamak olduğunu" vurguladı.
Tekgıda-iş sendikası'nın 10.12.2007 tarihli ve işyerindeki sendikal çalışmaların işveren tarafından gayrı kanuni bir şekilde engellendiği yolundaki basın açıklamasının ardından, YÖRSAN A.Ş. Yönetim Kurulu'nun gazetelere yarım sayfa olarak verdiği açıklama karşısında, Tekgıda-iş sendikası ilanı ibret ve hayretle karşıladığını açıkladı.
Tekgıda-iş sendikası, YÖRSAN yetkililerinin açıklamalarıyla hem gerçekleri kamuoyunun bilgisinden gizlediği, hem saptırdığı hem de çalışanlarına örtülü bir şekilde tehdit savurduğu açıklamasında bulundu. YÖRSAN yetkililerinin demokratik ve yasal bir hak olan sendikalaşma mücadelesine saygı duymadığı kaygılarını belirten sendika yönetim kurulu, YÖRSAN yetkililerinin yaptığı açıklama karşısında bazı hususların bir kez daha kamuoyuna açıklanmasına ve yaşananların içyüzünün anlatılmasına gerek duyduklarını belirtti. Sendikanın açıklamasına göre, YÖRSAN ilanında "birtakım işçiler" diye anılan işçiler Anayasa, evrensel hukuk normları ve çalışma yasalarınca güvence altına alınmış sendikalaşma-örgütlenme haklarını kullanıyorlar. Bu durumda, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerini rafa kaldıran YÖRSAN yönetiminin faşizan bir yönetim anlayışı benimsediğini, sendikal faaliyetlere izin vermemenin TCK 2821 sayılı Sendikalar Kanunu çerçevesinde soruşturma ve yaptırımı gerekli kıldığını belirten Tekgıda-iş sendikası yönetim kurulu, işçilerin tehdit altında bırakıldığını, YÖRSAN'ın müthiş bir işçi kıyımı gerçekleştirdiğini kamuoyuna duyurma gereği duydukların anlattı.
Kaynak: Bianet, Tekgıda-iş Sendikası
---
ve son olarak yörsan'nı evlere şenlik basın açıklaması
Günlük 1.200 ton üretim kapasitesine sahip Susurluk'ta 25 yıldan beri YÖRSAN olarak faaliyet göstermekteyiz. Süt ürünleri ve meyve suyunu yüksek
teknoloji ile üreten Yüzde Yüz Türk Sermayeli yegane entegre işletmesiyiz.
40.000'nin üzerinde süt müstahsilinin sütlerini toplamakta, ürünlerimizi; Amerika'dan Japonya'ya kadar dünyanın farklı ülkelerine ihraç etmekteyiz. Gerek
fabrikamız bünyesinde gerekse şirketlerimizde 3.000 kişi istihdam etmekte, yaklaşık 12.000 kişinin de
geçimlerini sağlayacak bir ekonomik kaynak üretmekteyiz.
Bu büyük organizasyon içinde; SSK. PiRiMLERi, KDV. STOPAJ ve DiĞER ÖDEMELER ile birlikte ülke ekonomisine yıllık trilyonlarca Türk Lirası
katkı sağlarken, aynı zamanda bölgemizin vergi rekortmeni olmanın gururunu yaşıyoruz.
YÖRSAN Yönetimi ve çalışanları olarak
huzur içinde çalışmalarımız devam ederken işyerimize; bir takım kişiler tarafından organize edilen ve çalışanlarımızı; yönetim,
iş yeri ve iş arkadaşları ile karşı karşıya gelmelerine neden olacak ve iş barışına zarar verecek bir takım faaliyetler yürütüldüğü; gerçek dışı ve doğru olmayan
beyanlarla bazı çalışanlarımızın bu menfi faaliyetlere katılmaları için zorlandıkları ve bununla alakalı olarak maalesef iş yerinde üretimi aksatmaya çalıştıkları,
bazı direnişçi personelin; makinalara, ürünlere ve çalışmak isteyen personelimize zarar verdikleri tesbit edilmiştir.
