104.
Endee- bir şeyi işaret etmek için kullanilir. Endeeni vir
Bakele - bana bak
Höyle- böyle, şöyle
Boyana- ailenin en yasli ve sözü gecen kadını
Geraşşa- bayır aşağı, baş aşağı
Gerokari- yokuş yukarı
Heyye-evet
Çintar- mantar
Hindi- simdi
Seki- tarla
103.
bayak: demin
basarat: basiret
sokranmak: cümlede kullanabilirim ama anlamını ben de net açıklayamam.
seyip: işsiz, güçsüz, avare.
ken: kin (burda fantezi yapmışlar, gerçekte tam tersi olsa okunuşunu ingilizce gibi yapmışlar derdik)
bürüğün: bir sonraki gün olması lazım. bir o gün kalıbı oluşturup yuvarlamış olabilirler.
iliştirik: sucuk
toklu: koyunun birinci türevi.
kızırganmak: kıskanmak(k nın okunuşu tabii ki g ile)
yumak: yıkamak
ilahan: leğen
ilahana: lahana.
hacat: eşya
kaynak: kayseride bazı yöreler.
102.
Malamat olmak : rezil olmak.
Keptirtmek : azar yemesi için yapılan çalışmalar.
Yörep : yokuş.
Seyiplemek : serbest bırakmak.
Not: Malatyalılara selam olsun.
100.
Ula yirmağa gidiyrum yirmağa uuuuyyyyyhhhhhh.
98.
ellam : sanırım, galiba, muhtemelen.
heri : yahu anlamı taşıyor. *
ıııığ : efendim, anlamadım.
sayı mı diyon : doğru mu diyorsun.
badal, basamak : merdiven.
ağşamınan : akşamleyin.
zabağnan : sabahleyin.
bağa bak : bana bak.
da : samsunda kullanılan ek. (hadi daaa)
pirpürüm : pirpirim.
bağraç : yoğurt kovası gibi kovalar.
eccük : birazcık.
doğöl mü : değil mi.
gidecoğk : gideceğiz.
gelecoğk : geleceğiz.
dıkım : (bi dıkım ye şundan). miktar olarak.
cücük : civciv.
çimmek : yıkanmak.
çömelmek : eğilmek.
erinmek : üşenmek.
ilaağaam ilaağaam : ilahi sen anlamı taşır.
gibi kelimelerdir. bunlar karadeniz çevresi için geçerlidir. aklıma gelenler bunlar.
97.
(bkz: tıskıyit ) : adana dilinde ; götümün kenarı anlamında.
96.
"heye "
çukurova bölgesinde (adana,mersin,tarsus ) karşılaşacağınız kelimedir. Evet anlamına gelir bazen o anlamada gelmez lafı savuşturmak içinde kullanılır "heye haklısın tamam " diye cevap verilir. Yani seni takmıyorum. Gerçi pek bir manası yok ama kullanıyoruz iletişim kuruluyor yani.
+4 ekmek alabilir miyim ?
- taze mi olsun ?
+heye
96.
hoholis : karmakarışık.
pasmanika : patlamış mısır.
pepeçura : bi çeşit tatlı
kukari : uçu böyle çatal gibi olan ağaçtan meyve koparmaya yarayan değnek.
Rize.
94.
Gücile gelmek: daha yeni gelmek
Bıldır sene: geçen sene.
Haya be: değil mi ama gibi bi şey
Aklımda kalanlar bunlar.
93.
fıydıklamak: fırtlatmak
bi deze.
92.
Alameşkeriye: özensizce yapılan. Bizden başka kimseden duymadım.
91.
bayakh- az önce
debayakh- biraz önce
şorlamak- laflamak.
yöreyi tahmin edene kol saati.
90.
anarya, adana, geri vites.
89.
çükündürün dolabı.
edit: anlaşıldığı üzere boş bir dolap ve sahibinin sıfatı.genelde varyemez olurlar. çükündür.
89.
yozgat
nörüyon : nasılsın, ne yapıyorsun
kele : bunu tercüme edemiyorum - bir nevi seslenme
âlemek: durdurmak
ellam - elleham: heralde
o neydi gız - o neydi ayol
88.
Anamur yöresinden...
açkı: kalemtraş
babak: ihanet eden ( köpek gibi babaklık yapma)
buymak: üşümek
çıkı: bohça
doşañ: eski
eftik: kuruyemiş, eğlencelik
horanta: ev ahalisi
ılgıdır: zayıf bacaklı
ılkı: keçi sürüsü
ıvga: telaş
kesene: Çeyiz
kırıntı: çerez
küncü: susam
(#27777398 )
87.
"götü vecesen götü ve götü vemicesen götü vecekle va"
yani teyzemiz/amcamız deyipduru ki,
"götürüvereceksen götürüver, götürüvermeyeceksen götürüverecekler var"
böyle de şirin bir şiveye sahiptir egemiz.
hA ayrıcana bazaa günleri ilyende yuman çocuklaadık biz emme galmadı gari eski vakıtla...
ilyen: leğen
yunmak: yıkanmak..
86.
bolamadı : rahat rahat, rahatça. örnek : şalvarı giyek de bolamadı oturak kardaş.
85.
ordu'dan geliyor;
sekmeğen - tabure,
andır - kötü.
acu* - birader. (sadece ünye'de kullanılır)
84.
doğu karadeniz;
peşko - soba
eza - kibrit
kolişafra - kertenkele
hamufta/hanifta - yaban çileği (tdk'ye göre hamofta imiş)
edit: eklemeler.
82.
pısik : kedi .
gadan alam : belanı alayım .
gıjik saçlı : dağınık saçlı vs. vs.