Çalışanlarımızın sağ duyulu yaklaşımları ve gösterdikleri özveri sonucu üretimimiz sorunsuz olarak devam etmektedir.
Yönetim olarak bizler bugüne kadar çalışanlarımızın hak ve hukukunu korumayı; onları enflasyona karşı ezdirmemeyi; hak ettikleri ücret ve sosyal yardımları
zamanında eksiksiz olarak ödemeyi görev bildik ve bundan da başarılı olduk.
Son yıllardaki ekonomik krizlerde binlerce işyeri kapatılıp milyonlarca kişi işsiz kalırken, çok şükür ki şirketlerimizden
hiç birisinde bu krizi çalışanlarımıza hissettirmedik. Ne işyerimiz kapandı ve ne de çalışanlarımız açıkta kaldı.
Yönetim olarak; bu gibi olumsuz propaganda ve faaliyetlere izin vermeyeceğimiz kesindir.
Unutulmamalıdır ki şirketimiz bir ticari işletmedir. Burada 850 kişi çalışmaktadır. Aileleri ve yan çalışanları ile bu şirketten ekmek yiyenlerin sayısı
2.500 kişiyi aşmaktadır. Bu kişilerden hiç birisinin en ufak bir zarar görmesini asla istemeyiz.
Ancak; şirkete zarar verecek kişileri de bir gün bile bünyemizde tutmayacağımız da bilinmelidir.
Bu nedenle çalışanlarımızın kötü niyetli kişilerin menfi propagandalarına kapılarak olumsuz herhangi bir davranışta bulunmamalarını, herhangi bir sıkıntı veya
problemle karşılaştıklarında hiç çekinmeden bizlere başvurmalarını, olumsuz bir durumdan en büyük zararın kendilerinin göreceğini hiçbir zaman
unutmamalarını hatırlatmak isteriz.
YÖRSAN olarak;
Ulu Önder Atatürk'ün işaret ettiği yolda; Türk Milleti'ni seven, O'na sadakatle bağlanan ve O'nun yükselmesini ve yücelmesini sağlayacak bir anlayışla;
Türk Sanayisinin gelişmesi için çalıştığımızı belirtir; ilanen Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
türkiye'de onlarca şirkette olduğu gibi çalışanın haklarını hiçe sayan, çiğneyen şirket. tek amacın para olduğu düzende hakkını aramak garip karşılanıyor, hakkını arayan suçlu sayılıyor, işten çıkarılıyor. süreç normal işliyor aslında.
vahşi kapitalizme boyun eğmemek için, para düzeninde en azından haklarını koruyup, insanca yaşamak isteyenlerin haklarına saygı adına, daha duyarlı olmamız gerekiyor. bunun örneğinin ilk görüldüğü yer değil burası, son da olmayacak, ama hak aramak, haklının yanında olmak buralara çok uzak kavramlar olmazsa, kimse kimsenin hakkını belki de bu kadar kolay çiğneyemeyecek.
ayrıca bu konuda hala bilgisi olmayanlar için tanım: sendikaya üye olduğu için bir çırpıda yüzlerce çalışanını işten çıkaran, orada yaşananlara karşı daha fazla duyarlı olunması gereken şirket.
işçilerinin haklarını yediği yetmiyormuş gibi,bir de basın yoluyla onları tehdit etme cesaretini gösteren ne idiği belirsiz firma.burdan kendilerine şunu söylemek istiyorum; o işçileri işe geri alıp adam gibi haklarını vermi (bkz: yorsan) tüketmiyorum ulan ürünlerini.
(bkz: yorsan in sendikalı iscileri tehdit etmesi) olayından önce bolca tüketmekte olduğum ürünlerini,artık tüketmediğimi ve çevremdeki insanlara da tüketmemeleri gerektiğini söyleyerek, kendi çapımda kapitalist düzene savaş açmama sebebiyet veren sözüm ona yoğurtcu.
bundan bir kaç yıl önce bu firma da çalışan arkadaşımın söylediği üzere,fabrika sahibinin işçilerin 4 kişiden fazlasının birarada bulunmamasını ciddi ciddi emretmiş olduğu firmadır.gerekce olarak da;''bunlar * biraraya geldikleri zaman örgütlenip sendika neyin oluştururlar'' demiş kendileri.
işçinin ücretini teri kurumadan veriniz düsturunu düz anlamıyla uygulayan şirket. parayı zamanında veriyor da para dışında da hiç bir hak vermiyor. nasıl iş ben anlayamadım. ayrıca uludagsözlük yörsan'a karşı zirvesi düzenlense pek de fena olmaz hani.
senden bende kazandığı para ile işçilere baskı yapan, tehdit eden,işten çıkartan postmodern kapitalist hatta ve hatta yeşil sermayenin kapitalist savaşçıları,evet yorsan, işçilerini sendikaya üye olmalarını gerekce göstererek işten çıkartmıştır.ve bizim ulu basınımız saygıdeğer medyamız,her ne hikmetse;bu olayın zerre ziklememektedir.yada görmedim, duymadım bilmiyorum gibi, kişiliksiz bir tavır sergilemektedir.amerikalı senaristlerin grevlerinin her gün oyle veya boyle bir şekilde haber olduğu medyada; yorsan işçilerinin sendikaya üye olmaları nedeniyle işten çıkartılmaları haber değildir.olmamıştır peki neden? bu memlekette onun bunun 3 liralık tangası için saatelerce haber yapan caner&tülin vs. gibi adamlar için saatlerce, sayfalarca haber yapan benim medyam,hergün istanbul geceleri,g stringimn ipleri, tadında başlıklarla köşe yazan saygıdeğer insanlar nerde?.. neden? kimse duymaz görmez bu insanları bu asil direnişi,haa.. ''sen görüyonda napıyon lan dallama'' diyenlere ; cevabım şu artık yorsan ürünleri tüketmiyorum, çevremdeki insanları tüketmemeleri konusunda bilinçlendirmeye çalışıyorum,sozlukte hakkında enty girip dikkat cekmeye çalışıyorum.zira elimden gelen sadece bu kadar maalesef.bu asil direnişe karınca kararınca destek olalım.
"balıkesir susurluk'ta bulunan yörsan fabrikası'nda çalışan 400 işçinin tek gıda-iş sendikası'na üye olması sonrası yörsan işvereni tarafından işten çıkarılmasının ardından başlayan baskılar artarak sürüyor...
ürünlerini "amerika'dan japonya'ya kadar ihraç etmekle" ve "bölgelerinde vergi rekortmeni olmakla" övünen yörsan firması, işçilerin sendikalaşmasına karşı gösterdiği tavır ve sendikalaşmayı "bir takım faaliyetler" ifadesi ile suçmuş gibi gösterme çabasıyla, çalışanlarının en temel demokratik haklarını gasbettiği için de ne kadar övünse azdır!
ülkemizdeki işsizliği tehdit olarak kullanmaktan hiç çekinmeyen; "huzur içinde çalışmayı" itirazsız itaat olarak gören; "enflasyona karşı ezdirmemeyi", "ücretleri zamanında ve eksiksiz ödemeyi" zaten doğal olarak uygulanması gerekirken bir meziyetmiş gibi gören ve göstermeye çalışan; "bir takım kişilerin bir takım faaliyetleri" diyerek sendikal örgütlenme hakkını "yasa dışı faaliyet" olarak lanse eden; işçilerini "ispiyonculuk" ve "muhbirliğe" teşvik eden, bütün çalışanlarını tehdit etmekten ve basın yoluyla da suç işlemekten çekinmeyen yörsan işverenini şiddetle kınıyoruz.
anayasadan, yasalardan ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan ve en temel insan haklarından olan sendikalı olma hakkını kullandığı için işten atılan işçiler derhal işe alınmalıdır.
tüm yurttaşlarımızı, anayasal hak olan örgütlenme hakkını kullanmak istedikleri için işten çıkarılan yörsan işçilerini desteklemek amacıyla işçiler geri alınana ve sendikallaşma hakları kabul edilene kadar yörsan ürünlerini tüketmemeye davet ediyoruz."
"UluslararasI Gıda, Tarım, Otel, Lokanta, Hazır Yemek, Tütün ve Bağlantılı işçiler Sendikası (IUF) 120 ülkeden 336 sendika üyesi ile Yörsan'ı protesto ediyor. işletmede yaşanan işçi kıyımını internet sitesinde yayınlayan IUF, bu metni üyelerinin mail adreslerine postalayarak Yörsan işverenine protesto mektubu gönderilmesi çağrısında bulundu. Böylece, Avrupa Gıda, Tarım, Turizm Sendikaları Federasyonu'ndan (EFFAT) sonra, merkezi isviçre Cenevre'deki ve dünyadaki tüm Gıda, Tarım, Otel, Lokanta, Hazır Yemek, Tütün ve bağlantılı sendikaları temsil eden IUF tarafından da Yörsan'da yaşanan işçi kıyımı, internet üzerinden protesto ediliyor. http://www.iuf.org/den4797
linkini kulanarak ilgili haber ve protesto mesajı formatına ulaşabilir, Yörsan işverenini ve sendikal haklarını kullanma girişimleri nedeniyle işten atılan 400 işçiye uygulanan hak ihlallerini uluslararası arenada protesto edebilirsiniz."
azıcık empati kurmakta fayda var, işten atılan işçilerdem biri sizin yakınınız olsa daha duyarlı olacağınıza eminim. afilli cümlelerle ahkam kesmenin anlamı yok.
işçiler insanca çalışma koşulları için anayasada var olna sendikal haklarını elde etmek için direniyorlar.
400 işçiyi sendikalı oldukları için işten atan firma.
toplamda 1000 insanı etkiler bu. 1000 insanın senin için bir değeri yoksa sen rahat rahat ye yoğurdunu. sana bişey diyen yok. senin tespitlerine de ihtiyacımız yok. biz kapitalizmi senden iyi tanıyoruz.
ha yarın öbür gün sende işten atılırsan gel sana da kapımız açık. sermaya her yerde sermaye fark yok elbet. yörsan tüketmemekteki maksat sembolik bir protesto biçimi.
empati çok önemli. diyelim ki baban yörsan da çalışıyor. sigortası yapılmıyor (yapılacağı söylenerek), bir de orada iş kazası geçiriyor. tazminat alması gerekir ama sigortasız. sakat kalıyor. sağlık masraflarını bile karşılayamıyorsun. ne yapacaksın?
yine diyebilecek misin, yerli firmamız falan filan diye.
geç bunları o yüzden. zaten sorun da burada canınız yandığında haykırıyorsunuz.
solculara bok atmak için bahane çok nasılsa.
bırak canı yanmadan haykıran birileri var. sen gölge etme yeter.
"Türk-iş bölge başkanı Gürsel Diliçıkık yaptığı konuşmada. 'Tüm bu zulümlere rağmen işten atılan ve direnen 402 Yörsan işçisinin onurlu mücadelesi Sendikamızla beraber sonuna kadar sürecektir' dedi.
Okunan basın açıklamasında işten çıkarılan 402 Yörsan işçisini desteklemek amacıyla 'işçiler işlerine geri alınana kadar ve sendikalaşma hakları kabul edilene kadar' Yörsan ürünlerini tüketmemeye karar aldıklarını belirterek ve bu eyleme tüm Adana halkının destek vermeye çağırdılar."
yıllar önce dinleme tesisinden alınan sütleri iğrenç kokan a.ş. eğer halâ aynı şekilde kokuyorsa kesinlikle alınmamalıdır, he zaten son dönemde yediği boklar yüzünden boykot amaçlı ürünleri kullanılmaması gereken firmadır.
bir de ayva nektarı gibi lüzumsuz bir ürünü vardır.